Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çikolata kutusu çaldığı iddiasıyla tazminatsız bir şekilde işten atılmasına Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından onay verilen Emine Arık hakkında verilen karar tartışılmaya devam ediyor.

        Olayı hatırlayalım…

        Taşeron bir firmada 16 yıl çalıştıktan, vestiyerde gördüğü çikolata kutusunu boş zannedip dikiş iğne ve ipliklerini koymak için alan Emine Arık, tazminatsız bir şekilde işten atıldı.

        Bursa 2’nci İş Mahkemesi, 16 yıllık çalışma hayatında herhangi bir disiplin cezası dahi almayan Arık’ın, özel kullanıma ait olmayan, herkesin izinsiz olarak rahatlıkla girip çıktığı, elektrik süpürgesi, kablo, poşet gibi malzemelerin konulduğu yere bırakılan, dolu veya boş olduğu dahi şüpheli olan davacının tazminatsız olarak işten çıkartılmasının hakkaniyet kurallarına uymadığına hükmetti.

        Yargıtay 22'nci Hukuk Dairesi davacının kimsenin bulunmadığı sırada başkasına ait çikolata kutusunu alarak kendisine mal etmesinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğuna hükmedip mahkeme kararını bozdu.

        Mahkeme, Yargıtay’ın kararına direnince dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi.

        Hukuk Genel Kurulu kararında, "Belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilerek davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru olmamıştır. Bu sebeple mahkemenin kararı oy çokluğu ile bozulmuştur" denildi.

        14’e karşı 7 oyla temizlik işçisi Emine Arık, boş zannettiği çikolata kutusunu çaldığı gerekçesiyle 16 yıl çalıştığı işyerinden tazminatsız bir şekilde işten atılmış oldu.

        Tarihi karşı oy yazısı...

        Karara muhalefet eden üyeler adına karşı oy yazısını Hukuk Genel Kurulu’na başkanlık eden Yargıtay Birinci Başkanvekili Mehmet Kürtül kaleme aldı. Kürtül, tarihe geçecek karşı oy yazısında, "Güven ilişkisini çökertmeyen bazı işçi davranışlarının haklı neden olarak değerlendirilmesi ve bu sebeple işveren tarafından tazminatsız fesih yoluna gidilecek olması işçi açısından ağır bir sonuç olacaktır" dedi.

        Emine Arık hakkında verilen karara muhalif kalan Yargıtay Birinci Başkanvekili Kürtül, “Gerçekten de, içinde birkaç çikolata bulunan paketi dikiş kutusu yapmak için alan 15 yıllık kıdeme sahip davacının bu eyleminin hırsızlık olarak nitelendirilerek 4857 Sayılı Kanun'un 25/II. maddesinde sayılan ‘Ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan hareketler’ olarak kabulü ağır bir sonuçtur. İş sözleşmesinin feshi eylemin niteliğine göre orantısızlık teşkil etmektedir” görüşünü dile getirdi.

        Emine Arık hakkında verilen kararın “ağır” bir karar olduğunu ve ölçülülük ilkesine uymadığını vurgulayan Kürtül, karşı oy yazısında şu görüşleri dile getirdi: “Burada feshe konu eylem hırsızlık olarak kabul edildiğinden, davacı işçinin hırsızlık kastı ile hareket edip etmediğinin ortaya konulması önem arz etmektedir.

        Bu kapsamda davalı iş yerinin kamera ile izlendiği ve dosya kapsamına sunulan görüntülerden de davacının vestiyer olarak nitelendirilen yere eli boş olarak girip elinde bir paketle çıktığı sabittir. Mahkemenin direnme kararında da açıkladığı üzere iş yerinin kameralarla izlendiği ve bunun çalışanlarca da bilindiği bir ortamda söz konusu paketin hırsızlık kastı ile alındığını kabul etmek mümkün değildir. Kaldı ki davacı da çikolata paketini almadığını beyan etmiş değildir. Yargılama sırasında alınan ifadesinde açıkça paketi iğne iplik kutusu yapmak üzere aldığını belirtmiştir. Bu durumda çikolata paketinin ambalajının açık olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Zira ambalajlı bir paketten kutunun güzelliği ve dikiş kutusu olarak kullanılıp kullanılamayacağını belirlemenin zor olduğu tartışmasızdır. Öte yandan çikolata kutusu kimseye teslim edilmemesi sebebiyle kullanılmayacağı için bırakılmış bir kutu olarak da değerlendirilmesi imkânsız değildir.

        Yine tanıkların ve davacının kendi beyanlarından çikolata paketinin boş olmadığı sabit ise de beyanlardan paketin ambalajlı ve tamamen dolu olmadığı da anlaşılmaktadır. Nitekim ambalajı açılmamış çikolata paketinin mahkemece yapılan keşifte de gözlemlendiği üzere kullanılmayan eşyaların konulduğu, herkesin izinsiz olarak rahatlıkla girip çıktığı, açılmamış çikolata paketinin tekrar alınmak üzere geçici olarak toz ve gübür içinde olduğu belirtilen bir yere bırakılması olağan hayat tecrübelerine aykırıdır.

        Diğer taraftan davacının 15 yılı aşkın kıdeminin bulunduğu ve çalışma süresi boyunca uyarı cezası dahi almadığı açıktır. Bu nitelik ve kıdemdeki bir işçinin, içinde birkaç çikolata bulunan paketi alması sebebiyle kıdem tazminatı alacağından mahrum kalması hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine uygun düşmemektedir.”

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar