Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GÜNEYDOĞU'da yeni bir yüksek gerilim hattı inşa ediliyor.

        PKK-Hizbullah gerilim hattı.

        Aslında gerilim yeni değil.

        Uzunca bir süredir yeraltı hatlarında ilerleyen bir gerilimdi.

        Şimdi giderek yüzeye çıktığını Dicle Üniversitesi'ndeki kavgalarda görmeye başladık.

        Bu ortamın giderek tırmanacağı kesin.

        Düne kadar "sivil toplum örgütü" çatıları altında örgütlenen ve yaygınlaşan Hizbullah'ın, HÜDA PAR'ı kurarak siyasi örgütlenmeye de geçmesinin bunda payı büyük.

        Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki bu yapılanma uzunca bir süreden beri kitlesel eylemlerle kendini gösteriyor, özellikle de her yıl bu dönemde bu eylemlerdeki sayıyı milyonlara ulaştırarak PKK ve BDP'ye "gözdağı" veriyordu.

        Bu yıl da aynı şey olacak.

        Diyarbakır'daki "İslamcı örgütlenmeler" bu yıl Hazreti Muhammed'i anmak için görülmedik büyüklükte bir "toplantı" düzenleyerek güç ve gövde gösterisi yapmak istiyorlar.

        Bu nedenle de ilk kez bu yıl toplantı yerini değiştirdiler ve BDP-PKK'nın Nevruz etkinliklerini gerçekleştirdikleri meydanda toplanmak istediler.

        Amaçları burada PKK-BDP'nin topladığı kalabalığın çok daha fazlasını toplayarak "gerçek gücün" kimde olduğunu göstermekti.

        Ancak çok ilginç bir şey oldu.

        BDP'li Bağlar Belediyesi, Bağlar İlçesi'ndeki bu meydanda Hazreti Muhammed'i anma toplantısı yapılmasına izin vermedi.

        Asıl olanın valiliğin verdiği izin olmasına rağmen belediye "meydandaki belediye çalışmalarını" gerekçe göstererek bu meydanda toplanamayacaklarını bildirdi.

        Daha önceki yıllarda bu meydanın valilikçe kendilerine tahsis edilmemesini "antidemokratik baskı" olarak niteleyen BDP, şimdi aynı işi kendi yaptı.

        Bu da kentteki tansiyonu iyiden iyiye artırdı. Türkiye bir yandan barış ararken, bir yandan yeni gerilim noktaları ortaya çıkıyor.

        Hayırlısı!

        Ne biliyorsunuz!

        DÜN "Raflardaki GDO'lu ürünler ne olacak?" diye sordum.

        AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik dün yanıtladı: "Raflarda GDO'lu ürün yok."

        Hüseyin Çelik bunu kendi kendine söylemiş olamaz.

        Muhakkak ki, ilgili bakanlıktan bir bilgi alıp açıklamayı öyle yapmıştır.

        Bu nedenle sorum Hüseyin Çelik'e değil, ilgili bakanlığa.

        "Nereden biliyorsunuz? Ne zaman incelediniz? GDO'lu pirinç meselesinin üzerini kapamak için bu uğraş ve bu telaş niye?"

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Kolay hedefe zor yoldan ulaşmaya çalışmadığımız zaman.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar