Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AVRUPA ülkeleri ve kurumlarından bir süredir aynı vurgu yapılıyor:

        “Seçim sonrası koalisyon görüyoruz...”

        Söylemi ilk dile getiren de Türkiye’ye “Ermeni soykırımını kabul edin” çağrısını kabul eden Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz olmuştu.

        Kendilerinde bulunan anketin seçim sonrası bir koalisyonu işaret ettiğini belirtmişti.

        Sonrasında Avrupa merkezli ekonomi ağırlıklı kuruluşların yöneticilerinden de aynı söylem yükselmeye başladı.

        Son olarak CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, AB üyesi ülkelerin Ankara büyükelçileriyle dünkü buluşmasında gündeme geldi.

        Aktarıldığına göre toplantıda Ruhban Okulu’nun açılmasından Kürt sorununun çözümüne, Ortadoğu’da yükselen terörden AP kararına ve Ermenistan ile ilişkilere kadar geniş bir yelpazede sorularla karşılaşmış.

        Sohbet ilerlerken büyükelçilerden birinin Kılıçdaroğlu’na sorusu şöyle olmuş:

        “Muhalefet partileri olarak seçim sonrası bir koalisyona açık mısınız?”

        Kılıçdaroğlu yanıt verirken, bazı önkoşulları olduğunu, başında da “insan hakları ve yargı bağımsızlığının geldiğini” vurgulamış.

        KARARSIZ ORANI

        Aslında soru sadece AB ülkelerinden gelmiyor.

        Yabancı diplomatların hemen hepsi, ellerinde bulunduğunu belirttikleri anketler üzerinden benzer sorular yöneltiyor.

        Anlaşılan o ki ya bir büyükelçilik anket yaptırmış diğerleriyle paylaşmış ya da birkaçının yaptırdığı anketlerin ortak paydası üzerinden bir tahmine yönelinmiş.

        Bütün bunlara karşın “Kesin koalisyona gidiliyor” veya “Tek parti iktidarı devam eder” denilecek bir anket sonucu, iktidar partisi dahil hiç kimsenin elinde yok.

        Bunun birinci nedeni, HDP’nin baraj sınırında geziniyor olması.

        Diğeri de kararsız seçmenin bu seçimde yüksek bir orana ulaşması.

        Seçime 50 gün kalmış olmasına karşın iktidar partisinin verilerine göre kararsız seçmen oranı % 10-12 bandından aşağı inmiyor; muhalefete göre de % 15 civarında seyrediyor.

        KİME YARIYOR?

        Bu kesimin tercihinin son tahlilde iktidardan yana olmayacağı; eli muhalefete oy vermeye yanaşmayanların da sandığa gitmeyeceği ileri sürülüyor.

        Neden olarak da ekonomideki gelişmeler gösteriliyor.

        Özellikle de dövizdeki son yükselmeler nedeniyle küçük boy işletmelerin kapanmasından kaynaklı işsizlik artışına vurgu yapılıyor.

        Tam seçime giderken iktidar partisi içinde yaşanan çelişkili ve tartışmalı süreçlerin seçmen üzerindeki etkisine de atıf yapılıyor.

        CHP’nin kredi kartı borcuna af ile emekliye iki ikramiye ve “kamp olanağından”; MHP’nin de yükselen milliyetçilikten pay aldığına vurgu yapılıyor.

        Haksız da değiller...

        Örneğin, genç nesilde bir şey ifade etmeyebilir ama yaz tatili için kamu kurumu kamplarına gitmek 40 yaş üzeri kesim için önemli bir kavramdır.

        “Peki koalisyon beklentisi kime fayda getiriyor?” derseniz, gösterilen adres MHP oluyor.

        Çünkü onun hem AK Parti hem de CHP ile koalisyon yapabilme ihtimali daha çok satın alınan beklentiye dönüşüyor.

        Uzun yıllar sonra ilk kez sonucu önceden kestirilmesi güç bir seçime gidiliyor.

        Sandıkta son karar, kararsızlara kalmış bulunuyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar