Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ekonomi yavaşlıyor. Hepimizin malumu. Zaten yavaşlamasa da pek katma değerli üretemiyoruz. Belki de yaratıcı olamıyoruz. Buradan çıkışın bir yolu da kadınlara iş hayatında yer açmaktan geçer mi?

        Bakın aşağıda dünya üzerindeki hemen her ülkede iş hayatındaki kadın istihdamını görüyorsunuz. Çalışanlar arasında kadınların erkeklere oranı ne? Soru bu. Renk ne kadar koyuysa kadınlar o kadar çoğunlukta demek. Renk açıldıkça...

        Memleketimiz 180 ülke arasında kadınların iş gücüne katılımında 159. sırada! Bizden kötüleri sadece Arap Dünyası temsilcileri. İçinde bulunduğumuz kişi başı milli gelir seviyesinde bizden düşük katılıma sahip ülke yok. Üstelik 1980'de kadınların iş gücüne katılımı %46'ymış. şimdi %32.

        Dünyada kadınların iş gücüne katılım oranı %50'ye yakın. Bu oran OECD'de %51, Asya-Pasifik'te %60' yakın. Dünyanın dibi %21 ile Arap ülkeleri. Türkiye'nin istikameti belli apaçık belli.

        Kasımın ilk haftası güzeldi. ABD ara seçimlerinde Müslüman iki kadın ilk kez Temsilciler Meclisi'ne girmeyi başardılar. Kimlik siyasetinin, yabancı düşmanlığının ve mülteciye kötü bakışın yükseldiği bu dönemde konuşmadan geçmememiz gereken bir başarı bu.

        İkincisi ise Marie Curie'nin doğum gününün bu haftada yer alması.

        Curie Nobel ödülü alan ilk kadındır. Aynı zamanda, farklı iki dalda (fizik & kimya) ödül alan tek insandır! Kızı Irene Curie de Nobel almıştır. Hatta ikinci kızının eşi UNICEF'in başında iken bir de Nobel Barış Ödülü almıştır. Curie hem bilimde çığır açmış hem dünyanın en fazla Nobel alan ailesini kurmuştur. Kadınlar güçlüdür ve en az erkekler kadar mesleklerinde öncüdürler. Bu, Türkiye'de de farklı değildir. Dünyanın ilk kadın savaş pilotlarından biri Sabiha Gökçen'dir...

        Kadının iş hayatında yer bulması sorunu artık günümüzde arkaik bir çatışma alanı olarak kalması gerekirken, durumun kötüye gitmesini kabul edemeyiz. Aranan işe uygun yetenek havuzunun sağlanamaması, kimi işlerde kadınların emeğini pazara sunamamalarından ötürü ücretlerin katılığı ve eşitsizliğin yüksekliği biraz da düşük kadın çalışan oranına bağlı. Sosyal adalet, verimliliğin artırılması ile de kadınların iş gücüne katılımı arasında oldukça yüksek korelasyon bulan çok sayıda çalışma var.

        Türkiye'de kadınların çalışma istekleri / aldıkları eğitim / toplumun çalışan kadına bakışındaki seviye artarken ve kadınların doğurganlık oranı azalıp, evlenme yaşları gecikirken kadın istihdamının geriliyor olması düşündürücüdür. Sosyal problemler, toplumun yapısı gibi sebepler ile izah edilemeyecek kadar düşük bir çalışma rasyosuna sahip kadınlar.

        ***

        Ekonomimiz bir daralma sürecinde ve belli ki -ne yazık ki- bir süreliğine insanlar işlerini kaybedecekler. Ekonomi yavaşlayacak. Bununla birlikte her sallantı daha dik durmak için bir fırsat. Yokuş aşağı performansımız bittiğinde bu kez kadınların pastayı büyütüp ondan daha fazla pay almalarını sağlayacak regülasyonlar, emek piyasasında katılıkları bitirecek de-regülasyonlar yapılarak kadın katılımı artırılabilir.

        Reform duasına çıktığımız şu zamanda en kolay yapılabilecek ve olumlu sonuçlarını kolaylıkla görebileceğimiz bir alan bu.

        Kadınlar yapabilirler!

        Kadınlar yapabilirler!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar