Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Pandemi kaynaklı enflasyonun geçici olacaktı.

        Ekonominin sırtını dayadığı kaynak – üretim – dağıtım – tüketim döngüsü salgın hastalığa bağlı sebeplerle bozulmuştu. Bu yüzden hastalıktan kaynaklanan tedbirler devreden çıktıkça enflasyon da eski, düşük patikasına dönecekti.

        Bu sebeple para politikalarının fiyatlardaki yükselişe tepki vermesine gerek yoktu.

        Çünkü bu kez geçici olan fiyatlardaki artışa kalıcı bir sıkılaşma mesajı ile müdahale edilmiş olacaktır. Bu da herkesin özlemle beklediği pandemi sonrası toparlanmaya zarar verecekti.

        Fakat işler böyle yürümedi.

        Görülmemiş bir kamu maliyesi desteği alan ve yine aynı nadirlikte güçlü bir para politikası ile ittirilen ekonomiler aşırı ısındı.

        Enflasyon kök saldı. Maaşlar arttı, malların fiyatları arttı. Enflasyon beklentileri bozulmaya başladı.

        İşte bu noktada ‘enflasyon geçici’ fikrinin şampiyonu Amerikan Merkez Bankası / Fed havlu attı.

        Nisan’da başlayan ‘geçici’ söylemi Kasım’da yerini kalıcıya bıraktı.

        REKLAM

        Pek çok gelişen ülke riski gördüler ve geçtiğimiz yılın son çeyreğinde büyük bir telaş içinde faiz artışlarına başladılar.

        Bugün, gelişen ülke kurları yıl başından bu yana dolara karşı az da olsa değer kazandılarsa bu faiz artışlarının sayesindedir.

        *

        Şimdi bu hikayede yeni bir sayfa açıldı.

        Fed faiz artışları ile fonlamayı daha pahalı hale getirecek. Bilançosunu küçülterek ise o fonları daha kısıtlı şekilde piyasaya sağlayacak.

        Ekstra hassasiyetin nedeni elbette Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında enflasyon görünümünün tüm dünyada bir tur daha bozulması oldu.

        Elbette diğer ülkeler de kendilerini buna ayarlama telaşına girdiler.

        Evet, yine.

        Parasal sıkılaşma döngüsünde yeni bir faza geçiliyor artık.

        G10 ülkelerinden Yeni Zelanda ve Kanada ‘jumbo’ diye tabir ettiğimiz 50 baz puanlık faiz artışları yaptılar.

        Güney Kore, henüz Merkez Bankası Başkanının ataması yapılmadan ‘başkansız toplantıda’ faizi yine artırdı. Singapur para politikasını duble sıkılaştırdı ki enflasyonda kontrolü kaybetmesin.

        Arjantin, üçüncü kez faiz artırmak durumunda kaldı.

        Sadece bu yıl, 30 defa jumbo ve üstünde miktarlarda faiz artışı yapılmış durumda.

        REKLAM

        Tüm dünya enflasyonu durdurmaya çalışıyor.

        Mücadele büyük.

        *

        Her ne kadar olan biten her şey merkez bankalarının kontrolünde değilse de sonuçlarıyla mücadele etmek onların işi.

        Yoksa her olan bitene bakıp ‘benden pas’ denilince enflasyon ortada sahipsiz kalıyor.

        Öyleyse enflasyonu kim düşürecek?

        Masayı toplamak ve hesabı ödemek aynı anda merkez bankalarına kalıyor.

        Hayat.

        Bazen ağır yüklerin altına girmek gerekiyor.

        Yoksa ezilen toplumun geniş kesimleri oluyor.

        Bu yüzden merkez bankaları enflasyonla mücadelede yeni bir faza geçtiler.

        Daha da sertleştiler. Daha da şahinleştiler.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar