Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Futbolun en çok eleştirilenleri şüphesiz hakemler. Merkez Hakem Komitesi yeniden kurgulansa da şikayetler bitmek bilmiyor.

        MHK’nin yeni patronu Ferhat Göndoğdu, kadrosunu yeniledi. Yenilemesine yeniledi ancak göreve başladıkları ilk hafta yine eleştiri okları hakemlerin üzerindeydi.

        Tartışmalı kararlar ile bir standart yakalayamayan düdükler kulüplerin seslerini yükseltmesine neden oldu.

        Kulüpler Birliği, bu değişikliğe karşın mutsuzdu. Yapılan açıklamalarda, “İsimler konusunda bir talebimiz olmadı. Bizim isteğimiz sistemin gözden geçirilmesi ve düzeltilmesi yönündeydi" denildi. Futbol Federasyonu cephesi ise tam tersine, “Onlar istediler biz de değiştirdik” diye kendini savundu.

        Değişiklik tartışıladursun. Karşılaşmalarda yaşananlar yine gündemin ilk sırasında yer alıyor. Neredeyse her maç sonrası, hakemlerin kararları tartışılıyor.

        Yalnız maç yöneten hakemler değil, VAR’ın başında görev yapanlar da bu eleştirilerin hedefi durumunda.

        Şikayetleri alt alta sıralamak gerekirse:

        - Hakemler iradeleri ile karar vermiyor.

        - Yan hakemler sorumluluktan kaçıyor.

        -VAR hakemleri neredeyse her pozisyona müdahale ediyor, VAR protokolü doğru uygulanmıyor.

        - Tartışmalı kararlar dakikalar sonra netleşiyor. Bir ofsayt çizgisi bile rekor denilecek sürede, bazen 6 dakikada çiziliyor.

        - Hakemler 'Nasıl olsa VAR devreye girer' düşüncesiyle sorumluluk almaktan kaçıyorlar.

        REKLAM

        - Sarı kart uygulamasında bir standart yok.

        - Bir hafta VAR’da görev alan hakem, ertesi hafta maç yönetiyor. Saha ve VAR hakemleri ayrılmalı. Saha hakemi sahada, VAR hakemi sadece VAR'da olmalı.

        - Hakemlik ahbap-çavuş ilişkileri ile rant kapısı haline getirilmiş. Aynı aileden olan hakem ya da gözlemcilerin yeniden değerlendirilmesi gerek.

        TESTLER YAPILIYOR MU?

        Hakemlerle ilgili bir başka tartışma ise atletik testlerin yapılıp yapılmadığı. Bu konu belirsizliğini koruyor. Eğer yapılıyorsa, federasyon şeffaf olarak bu koşu mesafelerinin sonuçlarını açıklamalı.

        Hakemlerin kilolu oldukları ortada. 10. hafta geride kaldı. Performansları istenilen düzeyde değil. Koşu mesafeleri 10 binin altında.

        KURSLARIN ZAMANLAMASI YANLIŞ

        Futbol Federasyonu her yıl belirli tarihler de antrenör kursları yapıyor. Pandemi nedeniyle, ertelenen kurslar sezonun başlamasıyla birlikte yeniden programlandı.

        B ve A kursları 50’şer kişilik gruplar şeklinde yapılıyor. Pro-lisans kursun ne zaman yapılacağı ise henüz belli değil.

        Elbette kurslar yapılacak. Ancak federasyonun plansızlığı bir kez daha ortaya çıktı. Maçlar oynanırken, yapılan kurslara bazı takımlar 3-4 antrenörünü göndermek zorunda kaldı. 14 günlük kurslar, kulüpleri ciddi sıkıntıya soktu. Büyük bir plansızlık söz konusu.

        Kursların sezon başlamadan ya da milli maç arasında yapılması çok daha yerinde olurdu.

        Futbol Federasyonu, Süper Lig’de bu sezon teknik direktörlerin pro lisans sahibi olmasını şart koşmuştu.

        Ancak, kurs açılmadığı için mağdur olan antrenörler olduğu gibi kulüpler de sıkıntı yaşadı. Bir örnek vermek gerekirse; Türk futbolu için büyük umut beslenen isimlerinden biri olan ve geçen sezon önce Karagümrük'e ve Kasımpaşa'ya verdiği katkılarla bunu ispat eden Şenol Can, bu yıl Kasımpaşa'da göreve başlamak istedi ancak pro-lisansa takıldı.

        Genç ve gelecek vadeden antrenörlerin önünü açmak için kurs programlarının daha dikkatli ve zaman yitirilmeden yapılması bu kadar zor mu?..

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar