Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre virüs Çin dahil 77 ülkede görüldü. 93.090 kişiye bulaştı ve ne yazık ki 2984 dünya vatandaşı hayatını yitirdi.

        Dünyanın başı sağ olsun…

        *

        Virüsün görüldüğü yerleri haritada incelerseniz gözünüze, hele ki bir Türk vatandaşı olarak, çarpan yegane şey ne olur?

        Elbette Türkiye’de hiç vaka rapor edilmemiş olması olabilir mi?

        Bunun sebeplerini tartışacak ya da niyet sorgulayacak değilim. Benim işim bu değil. Ancak sonuçları itibari ile bu veriyi bir girdi olarak kullanabilirim. Durum epey açık. Demek ki kısa sürede bizde de vakalar rapor edilmeye başlanacak.

        Ama Avrupa’ya gidip dönen bir iş insanından ama Amerika’da okuyan bir öğrenciden… Asya’ya giden bir turistten ya da dünyanın en işlek hava limanlarından biri olan uçuş üssümüzden geçen bir transit yolcudan…

        Belli ki vakalar olacak.

        Bu haberler dönmeye başladığında zaten bir süredir ‘heyecanla’ bunu bekleyen halkımız, iş ortaklarımız, kamu ve özel sektör bir dizi önlem almak durumunda kalabilir. O gün geldiğinde sakin, hazırlıklı ve bilinçli olmak çok önemli.

        Ben kendi tarafım olan ekonomik önlemler tarafını tartışmak isterim.

        *

        Bugün, virüsün dünyanın farklı ülkelerinde, yaygınlığına göre farklı önlemler getirdiğini görüyoruz.

        Küresel talebin çökeceğini ve bunun enflasyon hedefini riske atacağını gören Amerikan Merkez Bankası 50 baz puan indiriyor. Emtia fiyatlarındaki düşüşten zarar göreceğini düşünen ve arz şokunun talebe çelme takacağını düşünen Kanada benzer oranda faiz indiriyor.

        İtalya, kuzeyinde hızla yayılan virüse karşı okullarını kapatıyor. 4 milyar euroya varan bir sağlık paketi değerlendiriyor. Amerika 8 milyar dolara varabilecek sağlık harcaması ağırlıklı bir canlandırma paketini bütçeledi bile.

        Türkiye’de kaç vaka olur ve etkileri ne olur bilinmez ancak bir dizi önlem paketini düşünmek gerekebilir.

        İlk aklıma gelen Türkiye’nin emek yoğun sektörleri. Hastalık görüldüğünde tüm hayatı felç etmek doğru değil. Bu sebeple işçiler üretmeye devam etmeliler ancak virüs kapıdan bir kez girdikten sonra iş yeri tatilleri olabilir. Bu sebeple iş yerlerinin önden mutlaka temizlik tedbirleri almaları / aldırmaları zaruri. Tedbirlere rağmen üretimin durması halinde finansal olarak zorlanacak şirketlerin de mümkünse bir acil durum planı çıkarmaları gerekiyor.

        Kamunun okul ve kamu hizmeti tatilleri fikrini çalışıp acil durumlarda hizmetlerin ne kadar aksayacağını hesaplaması gerekiyor. Mümkün olan her hizmetin online verilebileceğini defalarca aktarmak gerekiyor.

        Kamunun olası bir yayılma fikrine karşı ne kadarlık bütçeyi kısa zamanda mobilize edebileceği ve nerelere harcayabileceğini hesaplaması gerekiyor. Dünya örnekleri büyüklükten çok hıza ve sağlık sektörü harcamasına odaklanıyor. İncelemek gerekiyor.

        Özellikle lojistik sektörünün mal ve hizmet akışının kesilmeyeceği bir modeli çalışması ve belki bakanlıkla birlikte planlayıp duyurması gerekebilir. Panik halinde marketlere koşan halkın aradığı ürünü bulabilmesi stok yapma isteğini de zayıflatıyor. Çin’in bu sürede yaptığı en iyi şey sorunlu bölgelerde tedarik zincirlerini koruması oldu. Krizin merkezi Wuhan’da marketler boştu ancak ürünler tam olarak raflardaydı.

        Olası bir salgın durumunda eğer yayılım kontrol edilebilirse büyümenin sadece 1 çeyrek kadar daralacağını bilmek ve buna uygun önlemler almak da önemli. Olası bir makro ekonomik yavaşlamayı önlemek isterken lüzumsuz kredi büyümesi yaratmanın faturası daha ağır olabilir.

        Unutmayalım ki riskler iki yönlü. Çin’den kaçan bir tekstil siparişinin ülkemize yönlenmesi ya da Yunanistan’dan kaçan turistin ülkemize gelmesi olası. Hazır ve önleyici bir kriz yönetimi bizi bu olası fırsatları değerlendirmek için eminim daha uygun pozisyona sokacaktır.

        Tüm bunlar kriz planlamasına ve sakince hesaplamaya dayanıyor. En önemli şey sakinlik ve kontrolü elinde bulundurmak. İletişim kanallarını açık tutmak ve geçici sorunlarla mücadele etme tekniklerine odaklanmak; hazır olmak.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar