Böcek yemek üzerine
Geçtiğimiz haftalarda youtube üzerinden yayın yapan bir yemek kanalı benimle röportaj yaptı.
Yemek üzerine.
Röportajın bir yerinde konu yemeğin bir kültür olduğuna ve kullanılan malzemelerin bu kültürle bağlantılı olduğuna değindim.
Ve nüfus artışına bağlı olarak insanların yeme kültürünün değişmek zorunda olduğunu süre sonra protein ihtiyacımızı böceklerden karşılamak zorunda kalabileceğimizi söyledim.
Güney Amerika, Çin ve Güneydoğu Asya’da zaten böcek yendiğini, bizimki ve bizimkine benzer kültürlerde ise böceklerin suda yaşıyorsa yendiğini, karada yaşıyorsa yenmediğini aktardım.
Karidesin, ıstakozun, karavidanın, kerevitin de “Böcek” olarak tanımlandığınız hatırlattım.
Sosyal medyadaki dangalaklar anında saldırıya geçti.
“B.k yiyen profesörün böcek yeme meraklısı arkadaşı” diye.
Hanımlar beyler, sizi çok ciddiye aldığımı sakın zannetmeyin.
Sadece belki içinizden bir kaçı ya da belki zekaları sizinkine oranla biraz daha gelişmiş olması muhtemel çocuklarınız için yazıyorum ve söylüyorum bunları.
Çin’de içtiğim içkinin yanında verilen kurutulmuş böcekleri bilmeden yemiş olmak dışında ben de kara böceklerini pek yemiyorum.
Ama emin olun sizlerin de, benim de torunlarım böcek yemek zorunda kalacak.
Benim yaşam sürem içinde üç katına çıkan ve hızla artan dünya nüfusunu başka türlü besleyemezsiniz.
Şu anda protein kaynağı olarak kullandığınız hayvanlar küresel ısınmayı da büyük etki yapıyor ve sürdürülebilir değil.
Daha şimdiden özellikle balık ve tavuk yemi olarak böceklerden üretilmiş protein kullanılmaya başlandı bile.
İki kuşak sonra insanların da bu tür protein tüketmesi kaçınılmaz hale gelebilir.
Ayrıca haberiniz olsun ki, bin insan yaşam süresi boyunca uykusunda en az 70 böcek yiyor.
Yani emin olun siz de yiyorsunuz.
- Bana katlanan herkese teşekkürler6 ay önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?6 ay önce
- Mirası kim paylaşır6 ay önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa6 ay önce
- İçimizdeki İrlandalılar6 ay önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı6 ay önce
- Plan mı pilav mı!6 ay önce
- Kalksa da görsek6 ay önce
- İnce dedikodular6 ay önce
- Oran değil, fark önemli6 ay önce