Alanya – İstanbul uçuşlarında yer bulmak zor! Akdeniz çanağında en fazla otelin yer aldığı Alanya ulaşım sorunu yaşıyor. Kışın 600-700 bin, yazın 2 milyona çıkan nüfusu var. Kozmopolit bir nüfusa sahip. Dünyanın çeşitli ülkelerinden insan Alanya’ya geliyor. Vatandaş olan da var, oturma izinleri olanlar da söz konusu... Ama kış sezonunda bile Alanya-İstanbul arasında uçak seferlerinde yer bulmak imkansız.
Bir işadamının serzenişi aynen şöyle: “THY günde 2, bazı günler 3 sefer yapıyor. Pegasus Havayolları da günde 2 sefer yapıyor. Ancak uçaklarda yer bulamıyoruz. İş için gelen yabancı misafirlerimiz için özel araç kiralayarak, karayoluyla misafir etmek zorunda kalıyoruz. İlgililerin Akdeniz’in en önemli turizm merkezinin ulaşım meselesine çözüm bulmasını bekliyoruz.”
Ulaştırma Bakanlığı’nın iç hatlarda uçak fiyatlarına uyguladığı tavan fiyat uygulaması sebebiyle havayolları Alanya’ya iç hat seferi yapmakta pek istekli davranmıyor. Fakat bu durum dünyanın çeşitli yerlerinden gelip, iç hat uçuşlarıyla Alanya’ya ulaşmak isteyen yabancıları da etkiliyor. İç hatlarda yaşanan bu soruna bir çözüm bulunması şart.
Ağustos’ta ülkemizin deniz enerji gücü filosunun en genç ve en modern üyesi Abdülhamid Han sondaj gemisiyle tanışmıştık. Bu gelişme üzerine Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nde epeyce yaygara koparılmıştı. Endişeli olmakta da haklıydılar zira yeniden Akdeniz’de suların ısınmasında Abdülhamid Han’ın epece katkısı olacak. Zira Mavi Vatan sınırları içindeki Akdeniz’de eylemsizlik birilerinin hoşuna gidiyor, atılan adımlar ise en fazla onları rahatsız ediyor. Rahatsız olan cephenin en önünde görünün Yunan-Rum ikilisi adeta bu gelişmeler için bir piyon gibi duruyor. Asıl mesele bölgede güç dengelerini değişmesi sebebiyle arkada planda kalıp ortalığı karıştıranlar.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürü Melih Han Bilgin'in sondaj gemisi Abdülhamid Han’ın yeniden Akdeniz’de görev yapmaya hazır olacağını açıklaması ise bölgede yeni gelişmelere de kapı aralayacak gibi görünüyor. Suriye’de gerçekleşmekte olan hadiseleri, ABD’nin tutumunu, Avrupa Birliği’nin çatlak seslerini, Yunanistan’ın Mısır ile sahneye çıkma çalışmalarını hatta daha geniş açıdan bakıp bölgedeki diğer gelişmeleri de bu çerçevede değerlendirmek gerekir.
Akdeniz’deki çalışmalarla ilgili bölgede yeni bir konsept ile arama yaptıklarını duyuran Bilgin’in açıklamalarından anladığım kadarıyla Abdülhamid Han, uzun süre sondaj çalışmaları için Akdeniz’de olacak. Karadeniz gazının Türkiye ekonomisine kazandırılmasında sona gelindi. Karadeniz gazı Anadolu’ya akmaya başladığında Akdeniz’de daha farklı sesler duymaya hazır olalım. Çünkü artık sismik gemileriyle denizleri tarayan, sondaj gemileriyle gazı bulan ve sonrasında çıkarıp, sistemine entegre eden yeni Türkiye en önemli rahatsızlık sebebi olacak.
Karadeniz’deki gaz operasyonu bittiği an Türkiye çeşitli ülkelerle işbirliğini imkanlarını geliştirip, önce yakın coğrafyamızda gaz arayan, bulan, çıkarıp pazarlayan ülke konumuna gelecektir. Böylece enerji de yeni ittifaklarda ortaya çıkacak, Türkiye-Libya mutabakatı da en fazla konuşulan husus olmaya devam edecektir.
Atık çöp konusu Türkiye’nin yıllardır çözmediği bir sorun olarak kenarda durmaya devam ediyor. Halen daha da ortaya konan ve çözüm şeklinde sunulan programlar doğru bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıklamış olduğu 81 ildeki depozito sistemi de maalesef zaman kaybına sebep olacak bir girişim. Bu yöntemle yıllık 2 milyon ton plastik atığın yeniden ülke ekonomisine kazandırılması bekleniyormuş. Atık çöp mevzusu beklentilerle çözülecek bir husus değil. Kaynağında çöpü ayrıştırarak toplama yöntemi geliştirilmelidir. Bunun için de ciddi yatırım ve vizyon gerekiyor.
Geri Dönüşümcüler ve Geri Kazanımcılar Derneği’nin (GEKADER) yaptığı araştırmalara göre 4 kişilik bir aile ayda 120 kilo geri dönüştürülebilir plastik atık üretiyormuş. Diğer ifadeyle kişi başı günlük 1 kilo geri dönüştürülebilir atık oluşuyormuş. Ama iş geri dönüştürmeye gelince bir çözüm üretilmiyor. Bunun için yatırım yapılması, mevzuatların yeniden gözden geçirilmesi düşünülmüyor. Belediyelerin tüm çöpleri tek torbada toplayıp, sonra ayrıştırmaya çalıştığı yöntemden vazgeçilmiyor.
REKLAM
Çöplerin kaynağından ayrıştırılarak toplanma hususunu bir belediye başkanıyla konuştuğumda bana bu hususta ciddi yatırım yapılması gerektiğini, buna göre yeni çöp araçları, çöp toplama sistemi kurulmasının lazım geldiğini anlattı. Sorun belli ama çözümü için bir girişim söz konusu değil.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıklamış olduğu 81 ilde Depozito İade Sistemi hayata geçse dahi kesin bir çözüm söz konusu değil. Ülkemizin çöpü önemli bir kaynak. Sadece plastik değil, cam, kağıt, her türlü metal, elektronik eşya bileşenleri de değerli. Toplandığında çok kıymetli olan, ama toplanamadığında çevreyi kirleten atık pillerin hasılı her türlü kıymetli atığın ekonomiye kazandırılması için sürdürülebilir bir sistemin kurulması gerekir.
“Vatandaşlara ilave bir gelir kaynağı yaratılıyor” anlayışıyla plastik toplama anlayışı maalesef doğru ve yeterli bir yaklaşım değil.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Aydınlatma Metni’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.
