Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Erken seçimin tarihi açıklandı en sonunda.

        Benim burada daha önce yazdığım gerekçe ile daha önce yazdığım tarihte yapılacak.

        14 Mayıs 2023 günü.

        İktidar, seçim tarihine kendince romantik bir gerekçe bulmuş.

        73 sene geriye gitmiş, Demokrat Parti’ye ve tek parti iktidarının sona ermesine bağlamış.

        Güldüm.

        73 sene.

        Benim ilk oy kullandığım günden 73 sene geriye gidince Abdülhamit’e varıyordu zaman.

        Eğer o gün benim oyuma talip olan bir parti “Bak işte bu Abdülhamit’e yapılan darbenin yıldönümüdür” falan deseydi epey gülerdim, “Amca sen ne diyorsun. O tarihte daha benim babam doğmamıştı” diye.

        Bugünkü gençler için de durum o.

        O tarihte babaları daha doğmamıştı.

        Dedeleri belki doğmuştu.

        Tabii komiklik burada sona erse iyi.

        21 senelik bir iktidar partisi, 21 senedir ülkeyi yöneten bir iktidarın “Yeter” diye haykırması da eğlenceli bir durumdu.

        Neye yeter, kime yeter diyorlardı?

        Kendilerine mi!

        REKLAM

        Yeten neydi, 21 yıllık tek başına iktidar mı!

        Daha da uzun süren muhalefet mi!

        Yoksa MHP ile sürdürdükleri koalisyona mı yeter diyorlardı?

        Bunu dahi anlamak zorken…

        “Yeter” demeleri yetmezmiş gibi bir de “Söz milletin” diye ekliyorlardı.

        Karşılarındaki ittifakın adını sanki hiç duymamış, muhalefetin kendine “Millet İttifakı” adını verdiğini bilmiyormuşçasına.

        Tüm bunlara kim karar verdi, bu sloganı, bu romantik gerekçeleri kim buldu bilmiyorum.

        Ama rahmetli Erol Olçok’un yokluğunun hissedildiğini çok iyi anlıyorum.

        Eğer hayatta olsa idi, böyle bir kampanya fikri ile geleni muhtemelen odasından kovardı.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Yavaş'tan ilk istek belirtisi mi?

        Yavaş'tan ilk istek belirtisi mi?
        0:00 / 0:00

        İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başından beri Cumhurbaşkanı adaylığı hevesini gizleme ihtiyacı duymaz ve nihai hedefinin er ya da geç ülkeyi yönetmek olduğunu saklamazken, bu göreve halk tarafından da uygun görülen bir diğer muhalif isim olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hep geride durdu, hiçbir arzu belirtisi göstermedi.

        Hatta adını ilk kez ben gündeme getirdiğimde bundan duyduğu hoşnutsuzluğu iletti, katıldığı son Teke Tek programında Cumhurbaşkanı adaylığı konusunu açınca “Ankara’da yapacak işlerimiz var” diyerek konuyu kapattı.

        Son alarak geçtiğimiz yanlış hatırlamıyorsam Nisan ayında, seçilmesinin 3 yılı dolduğu için Teke Tek programına katılımını Ümit Özdağ’ın adını aday olarak açıklaması üzerine iptal etti.

        Herkesin ortak fikri Yavaş’ın aday olmayı istemediğiydi.

        Hatta kendisine çok da karşı olmayan CHP’liler bile adı gündeme gelince “Yahu adam kendi istemiyor. Siz niye sürekli Yavaş diyorsunuz” diye kızıyorlardı.

        Açıkçası ben de Mansur Bey’in aday olmak istemediğine ikna olmuştum.

        Ta ki, geçen haftaya kadar.

        Geçen hafta Teke Tek’e HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar katıldı ve orada HDP’nin Yavaş’ın adaylığına karşı olduğu konusu açıldı.

        REKLAM

        Ve Ankara Belediyesi’nden kendi yaptırmadıkları iki farklı anketten ilgili bölümler bana ulaştırıldı.

        HDP seçmeni Mansur Yavaş’a oy veriyordu.

        Ben bunu Mansur Bey’in aday olmakla ilgili olarak ilk pozitif işareti olarak algıladım.

        Bilmem siz nasıl algılarsınız?

        İddia 2

        İddia 2
        0:00 / 0:00

        Boğaziçi Üniversitesi’nin başına gelen Prof. Melih Bulu, 1 yıl içinde üniversiteyi dünyada ilk 100 üniversite arasına sokacağını söyleyince kendisine bir bahis teklif etmiştim.

        “Sokamayacağına dair istediğine iddiaya girerim” diye.

        Teklifim tek taraflı idi üstelik.

        Kaybederse o bana bir şey almayacaktı.

        Kazanırsa ben alacaktım.

        Ama nasip olmadı.

        Kendisine, ona göreve atayanlar bile Melih Bulu’ya ancak 6 ay tahammül edebildiler.

        Ocak’ta atandı, Temmuz’dan görevden alındı.

        1 yılı dolduramadığı için iddiamız geçerliliğini kaybetti.

        O yılın sonunda Boğaziçi Üniversitesi tüm endekslerde bırakın yukarı tırmanmak, gerilemiş, 287'nciliğe düşmüştü.

        Şimdi de 2023 yılında Türkiye’nin milli gelirinin 12 bin dolar seviyesinde olacağı öne sürülüyor.

        Şu anda toplama katkı yapan 8 milyon civarı yasal ve gayrı yasal göçmen üretime ve tüketime katılıp, hesaba katılmadığı halde Türkiye’nin kişi başı geliri 9 bin 500 dolar civarında.

        O da baskı altındaki dolarla.

        Kur serbest bırakılsa ve göçmenler hesaba dahil edilse muhtemelen 7 bin dolarlar civarında bir milli gelir ortaya çıkacak.

        Ve bu durumda dahi önümüzdeki yıl 12 bin dolarlık bir milli gelir olacağı söyleniyorsa bu çok güçlü bir iddiadır.

        Bundan dolar kurunun önümüzdeki yıl da baskı altında tutulacağı, Türkiye’nin çok daha yüksek oranda borçlanacağı ve Suudi Arabistan ve benzer ülkelerin “Zor durumdaki ülke” diyerek para yolladığı Türkiye’ye daha fazla para yollayacağı ve bu yıl ertelenen Rusya’ya doğalgaz ödemelerinin önümüzdeki yıl da ödenmeyeceği ve hatta önümüzdeki yılın faturasının da eklenerek erteleneceği manası çıkar.

        Ya da “Biz hedef koyalım. Yeni gelen düşünsün”.

        Açıkçası ben Melih Bulu ile girdiğim iddianın aynısına burada da girerim.

        Meksika mı olacağız

        Meksika mı olacağız
        0:00 / 0:00

        Bu kez Mardin'de.

        Hangi ülkeye ait olduğunu bilemediğim, Arapça plakalı bir jip Mardin'de yol ortasında çapraz ateşe alınmış.

        Araçta bulunun 4 kişi tahminen uzun namlulu otomatik silahlardan çıkan çok sayıda merminin isabet etmesi ile ölmüş.

        Dağlarda terörist kalmamış ya da çok kalmışolabilir.

        Peki ya şehirlerdeki bu durum ne olacak!

        Korkuyorum diye yazınca pek umursayan olmuyor.

        Ne dememiz bekleniyor?

        "Alıştık" mı!

        Uyuşturucu kartellerinin kentleri ele geçirdiği Meksika gibi mi olmamız isteniyor?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

        NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
        0:00 / 0:00

        Kötüye değil iyiye alışmamız beklendiği zaman.

        Diğer Yazılar