Ağırlık hesabı
Daha 2.5 yıl varken, “Bu arayış niye?” denilebilir.
Ancak, tartışmayı gündemde tutanlar açısından bakıldığında sorunun yanıtı açık: Sonbaharda erken seçim beklentisi.
Hükümet kanadı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimin 2019’da olacağını belirtmesine karşın, AK Parti’de kongre sonrası erken seçim olma ihtimalinden söz eden sayısı az değil.
Gerekçeleri de “yenilenmenin parçalı değil, bütünlük içinde yapılmasına dönük” beklentiye dayalı.
Bundan dolayı Ankara’da hemen her kahvehanede, kuliste Cumhurbaşkanı aday arayışı yapılıyor.
Bunun için de referandum sonrası yapılan kamuoyu yoklamalarından çıkan veriler referans alınıyor.
Aktarıldığına göre, anketlerin ağırlıklı bölümünde Erdoğan’ın ardından en yüksek oyu alan ikinci kişi olarak Abdullah Gül çıkıyor.
GÜL’ÜN AÇIKLAMASI
“Gül bu tartışmaların neresinde?” derseniz, yakın çevresinden yansıyan aktarımlardan yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki “hiçbir yerinde”...
Nitekim kendisi de bugün cuma namazı çıkışı, ismi üzerinden yürütülen “tarafı olmadığı tartışmalarla” ilgili açıklama yapacak.
Gül, benzer süreçle, Cumhurbaşkanı iken değişen Anayasa gereği görev süresi tartışmasında da karşılaşmıştı.
O dönem AK Parti’den bazı isimlerin görev süresinin 5 yılla sınırlandırılması gerektiğine ilişkin eleştirel yaklaşımlara Gül, “Tarafı değilim” diye tepki göstermişti.
Anayasa Mahkemesi de görev süresinin 7 yıl olduğuna ve 5 yıllığına bir kez daha seçilebileceğine hükmetmişti.
CHP’DEKİ HESAP
Şurası kesin ki Gül adı üzerindeki tartışmaların bu kadar alevlenmesine, eski CHP Genel Başkanı Baykal’ın adaylar arasında adını zikretmesi etken oldu.
Ancak CHP farklı düşünüyor.
Onlara göre, referandumdaki
% 48.6’lık “Hayır” oyunun
% 25 ağırlığı CHP’li seçmene ait.
HDP’ye ayrılan % 7 eklendiğinde
% 32 ediyor...
Buna Saadet Partisi’nden gelen
% 2 ile MHP’den ihraç edilenlerin uğraşıyla milliyetçi kesimden gelen
% 7-8 de eklendiğinde % 42’ye çıkıyor.
Geriye kalan % 6’nın içinde diğer partiler ile AK Parti seçmeninden gelen oyun bulunduğu varsayılıyor.
Aday gösterilmesi halinde Gül’e karşı çıkanların, destek vereceklerden daha çok olacağı kanısına varılıyor.
Ankara’da her köşede Erdoğan’a karşı aday aranıyor.
‘Yeise kapılmayın’
Vals yapılan baloları unutalı epey zaman olmuş.
Ömer M. Koç’un mütevelli heyeti başkanlığını yaptığı Türk Eğitim Vakfı’nın dün Başkent’teki 50. yıl kutlama yemeğinde anımsadık.
Şartları taşıyan 50 bin başvurandan ancak 2 binini alabildikleri bursiyerleri ve onların eğitimine destek veren gönüllülerinin de arasında bulunduğu bin kişiyle gittikleri Anıtkabir dönüşü düzenlenen kutlama yemeği, kayda değerdi.
Özellikle de Koç Holding’in de başkanlığını yürüten Ömer Koç’un gençlere yönelik dakikalarca alkış alan şu sözleri:
“Kıymetli gençler, bilhassa sizlerin karamsarlığa, yeise kapılmamanızı rica ediyorum. Büyük Atatürk’ün dediği gibi, hayat mücadelelerden ibarettir. Ve eminim siz bugüne kadar muhafaza edilen laik ve demokratik cumhuriyete bütün gücünüzle, bütün güçlüklerin üstesinden gelerek sahip çıkacaksınız.”
Koç, gayretlerine rağmen, “eğitimde fırsat eşitsizliğinin azalan değil, büyüyen bir sorun olmaya devam ettiğini” de söyledi.
Birçok işadamının da katıldığı yemekteki hava da sohbetler de ilginçti.
