Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası politika faizi olan haftalık repo faizini 625 baz puan (6,25 puan) artırarak %24'e çekti. Böylece çok sert bir faiz artışına gitmiş oldu banka.

        Bloomberg HT anketine yanıt veren yerli ve yabancı ekonomistlerin beklentisi 4 puanlık artıştı. Bu beklenti güçlü şekilde aşılmış oldu.

        Merkez Bankası neden faizi bu kadar yüklü miktarda artırmak zorunda kaldı?

        Bunun cevabı iki tane. Kanunla kendisine tanınan görevi yerine getirmek ve finansal istikrarı korumak için. Kanun'a göre bankanın temel hedefi fiyat istikrarını sağlamak. Tam Türkçesi ile enflasyonu yoluna koymak. Banka'nın hedefi 5'tir, ekonomik gidişata göre tahminlerini günceller. Orta Vadeli Program'da hedefler 2018-2020 aralığı için %7-6-5 şeklinde gidiyordu. Biz 2018'in Ağustos ayında zaten hepsinin toplamını gördük. Üstelik hedef 5, tahmin 13'tü.

        TÜFE %18 oldu. ÜFE 2 yıl içinde %1,6'dan %32'ye yükseldi. Bir şey yapmak lazımdı.

        Memleketimizde verilen her 2 liralık ticari krediden 1 lirası döviz cinsinden. Yani tastamam yarısı. Döviz arttıkça, tersten söyleyelim TL değer yitirince bu borçları ödemek daha da zor hale geliyor. Son 3 yılda TL'de kayıp %52 iken bizden sonra en fazla değer kaybeden gelişen ülke kuru olan Meksika Pesosu %12 düşmüş!

        Arada dağlar var...

        Bir şey yapmak lazımdı.

        Banka bu kararla uç ihtimalleri zihinlerden kazımış oldu. Sermaye kontrolü, dış fonlama gibi beklentiler rafa kalktı. Kredibilite açığını kapattı. Mali güçlerin enflasyon savaşına dahil olması için bir davetiye çıkardı. Enflasyonu düşürecek ve kurdaki şoku hafifletebilecek bir adım attı.

        ***

        Bunca artıştan sonra ne olacak? Ekonominin çarkları duracak mı? Yani TCMB ekonomiye sert fren mi yaptırmış oldu?

        Hiç ilgisi yok.

        Mevduat faizi %27, kredi faizleri türüne göre %30-40 olmuştu. Banka bu artış ile sadece gerçek hayat ile olan boşluğunu kapattı. Bu realite açığı yavaş yavaş kredibilite açığına dönüşüyordu. Bu eksiğini tamamladı.

        Ekonomiyi ve piyasaları uzaktan izleyenler için enteresan bir bilgi vermek isterim. Kararın ardından (sert faiz artışı) ülkemizin uzun vadeli tahvil faizi 1,2 puan düştü. Borsa %2'den fazla yükseldi, Türk Lirası gün içinde 40 kuruş düştü. Ülke risk primi; yüzde cinsinden ifade edelim hadi, %10 düştü. Daha az riskli oluverdik 1 günde.

        Finansal koşullar sıkılaşmadı. Aksine gevşedi.

        ***

        Lehman Brothers'in batışının üstünden tam 10 yıl geçti. Modern tarihin gördüğü krizin üstünden 10 koca yıl...

        Nasıl çıkıldı bu krizden? Merkez bankalarının sıradışı adımları ile. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi 'Euro geri dönülemezdir, sonsuz miktarda bono alabilirim' sözü ile tarihe geçti. Krizin dibi burası oldu. Avrupa ve Batı demokrasisi böylelikle ipten alındı.

        Yoldan geçse dikkatinizi çekmeyecek bir adam nasıl oldu da Batı'nın yüz yıllara dayanan demokrasisini kurtarabildi? Ona bu güveni veren koltuktur. Merkez bankası başkanlığı koltuğu.

        Koltuğa ve bankaya bu güveni veren ise bankanın kredibilitesi, güvenilirliğidir. Avrupa'nın Euro'su onları kurtarmaya yetmedi. Ama Euro'nun patronunun bir sözü yetti.

        Kararı bu zaviyeden görmekte hepimiz için önemli dersler var kanaatindeyim.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar