Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nı başlatması ile Batı’nın tepkileri ve ardı ardına açıklamaları bir oldu.

        Avrupa Birliği kınama ve meseleyi Doğu Akdeniz ile bağlayarak Türkiye’ye savunma sanayinde, üye ülkeler bazında kısıtlamalar getirmeye çalışıyor. ABD, Başkan Trump’un elinden çıkan tweetleri kurumsallaştırma telaşında. Böylece belli bir devlet süzgecinden geçtiği düşünülsün istiyor.

        Yabancı basının olayı okuma biçimi ise gerçekle hayal arasında bir yerde. Ancak realite bu.

        Piyasanın işini zorlaştıran da bu. Herhangi bir ülkenin varlıklarını alıp satıyorsanız ya da portföyünüzde yer veriyorsanız olan kadar oluyormuş gibi görünen de epey önemli olabilir. En azından bir süre için. Ülkemizin şu an yaşadığı bu.

        *

        Batı’nın yaşadığı endişeyi farklı yerlere taşıyıp ciddi bir enformasyon zehirlenmesi yaşaması isteniyor. İsteniyor ki YPG / PKK Suriye sınırlarında yaşamaya devam edebilsin ve legalize olma yolculuğu sürsün. Hatta ABD’yi oyuna çekmek için IŞİD’lileri PKK’nin serbest bıraktığını açıklıyor bizzat Başkan Trump…

        Batı’nın en büyük korkusu da sönmüş olan DAEŞ terörünün yeniden hortlama ihtimali. Çünkü acı ama gerçek olan şu: Yabancı savaşçıların içinde kendilerinin de kabul etmediği Avrupalı yabancı savaşçı öyle çok ki…

        PKK aynı zamanda uzun vadeli bir plasman ABD açısından. Eğitildi, bütçede kamuya açık şekilde pay ayrıldı, teçhizatlandırıldı ve aygıtlar listesine eklendi. Artık bir yatırım ve varlık. Onu fonlamak, korumak ve kollamak gerekiyor.

        Herkesin derdi ve algısı farklı. Böylesi bir ortamda yatırımcı için yön bulmak oldukça güç. Harekat başladığından bu yana belirsizliğin artışıyla birlikte borsa %9 civarı gerilerken, Türk Lirası %4 değer yitirdi, risk primi (CDS) 60 baz puan kadar yükseldi ve bonolarımızda çeşitli vadelerde değer kayıpları görüldü; 1-1,5 puan arası faiz yükselişleri yaşandı. Swap faizlerinde de 3 puana kadar yükselişler gördük. TCMB’den gelecek hafta beklenen 2 puanlık faiz indirim beklentisi böylece buharlaşmış oldu.

        *

        Piyasaya genel bir rehber sunmak epeyce güç. Ancak yine de önemli olanları sıralamak ve kısa vadeli hareket için bir yön tayin etmek olası. Avrupa’dan gelen haberlerin yarattığı kısa vadeli etki ve vaat ettikleri rahatsızlık derecesine bakınca öneminin oldukça minik olduğunu fark ediyoruz. Bu bakımdan, üyelik görüşmeleri kangren olmuş ve Gümrük Birliği güncellenme anlaşmasının ufuktan görünmediği uzun vadeli partnerimizin piyasanın pek radarında olmadığını söylemek üzücü ama doğru olacaktır.

        Bu durumda, geriye sahada olan iki aktör kalıyor. ABD ve Rusya. Piyasanın okumasına göre ABD finansal olarak, Rusya ise askeri olarak bir tehdit konumunda. Şimdiye kadar Ruslar’dan açıkça piyasa bozucu bir açıklama ya da aksiyon görmedik. Geriye Amerika kalıyor.

        Tahmin edilmesi ve fiyatlanması en zor aktör ABD olabilir mi? Kesinlikle.

        Başkan Trump azil sürecinde, tüm siyasi yapı/müesses nizam Türkiye’nin aleyhinde. Diğer yandan Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan kişisel bir frekans yakalamış durumdalar. Başkan Trump, bizzat Obama’yı anarak o dönemki uygulamaları eleştiriyor ve bundan siyaset öneriyor.

        Bu durumda Başkan Trump ne yapacak? Bu sorunun cevabı aynı zamanda piyasa düştüğü yerden kalkacak mı? ‘Kalkacak olursa ne zaman’ sorularının da cevabı.

        Başkan Trump Kuzey Suriye’den (sınırımız) askerlerini çekti ve Türkiye’ye yeşil ışık yaktı. Ancak azil süreci ve ‘mahalle baskısı’ sebebiyle bu kararını ABD kamuoyuna düzgünce etiketleyerek satmak zorunda. Son olarak, PKK’yi de korumalı çünkü onlar ‘yatırım’. Şu ana kadar olan bu.

        Senaryo bu ise Trump’un "bir NATO üyesi olan Türkiye ile savaşmamı beklemeyin" açıklaması yerli yerinde. Askerlerin çekilmesi ve sahanın boşaltılması da tamam. Kapalı kapılar ardında ve sonrasında Twitter üzerinden operasyona itiraz etmeme maddeleri de cepte. Geriye yaptırımlar kalıyor. Başkan burada yaptırımları uygulamayı Türkiye’nin pozisyonuna göre tercih edecektir. Bir TV kanalında tavsiye ettiği gibi PKK geri çekilir ve bizim güvenli bölgemizde varlık göstermezse Türkiye de sükunetini koruyacaktır. O zaman yaptırım da görmeyeceğiz.

        Aksi, işleri karıştıracak varlık fiyatları adına. Piyasanın düğümlendiği yer bu. Piyasa oyuncuları Başkan Trump’un Türkiye pozisyonuna güveniyorlar özetle ancak onun ülke içindeki kendi pozisyonu konusunda soru işaretleri var. Bunun da dönüp dolaşıp Türkiye’ye yaptırım olarak dönebileceği endişesi ile TL varlıklar baskı altında kalıyor.

        REKLAM

        ***

        Ben işim gereği bu pencereden baktım. Ancak her vatandaş gibi tek dileğim, evlatlarımızın sağ salim gidip dönmeleri ve ailelerinin özleminin en kısa sürede dinmesidir. Mehmetçik tüm politik tartışmaların, günlük siyasetin üstünde…

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar