Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz ay yazdığım, “Yasa çıkmadan, Yargıtay çocuk geline vize verdi” yazısı üzerine Türkiye'deki 63 baro, istismar mağduru çocuğun, kendilerini istismar eden kişiye evlilik yoluyla af sağlanmasını öngören yasal düzenlemeye karşı ortak açıklama yaptı.

        Baroların, sivil toplum kuruluşlarının ve akademisyenlerin harekete geçmesi, bir yanlışa dur demesi oldukça anlamlı.

        Açıklamada, çocukların cinsel istismar failleri ile evlendirilmesi ile ilgili yasa tartışmalarının “cinsel istismar failine af” anlamına geleceği vurgulandı.

        Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin verdiği kararla çocuk gelinlere vize vermesi, çocukların istismarcılarıyla evlendirilmesi konusu Türkiye’de kanayan bir yara.

        Çocukların cinsel istismarını engellemek, erken yaşta evliliğe vize vermemek için Yargıtay’ın yasayı uygulaması beklenirdi. Oysa Yargıtay 63 Baro’nun açıklama yapmasına neden olan kararında 12 yaşındaki kızla evlenen amcaoğluna “beraat” vererek yasaya aykırı davrandı.

        Aralarında Ankara, İstanbul ve İzmir barolarının da bulunduğu 63 baronun yaptığı açıklama şöyle:

        2016 yılından beri çeşitli gerekçelerle kamuoyunu etkilemeye çalışarak gündeme getirilen mağdur çocukların cinsel istismar failleri ile evlendirilmesi halinde ‘cinsel istismar failine af’ olarak adlandırdığımız yasa tartışmalarını bir kez daha kaygı ve üzüntü ile izliyoruz. Fail ile çocuk arasındaki yaş farkının 10 mu yoksa 15 mi olması halinde af getirilmelidir gibi tamamen çocuk zararına, çocuğun istismarını meşrulaştıran, teşvik eden, özendiren yasa tasarısı tartışmaları çağ dışıdır, hukuk dışıdır ve kabul edilemez.

        Yargıtay’ın son kararlarında kabul gören; mağdurun yaşının bilinmediğine dair hata savunmasına dayanak olarak belirlenen; geleneksel değer yargıları, birlikteliklerin sorunsuz devam ettiği, mağdurun şikayetçi olmaması, ceza verilmesi halinde aile yapısının zarar göreceği gibi gerekçeler beraat kararlarının ve erken yaşta evliliklerin yasallığının alt yapısını hazırlamaktadır. Yargı organlarınca suç oluşturan bir fiil tartışılırken; kamu yararı, mağdurun rızası, sanığın iyi hali gibi beraat gerekçeleri, günü kurtaracak sonuçlar sağlamakla beraber, cinsel istismar faillerine yol gösterici niteliktedir. Medeni Kanun uyarınca 16 yaşındaki çocukların hakim kararı ile evlenmesi dahi çocuğun üstün yararına aykırı bir düzenleme olarak kabul edilmesi gerekirken, TCK’nın cinsel istismarda 15 yaşın altında rızanın tartışılamayacağına dair emredici düzenlemelerinin ihlali pahasına hukuksal gerekçe oluşturmak hiçbir şekilde çocuk yararına olarak değerlendirilemez.

        Bu olumsuz kararların üstüne bir kez daha çocuklara ‘cinsel istismarcılar’ ile evlenmeleri halinde ‘çocuk olma’ haklarından feragat etme zorunluluğu daha yüksek sesle tartışılmaya başlanmıştır. Eğitiminden yoksun, fiziksel ve psikolojik gelişiminin üzerinde sorumluluklar yüklenmek zorunda kalan, oyun oynama şansı olmayan, ‘çocuk anne’ olmak zorunda bırakılan ve hepsinden önemlisi kadına dönük şiddetin temel nedenlerinden biri olan ‘erken evlilik’ adı altında ömür boyu istismara maruz bırakılan çocuklar; maddi manevi varlıkları yok edilmiş bireyler haline geleceklerdir.

        Evlenme yaşının 18 olduğu yasalarla koşulsuz olarak belirlenmelidir. Çocukların törenle evlenmesine göz yuman gerçekleştiren izleyenlere ceza uygulaması getirilmelidir. Sağlık meslek mensupları ve kamu görevlilerinin çocuk cinsel istismarını bildirim konusunda takdir yetkisi olmamalı, buna yol açacak düzenlemelerden kaçınılmalıdır.

        Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen nedenlerle çocuklarla her türlü cinsel davranış suçtur. Bunun dışında cebir tehdit hile iradeyi sakatlayan nedenler olmaksızın, çocukların akranlar arası ilişki olarak adlandırabileceğimiz cinsel davranışlar konusu yasada ayrıca düzenlenmelidir. Bilinmelidir ki , ‘cinsel istismarcıya’ af niteliğindeki hiçbir yasal düzenleme hukuken ve vicdanen kabul görmeyecektir.

        O nedenle diyoruz ki; çocuklar cinsel obje değildir, evlilik kurumunun tarafı olmamalıdır. Çocukların cinsel istismarına neden olan faillere getirilecek af çocuğun üstün yararına aykırıdır. Yasal düzenlemelerle meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz.

        Kamuoyuna saygıyla duyurulur…”

        •Adana Barosu Başkanlığı•Adıyaman Barosu Başkanlığı•Ağrı Barosu Başkanlığı•Aksaray Barosu Başkanlığı•Amasya Barosu Başkanlığı•Ankara Barosu Başkanlığı•Antalya Barosu Başkanlığı•Ardahan Barosu Başkanlığı•Artvin Barosu Başkanlığı•Aydın Barosu Başkanlığı•Balıkesir Barosu Başkanlığı•Batman Barosu Başkanlığı•Bartın Barosu Başkanlığı•Bilecik Barosu Başkanlığı•Bitlis Barosu Başkanlığı•Bingöl Barosu Başkanlığı•Bolu Barosu Başkanlığı•Burdur Barosu Başkanlığı•Bursa Barosu Başkanlığı•Çanakkale Barosu Başkanlığı•Denizli Barosu Başkanlığı•Diyarbakır Barosu Başkanlığı•Düzce Barosu Başkanlığı•Edirne Barosu Başkanlığı•Erzincan Barosu Başkanlığı•Eskişehir Barosu Başkanlığı•Gaziantep Barosu Başkanlığı•Giresun Barosu Başkanlığı•Hakkari Barosu Başkanlığı•Hatay Barosu Başkanlığı•Iğdır Barosu Başkanlığı•Isparta Barosu Başkanlığı•İstanbul Barosu Başkanlığı•İzmir Barosu Başkanlığı•Kars Barosu Başkanlığı•Kastamonu Barosu Başkanlığı•Kırıkkale Barosu Başkanlığı•Kırklareli Barosu Başkanlığı•Kilis Barosu Başkanlığı•Kocaeli Barosu Başkanlığı•Konya Barosu Başkanlığı•Kütahya Barosu Başkanlığı•Malatya Barosu Başkanlığı•Manisa Barosu Başkanlığı•Mardin Barosu Başkanlığı•Mersin Barosu Başkanlığı•Muğla Barosu Başkanlığı•Muş Barosu Başkanlığı•Niğde Barosu Başkanlığı•Ordu Barosu Başkanlığı•Osmaniye Barosu Başkanlığı•Siirt Barosu Başkanlığı•Şanlıurfa Barosu Başkanlığı•Şırnak Barosu Başkanlığı•Tekirdağ Barosu Başkanlığı•Tokat Barosu Başkanlığı•Trabzon Barosu Başkanlığı•Tunceli Barosu Başkanlığı•Uşak Barosu Başkanlığı•Van Barosu Başkanlığı•Yalova Barosu Başkanlığı•Yozgat Barosu Başkanlığı•Zonguldak Barosu Başkanlığı

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar