Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fenerbahçe, Cocu’nun görevden alınmasından sonra iyi bir ivme yakaladı. Önce Galatasaray’la berabere kaldılar. Ardından Avrupa Kupası’nda Belçika’nın güçlü takımı Anderlecht’i yendiler… Koeman’ın teknik direktör olarak çıktığı iki maçta başarılı olması Fenerbahçe taraftarını sevindirdi şüphesiz…

        İlk maçta geriden gelip beraberliği yakaladıkları Anderlecht’i İstanbul’da yenmeleri oynadıkları güzel oyunun sonucuydu…

        Maçın tamamında daha çok pozisyona giren Sarı-Lacivertliler'di. Karşılaşmaya iyi başlamaları futbolcular üzerinde olumlu bir etki yaptı. Üst üste Slimani ile yakalanan gollük anlar seyircinin desteğini yükselten başlangıçtı… Belçika takımı daha çok uzun toplarla gol aradı. İlk 30 dakika ve ikinci yarı Fenerbahçe’nin üstünlüğü çok net ortadaydı…

        TOP KAYIPLARI FAZLAYDI

        Tek sorun orta alanda top kazanma sorunu yaşanmasıydı. Elif ve Jailson savunmanın içine gömüldüler. Daha ileri çıkmayınca, rakip pas sayısını çoğalttı. Orta alan ile forvet arasında bir uyumsuzluk söz konusuydu. Daha yakın oynamaları gerekiyordu. Slimani ile Frey çoğu kez yalnız kaldılar. Arkadaşlarının bindirmeleri, baskısı yeterli olmadı. Her iki forvet oyuncusunun yaptıkları pres yetersiz kaldı…

        Bir başka sorun ise, top kayıplarının fazlalığıydı. Atağa her çıkışta kaptırılan toplar rakibe şans verdi. Önde oynayan oyuncular ile arkalarında yer alanlar arasında uzun mesafeler oluştu. Ancak, kenarlar kullanılınca fırsatlar yakalandı…İlk yarının golsüz geçmesinin başlıca nedeni orta alanın etkisiz kalışıydı. Pasla oynama, merkezden atak geliştirme organizasyonu yapılamadı…

        Açık ve net olarak söylemek gerekirse, orta sahanın oyun kurma girişimi başarısız. Bu nedenle daha çok sol kanattan gelen ataklar ve uzun toplarla sonuç alınmak istendi…

        İKİNCİ YARI ÇOK ÜSTÜNDÜLER

        İkinci yarı, Koeman bu sorunu gidermek için savunmayı daha ileriye aldı. Böyle olunca, Anderlecht orta alanı pas trafiğini yapamadı. Fenerbahçe rakibini hataya zorladı. Başarılı oldular. Oyun üstünlüğü tamamen Sarı- Lacivertlilerin eline geçti. Hasan Ali, tüm atakların içindeydi. Bir forvet oyuncusu görevi gördü. Önünde yer alan Valbuena ile iyi bir işbirliği içinde etkili ataklar yaptılar… Dün akşamın en etkili oyuncularından birisiydi Hasan Ali. Atağa çıktığı gibi, geriye fazla gelmeyen Valbuena’nın açığını kapattı…Gecenin bir başka çalışkanı ise Slimani’ydi. Çok koştu. Gol atmak için büyük isteği vardı. Şanslı bir gününde değildi…

        VALBUENA FARKI

        Fenerbahçe’ye geldiği günden bu yana en çok eleştirilen oyuncuların başında Valbuena geliyor. Yeteneklerini tartışmaya gerek yok. İyi oynadığında takımın itici gücü oluyor. Skoru değiştirme konusunda büyük bir beceriye sahip… Tek sorunu top kayıpları…

        Koeman bunu bildiği için, Hasan Ali’ye iki kişilik görev yüklemiş. Aslında, Valbuena’ya “geriye gelme” demek doğru olur. Rakip ceza alanına yakın oynadığında, hangi koşulda olursa olsun fırsat yakalıyor. Ya gol atıyor ya da attırıyor… Dün de, bu özelliğini gösterdi. Kısa alanda yaptığı çalımlar ve paslar rakibin dengesini bozdu. Arkadaşlarını gollük pozisyonlara soktu. Attığı gol ve Frey’e verdiği gol pası galibiyeti getirdi…

        Fransızların “küçük bisiklet” diye isimlendirdiği Valbuena, gecenin yıldızıydı şüphesiz. Kilidi açmak istiyorsan, anahtar kesinlikle Valbuena… Yeter ki, bu oyuncuyu küstürmeyin. Her zaman işe yarayacak, takımın lideri olabilecek futbol aklına sahip…

        Galatasaray ve Anderlecht maçlarından sonra, Fenerbahçe’nin takım olma özelliği kazandığını söylemek gerekir. Mücadele, oyuna asılma, yardımlaşma ve kazanma arzusu üst düzeye çıkmış bir ekip olmuş Sarı- Lacivertliler. Oynadıkları oyun taraftarı mutlu ediyor. Gelecek adına umutlanıyorlar doğal olarak…

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar