Başkanla 'yola devam' kıstası
ABD’li sosyolog Immanuel Wallerstein’ın “Kaotik Belirsizlik” teorileri, AK Parti’nin entelektüel kesiminde ciddi karşılık buluyor.
Türkiye’nin Güneydoğu’daki operasyonlarına karşı çıkan akademisyenler bildirisine imza koymuş olmasına karşın, teorileri önemseniyor...
Nitekim AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal da dün Habertürk’teki yayınında Wallerstein’ın geçmiş teorisini bugüne uyarladığı son yazısına atıf yaptı.
“Kaotik Belirsizlik” başlıklı makalesinde Wallerstein, öngörülmez olayların yaşandığına dikkat çekip şu cümleyi kullanıyor:
“Aktörlerin ertesi gün hangi pozisyonda olacağını tahmin edebilmemizin hiçbir yolu yok gibi gözüküyor...”
Ünal’ın, AK Parti’de görevden alınmaları istendiği iddia edilen belediye başkanlarının durumunu özetlerken Wallerstein’a atıf yapması önemli.
Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti’nin başına geçtiği günden bu yana kimse “layüsel”, yani dokunulmaz, hesap sorulamaz değil.
Bu da aktörlerin ertesi günkü pozisyonlarının garantisini kaldırıyor. “Adı geçen büyükşehir belediye başkanlarına da bu kapsamda” bakılması isteniyor.
TAHAKKÜM BİTTİ
2 gündür samimi sohbette bulunduğum AK Parti üst yönetimi de meseleye bu kapsamda bakıyor.
Aktardıklarına göre bir süredir kamuoyu yoklama şirketleri, milletvekilleri, il yöneticileri ve partililerle yapılan temas sonucu “metal yorgunları” belirlenmiş.
“Cumhurbaşkanı’nın 3 yıldır partinin başında olmadığı sürede ortaya çıkan boşluğu fırsat bilip çizgiden çıkan, kendilerine tahakküm ve ayrıcalık alanı yaratmış olanlar” tespit edilmiş.
Bazı belediyelerin il başkanlıkları üzerinde baskın tahakküm oluşturduğu görülmüş.
Bu “tahakküm ve ayrıcalığın” ortadan kaldırılması için bundan sonra atılacak adımlar da belirlenmiş.
Aktardıklarına göre, isimleri MYK toplantısında da sıralanan belediye başkanları için süreç şöyle çalışacak:
- “Şu an yok ama olmayacak değil” sözü sadece adı geçenler için değil, bütün belediye başkanları açısından geçerli. Onlara AK Parti’nin aday göstermesi sonucu seçildikleri anımsatılıyor.
- Belediye başkanlarına doğrudan “Sen git” denilmeyecek, tanınan fırsat doğrultusunda bugüne kadar yarattıkları “siyasal tahakküme ve ayrıcalıklara son verir, elde ettiklerini teslim edip AK Parti çizgisine gelirlerse yola devam” edilecek.
- Bunun şartı da aslolan görevlerine dönmeleriyle mümkün; başka alanlara kaymış, farklı işlere girmişse, buna son vermelerine tanınan olanağı ne kadar yerine getirdikleriyle görevde kalma süreleri bağlantılı olacak.
- Eğer bir noktaya gelmezlerse, bugüne kadar kendilerine kalkan olan “parti garantisi” ortadan kaldırılacak.
- Direnmeleri halinde hangi yol ve yöntemlerin uygulanacağı da kararlaştırılmış; “Partiye zarar verir” kaygısıyla yaklaşılmadan ne gerekiyorsa sonuna kadar yerine getirilecek.
Özetle, sadece görevden alınacağına dönük söylentiler kamuoyuna mal olmuşlar için değil, hepsi açısından sürecin kapısı aralanmış.
Bugün sadece partinin “rayından oldukça uzaklaşanların” adı çıkmış.
