Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2019 yılı Demokratlar (D) için 2020 Kasım hazırlığı şeklinde geçti. Kışı bekleyen karıncalar gibi. Ama kış bir türlü gelmiyordu.

        Ekonomi iyi gidiyor, Başkan Çin’e karşı küresel bir ağ örüyor ve ‘hakikat ötesi çağın kralı’ tahtında, biraz da hak edilmiş bir ünle oturuyordu.

        Adaylar umutsuzca yarışıyorlardı.

        Ta ki pandemiye kadar. İşler değişti, parti içinde merkeze dönüş yaşandı ve Biden o son derece yorgun ve ağır görüntüsü ile zıt bir şekilde, adeta uçarak partinin adayı pozisyonuna zıplatıldı.

        Biden’in talihi bundan sonra, içleri burkan bir yoldan olsa da, gittikçe açıldı.

        George Floyd’un, ırkçı ABD geçmişinin isimsiz bir kaldırımda yeniden hortlaması sonucu katli ile toplumun öncelikleri değişti.

        Bilen bilir. Fatih Terim şansı diye bir kavram vardır. Başarılıdır evet ama buna eşlik eden şansından da korkulur. Kim bilir belki Latinlerin de dedikleri gibi ‘audentes fortuna juvat / talih cesurdan yanadır’.

        Biden’in yolu biraz da buna benziyor yavaş yavaş.

        *

        ABD’de başkanlık seçimleri 4’e bölünen yıllarda yapılıyor. Senato ve Temsilciler Meclisi ise 2 yıllık periyotlarla seçime gidiyor.

        5 ay sonra;

        * ABD Başkanı

        * Temsilciler Meclisinin 435 üyesinin tamamı

        * Senato’nun 100 sandalyesinin 1/3’ü için 220 milyondan fazla Amerikalının seçime gitme hakkı olacak.

        REKLAM

        https://www.electionbettingodds.com/ sitesine girdiğinizde –her 5 dakikada 1 oranlar güncelleniyor ve büyük bahis sitelerinin oranları kullanılıyor- ilginç bir tablo var.

        Başkanlık için Biden, Demokrat olan Temsilciler Meclisi ve Cumhuriyetçi olan Senato için ‘Demokratlar kazanır’ bahsinin önde olduğu görülüyor.

        Yine ABD’de siyasetin nabzını tutan https://projects.fivethirtyeight.com/polls/ sitesinin topladığı anketlere göre de Biden güçlendi.

        Demokrat zaferi ne getirir, konuşmak zamanıdır.

        *

        Her şeyden önce ABD iki alanda çok katı. İlki dünya liderliğini ekonomik savaşlarla belletmek. Bunu yaparken birincil hedefi Çin. Diğeri ise İran karşıtı bir politika izlemek.

        En başta düşünülecek iş Çin’e karşı hegemonya savaşı ve ticaret savaşlarının gideceği yer. Kendi kampanya söylemlerine ve ABD’nin son getirildiği pozisyona bakınca Çin’e karşı bir yumuşama beklememek gerekiyor.

        Başkan Trump tarafından devamlı tehdit savurulan AB içinse işler değişebilir. Pandemiden çıkış sonrasında küresel iş birliği, küreselleşmenin yeni formu gibi heyecanlı manşetler görebiliriz.

        Ekonomi politikalarında, gelir eşitsizliğine daha fazla zaman ayıran ve Amerika standartlarında sol sayılabilecek eğilimlere şahit olabiliriz. Biden’den bir önceki en güçlünün Sanders olduğunu anımsayalım. Partide bu sesler artık çok güçlü. Özellikle Floyd sonrasında ırkçılığın yaslandığı ekonomik eşitsizlik sac ayağı çözülmeyi bekliyor.

        Bölgemiz için de haberler epeyce önemli. Her şeyden önce olası bir İran yumuşaması gelip gelmeyeceğini görmek gerekir.

        Türkiye’ye bakışlarındaki sakatlığı da atlamayalım bu partinin. Bizim için ilişkileri yeniden ve yeniden tesis etmek gerekecek. Yorucu olabilir.

        REKLAM

        Ekonomi içinse ilk etapta değişecek bir şey yok. ABD bu yıl yüzde 5’e yakın daralacak; işsizlik çift hanenin hemen altında oluşacak gibi duruyor. Zaten yeni başkan göreve 2021 Ocak’ta başlayacak. Piyasalar başta bu değişiklik fikrini sevmeyebilirler ancak ardından çift meclisli bir demokrat yönetim güçlü bir liderlik olarak görülüp kutlanabilir de.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar