Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ben sevdiğim birini kaybettiğimde tamamen kilitlenirim. Bir süre onun hakkında ne konuşabilirim, ne yazı yazabilirim, ne de sosyal medyada paylaşımlarda bulunabilirim. O yok ya artık, hakkında diyeceğim her şey manasız ve boş gelir. İçimdeki üzüntü ve boşluk, bütün bunları anlamsız kılar.

        Şimdi de 40 yıllık can arkadaşım, kardeşim Hasan Elidemir'i kaybetmenin acısını yaşıyorum. Tüm sevdikleri, Hasan'ın kaybını duyunca sosyal medyada, internet sitelerinde yorumlarda şahane yazılar kaleme aldılar. Hepsini okudum, hepsini de ayrı ayrı çok beğendim. Bense, kendi kilidimi yeni yeni çözmeye başlıyorum. İçimden bir ses günlerdir "Hadi, sen de bir şeyler yaz" diye dürtüyor. O baskıya bugüne kadar dayandım, bugün ise yarım yamalak da olsa direncimi kırıyorum.

        Hasan'la ben İzmirsporlu ailelerden geliyoruz. O futbolcu, ben gazeteci olarak da yıllarımızı İzmirspor ile geçirdik. Ona futbolu ben bıraktırdım, daha doğrusu bıraktıranların başını çekiyordum. "Merak etme, futboldan kopmayacaksın, seni futbol yazarı yapacağım, fikirlerini, bilgilerini herkese aktaracaksın" diyerek, gazeteye yazar olarak başlattım. Çok başarılı oldu, çok okundu. Sonra seneler birbirini kovaladı, çocuklarımızı birlikte büyüttük, beraber eğlendik, birlikte gezdik, birlikte üzüldük. O kariyerini hem harika bir diş hekimi, hem de etkili bir futbol yazarı olarak başarıyla sürdürdü. Ta ki, son zamanlarda alkolün pençesine düşene kadar..

        Hasan Elidemir
        Hasan Elidemir

        BÜYÜK BİR SAVAŞIN ÖYKÜSÜ

        Son dönemleri gerçekten çok zordu. Kurtulmak ve tedavi olabilmek için bir yandan inanılmaz bir çaba sarf ediyordu. Oldukça güç koşullara katlanıyordu. Ama ne oluyorsa, sonrasında her şey yeniden başa dönüyordu. Bu mücadelesi sırasında bir kitap yazma fikri doğdu. Ben de destekledim. Fakat o, daha çok arkadaşlarıyla anılarını yazıyordu. Bense, bol yıldızlı hayatında yaşadığı inişleri ve çıkışları kaleme almasını, futbolculukta nasıl parladığını, diş hekimliğinde nasıl başarıya ulaştığını, futbol yazarlığında nelerle karşılaştığını, ama peşinden her şeyin tek tek nasıl elinden kayıp gittiğini, parlak zamanların nasıl bulutlaştığını, eski günlere dönebilmek ve sağlığına kavuşabilmek için nasıl mücadele verdiğini ve yeniden doğuşunu nasıl sağladığını anlatmasını istiyordum. Böylece herkese ders olabilecek nitelikte gerçek bilgiler aktarabileceğini, özellikle gençlerin bundan kendilerine pay çıkarabileceklerini, bazı zaaflar yüzünden bir hayatın tamamen nasıl değişebileceğini göstereceğini söylüyordum. Verdiği bu büyük mücadeleyi tıp adamlığı yönüyle de tanımlamasını, kitabı okuyanlara yol gösterici olmasını ve telkinlerde bulunmasını arzu ediyordum. Tabii ki anılarını da kitaba serpiştirmesini belirtiyordum. Ama asıl hikaye kendisi olmalıydı, "Kral Hasan" olmalıydı, verdiği mücadele olmalıydı ve nihayetinde "yeniden doğuşu" olmalıydı.

        Ki, böyle de anlaştık. Ama maalesef başaramadık. İstediğimiz parçaları bir arayagetirmeye, kitabı bu şekilde yazmaya zamanı kalmadı sevgili kardeşimin.. Hayatı da yarım kaldı, kitabı da.. Çok üzgünüm.. Olmadı, yapamadık, başaramadık..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar