Hangisi daha kolay?
SEÇİMİN üzerinden 53 gün geçti, 45 günlük sürenin bitmesine de 24 gün kaldı.
Yani, 3 hafta içinde ya bir koalisyon hükümeti kurulacak ya azınlık hükümetine bir parti destek verecek ya da seçime gidilecek.
Neyin nasıl olacağı da AK Parti ile CHP’nin “Kurabilir miyiz?” diye yaptıkları ‘’yoklama’’ görüşmelerinin hafta başında sonlanmasıyla şekillenecek.
Anlaşılmayan konularda uzlaşmanın olup olamayacağına da hafta içinde Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun görüşmesinde karar verilecek.
Bunlardan hangisinin güçlü ihtimal olduğunu da keşişlemeden, yani güneydoğudan esen rüzgârın hızı belirler.
Şehit haberleri dün de olduğu gibi gelmeye devam ederse Meclis’te ortaya çıkan tablo farklılaşır.
MHP İLE Mİ?
Nitekim bunun ilk işaretini de dün il başkanlarına yaptığı konuşmada AK Parti Genel Başkanı Davutoğlu verdi.
AK Parti’de, koalisyon görüşmelerini yürüten ekibin başında olan Faruk Çelik’in MHP ile temasının devam ettiğini açıkladı.
Bu da kulislerde MHP’den Tuğrul Türkeş ile AK Parti’den Vedat Bilgin’in görüşmeleri yürüttüğü iddiasını gündeme getirdi.
Ancak iddiayı dün konuştuğum MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ile AK Parti Milletvekili Vedat Bilgin yalanladı.
Vural, herhangi bir başka kişiyle de görüşmenin yapılmadığını bildirdi.
Buna karşın AK Parti ile MHP arasında TBMM’de fiili bir koalisyon önceki gün de görüldüğü gibi oluşmuş bulunuyor.
Bunun hükümete dönüşmesi olası mı?
MHP baştan açıkladıkları 4 şartın kabul edilmesi halinde görüşebileceklerini kayda geçiriyor.
Olmazsa, “seçime gidilmesini” istiyor.
Muhtemel seçim hükümetinde HDP’nin bulunması da AK Parti cenahında iddia edildiği gibi MHP cephesinde sorun yaratmıyor.
MHP yöneticileri, “genel kurulda ve komisyonlarda, kendi tercihleri olmadan HDP ile nasıl yan yana çalışmak zorunda kalıyorlarsa, benzer durumun seçim hükümeti için de geçerli olacağını” vurguluyor.
Hatta bunun “AK Parti ve Cumhurbaşkanı’nın sorunu” olduğunun altını çiziyor.
Ancak son kararı verenin MHP Lideri Bahçeli olduğu gerçeğinin de unutulmaması gerekiyor.
‘İYİ BİR ÖĞRETİ’
Buna karşın AK Parti’de CHP ile büyük koalisyon isteyenler fazla.
Nitekim, koalisyon görüşmelerine katılan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş da sohbetimizde, CHP ile kurulması için çabaladıklarını söyledi, ‘’Görüşmeler bizim için iyi bir öğreti oldu’’ dedi.
Ancak, ‘’Bir kez daha seçime gidelim, olmazsa CHP’yi deneyelim’’ veya ‘’MHP’yi ikna edip azınlık hükümetiyle ilkbaharda seçime gidelim’’ diyenlerin sayısı da AK Parti’de az değil.
Bu görüşü dile getirenlerin görmesi gereken bir nokta var, o da yaşananların azınlık hükümetiyle çözülemeyecek büyüklükte olduğu.
Ve silahlar yeniden susmaz, üstüne de seçim gelirse meydanların politika yapılamaz hale dönüşeceği.
Davutoğlu’nun da dün söylediği gibi ‘’Alanlar ancak gönüllerin dolması sonucu dolar’’, bunun koşulu da huzurdur.
Geniş tabanlı ve profilli bir hükümet kurmadığınız takdirde çatışma ortamında huzuru bulmanız da zordur.
1994’te nasıl bir yere varılamadıysa, benzer yöntem ve fezlekelerle sonuç alınması da imkânsızdır.