Kadın müdürler için tuhaf anket yapana ne oldu

Üç soruşturmanın takipçisi olacağımızı yazmıştım.

Peşlerini bırakmadık, takip ediyoruz da..

Birincisiyle başlayayım.

-

Ocak ayında, Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün “kadın okul müdürlerinin yeterliliklerine” yönelik yaptığı 32 maddelik anketti.

Öğretmenlere ve müdür yardımcılarına şöyle sorular yöneltildi o ankette:

- Kadın müdürler güven veren bir kişilik sergiler mi?

- Okuldaki olaylarla yakından ilgilenir mi?

- Baskı mı yaparlar, yoksa ikna yolunu mu seçerler?

Sorular bu şekilde devam ediyordu.

*

Anket ortaya çıkınca, eğitimcilerden ve sendikalardan büyük tepki yükseldi.

Ben de bu köşede, bugüne kadar böyle saçma bir anketi ne duyduğumu, ne de gördüğümü yazdım.

Burada amaç neydi, hedef neydi?

Yeterlilikler sorgulanacaksa, neden sadece “kadın müdürler” sorgulanıyor da “erkek müdürler” sorgulanmıyordu?

Eğitimin bunca problemi varken, Buca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bu işlerle uğraşıyordu.

Haberi yayınladıktan sonra, İzmir Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi’ye yöneldik.

O da, klasik cevabı verdi:

- Soruşturma başlatıyoruz, araştıracağız..

*

13 Ocak gününden beri soruşturmanın neticesini bekliyoruz, hala bir cevap veremiyorlar.

Gördüğüm kadarıyla, meseleyi soğutup unutturmak ve dosyayı kendiliğinden kapatmak taktiğini güdüyorlar.

Böyle bir yönetim zihniyeti sağlıklı olur mu!..

Menderes nehriniatıkla zehirleyenfirmalara ne oldu

İkinci takibimiz ise, Büyük Menderes Nehri’ndeki “toplu balık ölümleriyle” ilgili..

Fabrikaların atıklarıyla zehirlediği nehirde, geçtiğimiz günlerde onbinlerce balık öldü, su tamamen zehirlendi, bu suyla sulanan topraklar da kirlilikten nasibini aldı.

Haberlerimizden sonra, Aydın Valiliği ve Söke Cumhuriyet Başsavcılığı nehre atık bırakan fabrikaları belirlemek üzere ayrı ayrı soruşturma başlattı.

Çevre Bakanlığı da bir komisyon oluşturup, kendisi de bir araştırma gerçekleştirdi.

Şimdi bütün bu incelemelerin neticelerini de merakla bekliyoruz.

*

- Bakalım, yapılan saptamalarla kimlerin üzerine gidilebilecek?

- Böyle olayların bir daha yaşanmaması için ne gibi önlemler alınacak?

- Sorumlulara gerçekten hakettikleri cezalar verilecek mi?

*

İzliyoruz, neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

Marş yasaklayan Atatürk LisesiMüdürü ne oldu

Üçüncü takip gündemimizde ise, meşhur marş skandallı “İzmir Atatürk Lisesi Müdürü” var.

Okuldaki “marş krizi” 13 Mayıs Pazar günü, 12. sınıfların mezuniyet törenindeki kep atma etkinliği sırasında olmuştu.

Öğrenciler geleneksel olarak 10. Yıl Marşı’nı ve İzmir Marşı’nı okumak istemişlerdi.

Fakat okul müdürü Selamettin Demirhan, “siyasi içerikli” iddiasıyla İzmir Marşı’nı programdan çıkartmıştı.

Öğrenciler, müdürün bu kararına uymayıp, tören sırasında müzik olmasa da marşı hep bir ağızdan söylemeye başlamışlardı.

Bunun üzerine, sinirlenen müdür Demirhan, öğrencilerin sesinin duyulmasını engellemek için hoparlörden yüksek sesle “pop şarkılarını” çaldırmaya başlamıştı.

Ancak yine de öğrencileri susturamamış ve öğrenciler ile veliler hep birlikte marşları söylemeye devam etmişlerdi.

Müdüre de “sert tepki” göstermişlerdi.

*

Olayın sonrasında İzmir ayaklandı.

Siyasiler, veliler, öğrenciler, sendikalar müdürün görevden alınması için başvuruda bulundu.

Milli Eğitim de, klasik işlemiyle “soruşturma başlattığını” açıkladı.

İyi güzel de, aradan bir ay geçti, hala bir sonuç yok.

Müdür kaldı mı, gitti mi, izinde mi belli değil.

“Müfettişler araştırıyor” cümlesinden başka bir şey söyleyemiyorlar.

Ne yaparlarsa yapsınlar, bir sonuca varmak zorundalar.

Biz de o sonucu öğreneceğiz elbet..

Bu yasaklar turizme darbe

Bazı kuralların haklı tarafları var, bazılarının yok.

Marmaris’te teknelere yeni getirilen kuralın da yok mesela..

Neymiş..

- Teknelerde yüksek sesle müzik çalmak ve köpük partisi düzenlemek yasaklanmış.

Niye?

Kıyıya yakın yerlerdeki oteller vs. rahatsız oluyor diye..

O zaman şöyle düzeltirsin:

- Tekneler yüksek sesle müziği ve köpük partisini kıyıdan 500 metre açıldıktan sonra yapabilirler.

Toptan yasakçılık yerine, orta yolu bulursun.

Ki, zaten can çekişen turizme bir darbe de sen vurmayasın, turistin eğlencesini kısmayasın!..

Güneş mi çarptı yoksa

- Tuğba Özay, genç dizi oyuncuları Hande Erçel ile Dilan Çiçek Deniz’e, “oyuncu değiller, güzelliklerinin ekmeğini yiyorlar, gelsinler tiyatroda görelim” demiş.

- Tuğba hanım manken olduğunu unuttu, kendini Afife Jale sandı galiba! Güneşin altında biraz fazla kaldı herhalde!..

Hiç canavarsız kalmadık ki

- Yıllık enflasyon yüzde 12.5’e yükselmiş, cebimizdeki bin lira 878 liraya inmiş, unuttuğumuz enflasyon canavarı tekrar hortlamış.

- Onu unuttuğumuz falan yok canım, sadece bir süreliğine Van Gölü’nde istirahate çekilmişti, şimdi tekrar ortaya çıktı, hepsi bu!..