Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dün Hemşireler Günü'ydü.. Onlar da bu özel günlerini salgınla mücadele içinde geçiriyorlar.

        Aradan geçen sürede sağlık çalışanları için alkışları, şarkıları ve "hakkınız ödenmez" sözlerini devletin her kademesinde çokça işittik. Fakat mesele sorunların çözülmesine ve taleplerin karşılanmasına gelince, övgüler yağdıranların bu konuda gereğini yapmadıklarına da şahit olduk.

        Bu süreçte yapılan tek düzenleme olan 3 ay tavandan ek ödemelerin usul ve esaslara boğulup, idarecilerin takdirine bırakılarak yavandan bir ödeme halini aldı. Sağlık çalışanlarını hayal kırıklığına uğrattı, çalışanlara haksızlık yapıldı. Zaten adaletsiz bir şekilde olan döner sermaye ek ödeme yönetmeliği iş barışına zarar verirken, son uygulama ile iş barışını daha da bozdu.

        Dünyaya övgü ile bahsedilen filasyonun yapı taşları olan toplum sağlığı çalışanları, döner sermaye adaletsizliğine kurban edildi. Aile sağlığı çalışanları ise hiç bir ek bir ödeme alamadı. Yapılan kısa süreleri bir iyileştirme bile uygulama safhasında çarçur edildi.

        Türk Sağlık Sen İzmir 1 No'lu Şube Yönetim Kurulu Adına Başkan Barış Koçak, sorunların çözümü için acilen adım atılmasını bekliyor. O adımları da şöyle sıralıyor:

        REKLAM

        *

        - Öncelikli olarak tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personelin taban maaşlarına iyileştirme yapılmalıdır.

        - Döner sermayelerde kronikleşen sorunlar çözülmeli, sistem yenilenerek çalışan odaklı ve adaletli bir yapıya kavuşturulmalıdır.

        - 2 yıl önce söz verilen 3600 ek gösterge düzenlemesi hayata geçmelidir. Her branşta eğitim durumuna bakılmaksızın 800 ek gösterge puanı sağlık çalışanlarına verilmelidir.

        - Süresiz sözleşmelilere, 3+1 süreli sözleşmelilere, vekil ebe hemşireler ile kamu dışı aile sağlığı çalışanlarına kadro verilmeli, 4/A dışındaki tüm istihdam modelleri kamuda terk edilmelidir. Tüm sağlık çalışanları 657 4/A kadrosu altında birleştirilmelidir.

        - Atamalarda ehliyet ve liyakat esas alınmalıdır.

        - Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara karşı hayata geçen düzenlemeler tavizsiz uygulanmalı, herhangi bir esnekliğe izin verilmemelidir.

        - Salgınla mücadeledeki kahramanca fedakarlıkları ve özverili çalışmaları, virüse yakalanan sağlık çalışanlarının sayısı göz önüne alındığında makul bir yıpranma payının hayata geçmesi zorunluluktur. Mevcut yıpranma payı düzenlemesi çalışanlar lehine acilen revize edilmeli ve geçmişe dönük işletilmelidir.

        - Salgınla mücadele sürecinde hayatını kaybeden sağlık çalışanları başta olmak üzere görev esnasında hayatını kaybeden tüm sağlık çalışanları yasal olarak şehit kabul edilmelidir.

        *

        Türk Sağlık Sen'in genel istekleri böyle. Yani, sağlık çalışanları aslında özlük haklarını talep ediyorlar. Umarım talepleri kulak arkası edilmez.

        Bu süreç bize göstermiştir ki, bir ülkenin sağlık ordusu ne kadar güçlü ve sağlam ise bu süreçlerde o kadar rahat yönetilebilir. Onlara iyi bakmalıyız.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar