Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un “dünyada örnek gösterilecek bir proje” olarak değerlendirdiği “Ege Turizm Merkezi - Çeşme Projesi” desteklenmeli mi, yoksa şüpheyle mi yaklaşılmalı?

        Çünkü, projeye yönelik iki görüş de bulunuyor. Her iki taraf da kendilerine göre haklı nedenler ortaya koyuyor.

        Ama önce, Çeşme projesinin ne olduğunu özetle tekrar açalım, sonra devam edelim.

        -Alaçatı Koyu ile Mersin Körfezi arasındaki proje alanının yaklaşık yüzde 93.5'i kamuya ait olacak. Proje kapsamında sahiller, geniş bir bant genel kullanıma açık olacak. Denize sıfır turizm tesisi yapılmayacak. Spor turizmi alanları, termal ve sağlık turizmi merkezleri, agro turizm, doğa turizmi, kültür-sanat mekanları ve sergi salonları, kongre, fuar ve etkinlik merkezleri tesislerin arkasındaki alanlarda yer alacak. Eğlence alanlarıyla dinlence alanları birbirinden ayrılacak. Doğayla uyumlu, ağaç boyunu geçmeyecek yapılaşma sağlanacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılacak.

        Şimdi gelelim projeye nasıl yaklaşacağımıza.. Bakan Ersoy'un anlattıklarına ve ayrıntılara baktığımda, söz konusu çalışmanın bölgeye ciddi katkı sağlayacağını söyleyebilirim. En azından, Çeşme'yi 2.5 aylık turizm sıkışıklığından kurtaracağını, 12 ayın tamamına yönelik bir hareketlilik getirebileceğini belirtebilirim.

        REKLAM

        *

        Yani mevcut tabloda, ben projeye olumlu yaklaşanlardanım. Sebebini de şöyle açıklayabilirim:

        1- Bu proje Çeşme'yi dünyanın önemli turizm merkezleri arasına sokabilir.

        2- Çevreci uygulamalar ve doğayı bozmayacak mimari yapılaşmalarla, bölgenin hoyratça yağmalanması, bozulması, betonlaşması engellenebilir.

        3- Çeşme Yarımadası'nın disiplinli gelişmesine katkı koyabilir, ranta açılmasını durdurabilir.

        4- İzmir turizmini de canlandırabilir, kentin turizm pastasından daha fazla pay almasını sağlayabilir.

        5- İşsizlere yeni çalışma olanakları yaratabilir, bölgedeki işsizlik sayısını düşürebilir.

        6- Gelecek 50 yılın turizmine hitap edebilecek bir anlayış oluşturabilir.

        7- Söylendiği gibi 20 golf sahası yapılırsa, büyük turnuvalar buraya çekilebilir.

        8- Termal otellere kışın da turist getirilebilir.

        9- Ege'yi de kapsayacak bisiklet parkurları ile Avrupa’da 44 milyar dolarlık bisiklet rotalarından pay alabilir.

        10- Planlanan film stüdyoları ve platolarla yabancı ve yerli film yapımcıları, belki vergi avantajları da sağlanarak bölgeye aktarılabilir.

        11- Toplamı 20 milyar doları bulacak yatırımlarla, 2023 gibi devreye girecek proje sayesinde yıllık 4 milyar dolarlık bir işletme geliri sağlanabilir.

        *

        Sonuç olarak, bütün bunlar kulağa hoş geliyor tabii ki.. Ancak, projeyle ilgili bazı çekincelerimiz ve soru işaretlerimiz de yok değil.

        Mesela.. Golf sahalarının çok fazla suya ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Bölgenin suyu bunlar için yeterli olacak mı, başka sıkıntılar doğuracak mı? Çevreye ve doğaya saygılı yapılaşma kontrol edilebilecek mi, yoksa klasik sağdan-soldan çekiştirme zihniyetiyle kurallar delinecek mi? Tarıma ayrılan alanlara bir süre sonra sarkılacak mı, oraları da yapılaşmaya açılacak mı? Bakan Ersoy'a güvenim var, fakat bakanlıktan ayrıldığında yerine gelen aynı kararlılıkta olacak mı, devamlılığı sağlayacak mı?

        Eğer proje bu şekilde sunulduğu gibi yürütülebilirse, bölgeye epey faydalı olacağı görüşündeyim. Yeter ki perde arkasında başka dolaplar döndürülmesin, karşımıza farklı senaryolar çıkarılmasın.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar