Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        8 Kasım Dünya Şehircilik Günü olarak ele alınıyor, etkinlikler, söyleşiler düzenleniyor.

        Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi de iki gün sürecek “Göç-Mekan-Siyaset” ana temalı bir toplantı organize etti ve açılış konuşmasını da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yaptı.

        Kocaoğlu konuşmasında iki önemli konuya değindi.

        Ki, bence hepsinde sonuna kadar haklıydı.

        Birincisi.. Göç konusuydu..

        1950’li yıllardan sonra ülkede sanayileşmeyi geliştirmek için tarımın giderek yok edilerek bugünlere gelindiğini, Avrupa’nın 250 yılda gerçekleştirdiği sanayileşmeyi ve kırsaldan kente göçü Türkiye’nin 40 senede halletmeye kalktığını ve bu nedenle çarpık kentleşme ile karşı karşıya kaldığını vurguladı.

        Bugün Türkiye’nin farklı ülkelerden göç aldığını, Avrupa’ya geçemeyenlerin burada kaldığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, acil çözüm üretilmezse Suriyeli ve diğer göçmen vatandaşların yaşadığı yerlerde "gettolaşma" yaşanacağı ve bunun da ülkeyi tehdit eden önemli bir sorun olduğu uyarısında bulundu.

        ÜTME VE ÜTÜLME YÖNTEMİ

        İkincisi.. Dünyayı cehenneme çeviren neoliberal sistemdi..

        Bu konuyu daha önce de gündeme taşıyan Kocaoğlu, açılış konuşmasında endişelerini bir kez daha dile getirdi ve şöyle dedi:

        "Neoliberal sistem ve adaletsiz gelir dağılımı dünyayı mahvetti. Finans krizi, buzdağının görünen yüzüdür. Biz aslında üretememe krizine giriyoruz. Neoliberalin sistem denilen sistemin 'ütmek ve ütülmek' üzerine kurulmuştur.

        Bu sistemde bugün toprağını kullanmayan, üretmeyen adama para veriliyor. Yerli tohumlarımız gitti. Bu sistem bize uygun sistem değil. Neoliberal sistemi uygulatmak isteyen, uygulamak isteyen bunun televizyonlarda reklamını, yorumunu yapan ekonomistler, bürokratlar doğru yapmıyorlar.

        Türkiye’nin 2000 yılında dış borcu 35–45 milyar dolardı; bugün 475 milyar dolar.Bizim krizimiz katma değerli ürün üretememek, buğday, et, ihraç edilecek sanayi üretimi üretememek. 81 milyon insanın emeğinin üretebileceği ürünü üretememek. O zaman bu sistem bize göre değil.”

        Aziz Kocaoğlu
        Aziz Kocaoğlu

        ACI REÇETE UYGULAMALIYIZ

        Başkan Kocaoğlu, bu çelişkilerden kurtulmak için acı bir reçete de yazdı:

        “Öncelikle ciddi bir tasarrufa gitmeliyiz.Devletle birlikte en baştan başlayarak tasarruf etmek, kaynak yaratmak durumundayız. Üreterek, dünya açılabilecek birkaç sektör belirleyerek, yatırım yapılarak, kümeleşme yaparak yürümekten başka çaremiz yoktur. Bugün 475 milyar doların borcunu yapılandırdık, 5 sene sonra 1 trilyon dolardır. Bizim milli hasılamız şu anda 700 milyar dolara düşmüştür.Bunu 15 sene götürürsek ki, zaten götürmemiz mümkün değil, milli gelirimizin 8-10 katı bir borçla karşılaşırız. 1929 buhranını bilmiyorum ama yerel seçimden sonra gelen kriz, bugüne kadar Türkiye’nin 1948 devalüasyonundan beri yaşadığı krizlerin en büyüğüdür. Bu daha dalga dalga gelecektir.”

        CHP GENEL BAŞKANLIĞINA MI OYNUYOR?

        İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, son dönemlerde bu meseleyeoldukça sık vurgu yapıyor.

        Her fırsatta neoliberal sistemi ciddi şekilde eleştiriyor.

        Yerel konuların yanına, eğer ortam uygunsa, genel ekonomik görüşlerini de iliştiriyor.

        Bu tabloyu gören bazı dinleyiciler, ister istemez soruyorlar, “Acaba Kocaoğlu CHP genel başkanlığına mı oynuyor?” diyorlar.

        Açıkçası, bir yerlere oynadığını sanmıyorum.

        Sadece, ülkenin gidişatından hoşnut olmadığını ve sıkıntılardan kurtulabilmek için bazı çözümlerin üretilmesi gerektiğini vurgulamak istediğini düşünüyorum.

        Onun ötesinde, başka hesabı olmadığı görüşündeyim.

        Fakat, siyaset bu sonuçta..

        Yarın neler olacağını kimseler kestiremez elbet..

        Tecrübeli Kocaoğlu bile..

        ***

        Aman bari Sıla işine bulaşma

        -Geçen günlerde Berkay Şahin ile ettiği kavgayla gündeme gelen ve şarkıcının eşini taciz ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan futbolcu Arda Turan, şimdi de şarkıcı Sıla’nın sevgilisi Ahmet Kural’dan şiddet görmesi olayına girmiş, “ikisi de arkadaşım, ama bu olayda Sıla’nın yanındayım, ne zaman isterse desteğe hazırım” demiş.

        - Aman, yalvarırım bari bu işe bulaşma, kızcağızın haklı ve temiz davasına senin gölgen bile zarar verebilir, ne kadar uzak durursan o kadar iyi olur bence!..

        ***

        Bekçi değilsin popografçısın

        - İp mayosuyla evinin havuzuna atlarken fotoğraf ve video çektiren, bunları da paylaşan 39 yaşındaki şarkıcı Hatice, “Herkes popoma takmış, estetik var mı diye soruyorlar, halbuki ben o popoyu sporla yaptım” demiş. Videoyu ve fotoğrafları çeken arkadaşı da, “Bana da sürekli Hatice’nin poposunu soruyorlar, ben onun poposunun bekçisi miyim ya” diye tepki göstermiş.

        - Vallaha tepki göstermekte haklısın, sen bekçisi değil ama belli ki onun popografçısı olmuşsun artık!..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar