Davutoğlu'nun kazandırdığı
Yola çıkıldığında, seçim için tramplen etkisi yaratması hedefleniyordu.
Yenileşmenin, kadroların tekrar gözden geçirilmesinin, siyasal tabanın elit isimlerinin yönetime taşınmasının, parti politikasının da değişen şartlara göre yeniden önünün açılması planlanmıştı.
Özetle, dayandığı toplumsal tabanın hızla değişen taleplerini karşılayacak, sandık yolunu hareketlendirecek, kitleleri peşinden sürükleyecek siyaset üretilmesi; gittikçe “ben”leşen yapıyı, tekrar “biz”e döndürmek amaçlanıyordu.
Partinin uzun yıllardır aranan kimlik sorununu giderecek, yeni lider için de kadrosunu oluşturma fırsatı yaratacak, sırtına aldığı davulun tokmağını eline geçirmesini sağlayacak zemin olması varsayılmıştı.
Geçen seçim MHP’nin yaptığına benzer yöntemle kadroları Ankara Arena’da fişekleyip Anadolu’ya yollama projesi yapılmıştı.
Partide yapılan hesap, kongre salonuna uymadı.
GİDENLER GELENLER
Kongrenin 2 gün öncesinden başlayan merkez karar ve yönetim kurulu (MKYK) listesi tartışması beklentileri tersine çevirdi.
Eski Bakan Binali Yıldırım, MKYK listesinde olmadığını öğrenince aday olmak ve alternatif liste hazırlamak için adım attı.
Liste üzerinde uzlaşı da sağlanamayınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan partinin doğal lideri olarak olaya el koydu, müdahalesi de sert oldu.
Davutoğlu’na en yakın isimlerden hemen hiçbiri listeye alınmadı.
Buna karşın damadı başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı’nın yanında Saray’da görev alan eski milletvekillerinin hepsi listeye girdi.
Daha önemlisi, Hürriyet’e yaptığı baskın dolayısıyla bir gün önce kongre salonunda Beşir Atalay tarafından eleştirilen Milletvekili Abdurrahim Boynukalın da divan üyesi yapıldı; Atalay ise MKYK dışı kaldı.
Görev aldıkları bakanlıklarda uyguladıkları politikaları veya kamuoyundaki söylemleriyle fark ve etki yaratan isimler de listede yer bulamadı.
Örneğin, Anayasa konusundaki yaklaşımlarıyla yenilik getiren Osman Can MKYK dışı kalırken, Saray’da göreve başlayan bir diğer Anayasacı Burhan Kuzu MKYK üyesi oldu. Akil kimlikleri, sakin kişilikleri ve doğrucu davutluklarıyla tanınan isimler de listede yer alamadı.
SOSYOLOJİ VE SİYASET
Peki yeni MKYK, AK Parti’nin toplumsal tabanının hızla değişen taleplerini karşılayacak siyaset üretebilir mi?
Genel başkanın istemi dışında yönetime girmiş olmaları, ahengi etkilemez mi?
Bunu ancak sandıklar açıldığında görebileceğiz.
Ancak kongre salonundan yola çıkarak şu kadarını söyleyebilirim, teşkilatı harekete geçirecek havası yoktu.
Zaten kongrenin de ne mesajı ne vurgusu ne de kitleleri harekete geçirecek cümlesi vardı.
Yarışın yaşanmaması ve tek liste ile gidilmesine, bir de şehitler dolayısıyla müziğin eksikliği eklenince AK Parti ilk kez farklı bir kongre gerçekleştirdi.
Anlaşılan o ki butün bunlara AK Parti’de ortaya çıkan kaygıları gidermek için varların en güvenilir olanla yola devam isteği neden oldu.
DAVUTOĞLU BİRLEŞTİRDİ
Ancak kongrenin sonunda gelinen noktada kazananın Davutoğlu olduğunu söyleyebilirim.
Çünkü tüm delegelerin ayağa kalkarak alkışlamaları, oyların tamamını vermiş olmaları, Davutoğlu’nun liste meselesini aşarak partinin birliğini önde tuttuğunu ve bunda da başarılı olduğunu gösteriyor.
