Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye dünyada obezitenin artış hızının en yüksek olduğu ülke olarak ilan edildi. Dünya Sağlık Örgütünün bir süre önce yaptığı açıklama hepimiz için sürpriz oldu.

        Bu sonuca itiraz edenler olacak. “İstatistiksel veri girişinde hata var, hesaplar yanıltıcı” falan da denilebilir ama sonuçta obezite artışında birinci sırada olmasak da ilk on içinde olduğumuz ve ülkemizde obezitenin korkunç boyutlarda olduğu gerçeğini değiştirmez. Peki ne oldu da bu noktaya geldik?

        Türkiye’de obezite artış rakamlarının alt kırılımlarını biraz daha ayrıntılı inceleyince çok önemli bir gerçek hemen göze çarpıyor. Obezite ülkemizde en hızlı çocuk ve gençlerde artıyor.

        TÜRKİYE’DE ÇOCUKLARDA OBEZİTE HIZLA ARTIYOR

        Bir yıl önce o dönemin Sağlık Bakanı, çocukluk çağı obezitesinin ülkemizde % 10 çizgisini aştığını, çocukların %35’inin de fazla kilolu olduğunu açıkladı.

        Dünya Sağlık Örgütü raporlarında 40 yıl önce bu oranın % 1’in altında olduğu kayıtlı. 1990’lı yıllarda % 4.2’ye yükseldi. 2010’da ise % 6.7’ye çıktı. Bakanlığın daha önce yaptığı bir çalışmaya göre kentlerde yaşayan çocuklarda obezite, kırsal kesimlerde yaşayan çocuklara göre 3 kat daha fazla. Buradan da, kentte yaşayan çocuklarda obezite oranının daha da yüksek, % 15-20’lerde olduğunu söylemek çok abartı olmaz.

        Çocuklarda obezite artış hızının bu kadar yüksek olması toplam sağlığını ciddi olarak tehdit ediyor. Çocuklarda obezitenin önlenmesi konusunda devlete çok iş düşüyor ama asıl sorumluluk ailenin ve okulun.

        Özellikle okulların açılması ile birlikte milyonlarca çocuk farklı bir ortama girdi ve bu ortamda çocuk birçok olayla etkileşime giriyor.

        Okula başlayan çocukta en ciddi değişim beslenme kültüründe oluyor. Önce kantin gerçeği ile sonra fast-food’la tanışıyor. Bu aslında obeziteye ilk adım. Okul başlarken ailelere çok iş düşüyor. Size çok önemli ipuçları.

        1. Öneri:

        ÇOCUĞUNUZA KENDİ FAST FOOD’UNU HAZIRLAMASINI ÖĞRETİN; GURME BİR ÇOCUK YARATIN

        Yapılan çalışmalarda, çocuk ve gençlerin ev dışında en çok tercih ettikleri gıdaların fast-food yiyecekler olduğu görülüyor. Fast-food yüksek teknolojinin gündemimize getirdiği yeni hızlı yaşam biçiminde günümüzün bir gerçeği.

        Ülkemizde fast-food tarzı beslenme kültürü iki ayrı mutfaktan geliyor. “Amerikan tipi fast-food” ve Güneydoğu Anadolu mutfağının fast-food’a dönüştürülmüş şekli, yani “milli fast-food”.

        Okul çağındaki çocukların en çok Amerikan tipi fast-food’da hamburger, kızarmış patates, cips, kızarmış tavuk parçaları, içecek olarak da kolalı içecekleri tercih ettikleri görülmekte. Bir hamburger, kızarmış patates ve kola menüsünün 750-950 kalori olduğu ve bu kaloriyi harcamak için 2-3 saatlik bir yürüyüş gerektiğini unutmayın.

        Milli fast-food yiyecek grubunda en çok lahmacun, dürüm, döner tercih edilmekte. Dürüm, döner ve ayranda 400 civarında kalori, döner porsiyonda 800-1000 kalori var.

        Bu nedenle çocuğa kendi fast-food’unu kendisinin hazırlamasını öğretin. Öyle peynir ekmek, kepek ekmeği değil, ezber bozan İspanyolların 1930’dan beri yapılan San Sebastian tarzı “pintxos”una benzer, soğuk etleri ile, rengarenk sebzeleri ile, peynirleri, meyveleri ile çok özel gurme, sağlıklı fast-food’lar olsun. Çocukta bir gurme sandviç hobisi oluşturun.

        2. Öneri:

        KAHVALTI YAPTIRMADAN OKULA GÖNDERMEYİN; ERKEN UYANMAYA ALIŞTIRIN

        Kahvaltı günün en önemli öğünü, güne başlarken enerjinin kaynağı. Çocuğunuzun mutlaka kahvaltı yapmasını sağlayın.

        Çocuğunuz servise binmeden 15 dakika önce uyanıyorsa, bunun anlamı çocuk hiçbir şey yemeden okula gidecektir ve okulda bulduğunu yiyecek demektir. Okulda bulabileceği gıdalar da yağlı, hamurlu yiyecekler, poğaça, simit vb. Bu gıdalar yüksek kalorili, üstelik insülin hormonunu tetikledikleri için çok acıktırıyor, sonuçta hızla kilo alıyor.

        Eve şekerli ve gazlı içecekler almayın. Bu tür içeceklerin içindeki fruktoz, glukoz, renklendirici ve koruyucular çocuk için zararlı. Bu gruba hazır meyve sularını dahil etmek gerekir. Özellikle kahvaltıda çocukları hazır meyve suyuna alıştırmayın.

        Çocuğunuzu mutlaka en az 45 dakika önce uyandırın, kahvaltısı uyandığında hazır olsun, onunla okul öncesi sohbet edin. İletişim için en altın saatler bunlar.

        Okuldaki şekerli içecekleri içmemesi için eğitim verin. Su içmeye, süt ve ayran içmeye teşvik edin, okula giderken çantasında mutlaka su bulunsun.

        3. Öneri:

        SPOR AKTİVİTESİNİ ARTIRACAK BİR OKULA YAZDIRIN; ÇOCUĞUNUZDA SPORCU RUHUNU ORTAYA ÇIKARIN

        Son yıllarda yüksek teknolojinin getirdiği yeni hayat modelinde çocuklar giderek daha az hareket ediyor, daha fazla oturuyor, daha az kalori harcıyor. Çocuk okula yürüyerek gitmiyor, servis evin kapısından alıp okulun kapısına bırakıyor.

        Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 6-19 yaş çocuk ve gençler için tehlike çanları çaldığına dair önemli kanıtlar ortaya koydu.

        Araştırma sonuçları, oyun çağı olarak nitelendirilen 6-8 yaş grubu kız çocukların %71’inin, erkek çocukların %61’inin egzersiz ve spor yapmadığını bildiriyor. 9-11 yaş grubunda spor yapmayan kızların oranı %66, erkeklerin ise sadece %41.

        Anketin yapıldığı tarihte, “Son 7 gün içinde 30 dakika veya daha fazla süreyle spor yaptınız mı?” sorusuna 12 yaş üstü erkeklerin %68’i, kızların %76,5’i hayır cevabı verdi. Türkiye genelinde toplamda insanların %72’sinin spor yapmadığı ortaya çıktı.

        Çocuğunuzu kendisinin de seveceği profesyonel spor branşlarından birine, yüzme olur, basketbol ya da voleybol olur kayıt ettirin. Okul dışı saatlerde haftada birkaç gün de olsa spor yapmasını sağlayın, sporun ayrı bir dünya olduğunu görsün. Siz de ondaki spor ruhuna ortaya çıkarın.

        4. Öneri:

        AKILLI TELEFONLARDAN UZAK TUTMAK İÇİN KARARLI OLUN; ÇOCUĞUNUZ MODADAN DEĞİL, SİZDEN ETKİLENSİN.

        Okul saatleri dışında çocuklar sürekli olarak bilgisayarın, tabletin, akıllı telefonun başında. Her geçen yıl bir çocuğun bu aletlerin karşısında oturma süresi uzuyor.

        Çocuk, sadece oyun ve dinlenme değil artık uyku saatlerinin önemli bir bölümünü de bu iş için harcıyor.

        2-5 yaş arası çocukların günde ortalama 3,5 saat tablet ya da bilgisayar karşısında oturduğu saptandı. 12 yaş üstü gençlerin %46,6’sı, kızların %41,7’si 2-4 saatini televizyon ya da bilgisayar karşısında geçiriyor. Bu gruptaki bireylerin %15’i televizyon ve bilgisayar karşısında 4 saatten daha fazla kalıyor.

        Gece belirli bir saatten sonra interneti kapatın, akıllı telefonları alın. Ciddi kurallar koyun, kuralları çocuk sizi eleştirse de değiştirmeyin. Göreceksiniz ki bir süre size direnecek, sonra en geç 23.00’te uyumayı kabullenecekler.

        5. Öneri:

        ASLA ÇİKOLATA VE ŞEKERLE TANIŞTIRMAYIN; MİSAFİRLERİ KONTROL EDİN

        Avrupa Obezite Kongresi’nde dinlediğim çocukluk çağı obezite nedenleri içinde dördüncü sırada büyükanne ve büyükbabalar var. Gerçekten çocukların şekerle ilk tanışmalarında ailenin, özellikle büyükanne ve büyükbabaların rolü büyük. Bizde de usuldendir, torun ziyaretine gidilirken ilk marketten gofretler, şekerlemeler alınır, çocuklar şeker ve çikolatayla ödüllendirilir.

        Türk halkının gıda, yiyecek alışverişi yaparken en çok hangi yiyeceklerin tercih edildiğini gösteren araştırma sonuçları da çok ilginç. Alışverişte %72,5 oranında birinci sırada çikolata, gofret, cips gibi atıştırmalıkları, ikinci sırada %69,5 oranında içecekleri, üçüncü sırada %57,5 oranında gazlı içecekleri, dördüncü sırada da %56 oranında tatlı, hazır puding tercih ediliyor. Alışverişte süt ve süt ürünlerinin tercihi %49 ile beşinci sırada.

        Çikolata, tatlı yerine taze meyve ya da gofret, şekerleme yerine kuruyemiş (fındık, fıstık vb.) kuru meyve alışkanlığı kazandırın. Okulda dışarıdan tatlı atıştırmalık almaması için eğitim verin. Okulda yanında mutlaka bulundurmasını sağlayın.

        Son Söz:

        ÇOCUĞUNUZA ROL MODEL OLUN.

        Çocuk anne ve baba olarak siz ne yapıyorsanız onu yapar.

        • Siz kahvaltı yaparsanız o da kahvaltı yapar.

        • Siz tatlı, çikolata yemez, evde bulundurmazsanız o da yemez.

        • Siz evde tüm gün boyu akıllı telefonlarınızı iPad’lerinizi elinizden düşürmezseniz o da bilgisayar, sosyal medya bağımlısı olur.

        • Siz düzenli spor yaparsanız o da sporu severek yapar.

        • Siz doğayı severseniz o da doğa tutkunu olur.

        Unutmayınız çocuğunuz sizin genlerinizi taşıyan küçük rol modeliniz onu obeziteden koruyun.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar