Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Biliyorsunuz, fast-food (hızlı, atıştırmalık, hazır yemek)tüketimidünyada çok yaygın. Tabii bizde de.. Ancak İtalyanlar, bu alışkanlığa karşı savaş açmış durumdalar. İnsanları sağlıksız "fast-food" akımından kurtarmak için "slow food"u, yani "yavaş yemek, sağlıklı gıda" etkinliğini başlattılar.

        "Yavaş yemek" eğilimi yıllar içinde İtalya başta olmak üzere 150 ülkeye yayıldı. Türkiye'de de belirli kesimlerde bu yeni tür beslenme kavramına karşı ilgi gösteriliyor. Hareket kapsamında özellikle yerel gıdalara, yerel üreticilere, yerel lezzetlere ve sağlıklı beslenme şartlarına önem veriliyor, bütün bu unsurlar ön plana çıkarılmaya uğraşılıyor.

        YEREL LEZZETLERİ KORUYALIM

        İzmir Katip Çelebi Üniversitesi de "yavaş yemek" mücadelesinekatılanlardan.. Geçtiğimiz günlerde konuyla ilgili bir konferans da düzenlediler.

        Hareketin öncülüğünü yapan Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atilla Akbaba, sağlıklı gıdaya erişim ve gıda ürünlerinin güvenliğinin,ülkeler açısından yaşamsal bir önem taşıdığını vurguladı. Sağlıklı gıdayı talep etmenin,tüketicilerin de mutlak hakkıolduğunu söyledi. Ayrıca, zararı kanıtlanmış GDO’nun, nişasta bazlı şeker gibi katkı maddeleriyle süslenip önümüze konulan gıdalara karşı daha dikkatli olmamız, milli tohumlarımızıkorumamız,kullanmamız ve yaygınlaştırmamız gerektiğini savundu.

        Konferansın bir diğer konuşmacısı, akımın Türkiye’deki kurucularından biri olangazeteci-yazarNedim Atillada, "yavaş yemek" hareketininbir yandan hızlı yeme alışkanlıklarını ortadan kaldırmayı hedeflerken,diğer yandan yerel üreticileri de korumayı amaçladığını, endüstriyel gıdalara ve beslenme şekillerine karşı mücadele verdiğini anlattı.

        TAZE VE TEMİZ GIDA HAKKIMIZ

        Benim gördüğüm kadarıyla, ister hızlı olsun, ister yavaş, hangi gıdayı tüketirsek tüketelim, aslolan gıdanın sağlıklı olmasıdır. Yerel mutfaklarımızı, yerel lezzetlerimizi, yerel kültürlerimizi, yerel üreticilerimizi elbette koruyalım, kollayalım, onları güçlendirelim, buna kimsenin itirazı olamaz. Ancak, hangi şartlarda olursa olsun, öncelik gıdanın sağlıklı, insana zarar vermeyen, temiz ve taze olmasıdır. Bence "slow food" hareketinin en önemli görevi budur ve bu olmalıdır, insanları taze ve temiz gıdalarla beslenmeye yöneltmektir.

        Daha iyi, temiz ve adil bir dünya için daha iyi, temiz ve adil gıdalara ihtiyacımız varçünkü.. Hem de acilen..

        REKLAM

        ***

        Bakılacak başka yeri kalmazsa

        - Almanya'da yüzlerce kadın üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, kadınlar ilk karşılaştıkları erkeğin en çok gözlerine bakıyorlarmış, bu bakış en az 8 saniye sürüyormuş.

        - Gözlerine bakmasınlar da nereye baksınlar garipler.. Çoğu erkeğin saçı dökülmüş, dişleri gitmiş, vücudu yamulmuş, göbeği fırlamış, bu durumda kala kala bir tek gözler kalıyor tabii!..

        REKLAM

        ***

        Getir pilavı, Fener şampiyon olsun

        - Fenerbahçeli bir taraftar, küme düşme hattındaki takımının Yeni Malatyaspor maçı öncesi sahaya okunmuş buğday serpmiş, sonrasında da Fenerbahçe maçı kazanmış, buğday büyüsü işe yaramış.

        - Sadece bir avuç buğdayla galip geliniyorsa, o zaman bir dahaki sefere buğday çorbası ile buğday pilavı yapılıp sahaya serpiştirilsin, Fener doğrudan şampiyonluğa oynasın işte!..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar