Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        4 büyük kulübe karşı o zaman 18 takımlı ligdeki diğer 14 kulüp, dönemin Gençlerbirliği Başkanı rahmetli İlhan Cavcav öncülüğünde Kulüpler Birliği'ni kurdu. Birliğin merkezi Ankara'ydı amacı da 4 büyüklerin tahakkümüne karşı 14 kulübün "Biz de varız" deme isteğiydi. O zaman bu ekibe '14'ler' de denirdi. Bu birliğin temel başarısı 2004'de 4 büyüğün bütün itirazlarına, tüm direnmelerine karşın Levent Bıçakcı Federasyonu tarafından hayata geçirilen mevcut havuz sistemini başlatmak oldu. Toplam yayın gelirinin yüzde 50'si ligdeki tüm kulüplere eşit dağılımı devrimi sonrası bugün o şartları iyi değerlendiren kulüplerin durumu ortada. Sonra 4 büyükler baktı ki iş iyiye gitmiyor, havuz sisteminde kendilerinin istediği yüzde 20 eşit dağılım sistemi yerine 14'lerin istediği yüzde 50 oldu, birliğe kendileri de katıldı. Rahmetli Özhan Canaydın başkan oldu. Birlik, merkezini İstanbul'a taşıdı. Ardından yayın ihalesi süreci öncesi Aziz Yıldırım başkan oldu. 220 milyon dolarlık bedel 400 milyon dolara çıktı, Aziz Bey ayakta alkışlandı. Sonraki ihale döneminde sazı eline alan Göksel Gümüşdağ oldu ve ihale hesapta! 500 milyon dolara çıktı. (Hesapta diyorum çünkü Katarlı beIN hiç bir zaman 500 milyon dolar ödemedi)

        ☆☆

        3 Temmuz'dan sonra iyice ivme kaybeden Türk futbolunun TFF'si şu an ihale yapamıyor. Tam da bu esnada Saran Grup, Süper Lig TV projesini ortaya attı. TFF ısrarla kamuoyuna 'paket' üzerinden mesaj verse de asıl iş Süper Lig TV projesiydi. Çünkü bu proje ile kulüpler ilk kez kendi TV'lerine sahip olacak; Saran bu kanalları tam 6 farklı platforma satacak, 125 milyon dolarlık garanti gelirin üzerine çıkacak her miktarın yüzde 80'ini kulüplere verecekti. Hedef 200 milyon dolardı. Kulüpler, yayın gibi çok önemli bir kozu TFF'den kendilerinin üzerine alacak; kendi pazarlamalarını yapabilecek; her Allah'ın günü indirim isteyen beIN'le de uğraşmayacaklardı. 4 büyükler bu projenin sonuna kadar arkasında. Ama mevcut birlik başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun söylediği gibi tam bir birlik yok. 6 Anadolu Kulübü beIN'i istiyor. 4 büyükler ve 6-7 kulüp daha Süper Lig TV projesinin tarafında. İhaleden bağımsız olarak birlik aslında dağıldı. Özgür olmayan, olması da mümkün olmayan bir takım kulüpler o kadar "eğ başını al maaşını" durumunda ki beIN'in son indirimine karşı yapılacak toplantıda bile oy birliği ile karar alınamadı. Bakın, yabancı sayısında fikir farklı olabilir, hakem operasyonu konusunda fikir farklı olabilir. Ama alacağınız paranın azalması konusunda fikriniz farklı olabilir mi? İşte bu oldu. Zaten yeni dönem sistemi Fenerbahçe - Galatasaray'ı hiç sevmiyor. Beşiktaş'ı da pek sevdiği söylenemez. Oysa ister sevelim ister sövelim Türk futbolunun lokomotifi önce bu 3 kulüp ardından da Trabzonspor. Oysa yeni dönem sisteminde bu 3 kulüp sürekli "siz kimsiniz" muamelesine maruz kalıyor. Trabzonspor'un kuvvetli lobisi, Ağaoğlu'nun başkanlığı ile şimdilik denge merkezini korusa da özellikle 3 büyükler için Kulüpler Birliği'nin bir anlamı kalmadı. Ünal Aysal "Şu ana kadar ne işe yaradığını anlamadım" demişti birlik için. Şimdi aslen 4 büyükleri de içine alıp "sizin bizden farkınız yok" durumu oluşturulduğu açık. Bence birliğin yeniden 14'ler ve 4'ler olacağı günlere geldik. Özellikle 3 İstanbullunun kendilerini bağlayan bu sarmala karşı bir adım atma zamanı geldi. Onlar yoksa, Türk futbolu diye bir şey de yok. Bunu herkese, özellikle kendilerine 'küçüksünüz' demeye getiren sisteme göstermeliler.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar