Ağlatan gençler
Üniversitelerin yönetimleri ne kadar tel tel dökülüyor ve üniversitenin evrensel anlamını bilmekten ne kadar uzaklaşarak umutlarımızı kırıyorsa, üniversiteli gençlerimizin en azından bir bölümü o kadar umutlarımızı yeşertiyor, korkularımızı azaltıyor.
İstanbul Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde pırıl pırıl bir genç kızımız çıkıp meydan okuyor.
Üniversite yönetiminin baskısına, tepkisine rağmen bir adım geri atmıyor.
Konuşuyor.
Arkadaşları da ona destek veriyor.
Bir başka üniversitede, okul birincisi mezuniyet töreninde okul yönetimine ve akademiyaya ders niteliğinde bir konuşma yapıyor.
Üniversiter özgürlükten, akademinin siyasete değil, bilime kulak vermesi gerektiğinden olabildiğince nezaketle bahsediyor.
Okul yönetiminin kendisini kürsüden indirme ve susturma çabasına kibarca kulak asmazken, törene katılan diğer öğrencilerin yoğun desteği ile yöneticiler konuşmasını tamamlamasına izin vermek zorunda kalıyorlar.
Ve öğrenci sözlerini Atatürk’ün cümleleri ile tamamlıyor.
A mıdır, B midir, Z midir, Y midir hangi kuşaktır bilmem ama çok umut veren bir gençlik geliyor.
Güvenimizi arttırıyor.
Bu satırları yazarken gözlerimi yaşartıyor.
Ne yaşartması basbayağı ağlatıyor beni.
Var olun çocuklar.
- Bana katlanan herkese teşekkürler6 ay önce
- NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?6 ay önce
- Mirası kim paylaşır6 ay önce
- Uçlara güç veren bir Anayasa6 ay önce
- İçimizdeki İrlandalılar6 ay önce
- Dünün güneşi, bugünün çamaşırı6 ay önce
- Plan mı pilav mı!6 ay önce
- Kalksa da görsek6 ay önce
- İnce dedikodular6 ay önce
- Oran değil, fark önemli6 ay önce