Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Ben spor gazeteciliği ve televizyonculuğundaki seviyeden uzak durmak ve muhatap olmamak için çok izlenen Spor Saati programını yapmayı bıraktım, bazıları hala bana “Arkadaşının damadı başkan oldu sus pus oldun” diyor.

Ne diyeyim.

Galatasaray’a kim başkan olsa bir ilgim var.

Kimi dostum, kimi 40 yıllık arkadaşım.

Kulüp kardeşim burası.

Kulüp ne demek bilir misiniz!

Düşmanların değil, aynı yöne bakanların, aynı şeyi hedefleyenlerin bir araya geldiği yer, birlik.

Hepsi dostumdu hatta kimine destek vermiştim ama sonra yanlışlarını görünce aleyhlerine yazdım.

Yahu Faruk Süren yakın dostum.

Başkanlığı sırasında adama demediğim kalmadı.

Her Cuma yemek yer, kendi özel spor salonunda her gün birlikte spor yapardık ama ben gerekli gördüğümde eleştirirdim. Hem de ne eleştirmek.

Ama madem çok arzu ediyorsunuz.

Bir yazalım.

1. Burak Elmas Fatih Terim’le yolları ayırmakta haklı mı?

Bence haklı. Zaten yolları ayıran Elmas değil. Elmas, Terim’e takımın sahibi olan şirketin başkan yardımcılığını teklif etti. Terim reddetti.

Fatih Hoca'nın Galatasaray’a katkıları büyüktür. Kimse yadsıyamaz. Ama sonsuza kadar teknik direktör olacak hali yok. Gel yönetime dediler. Beckenbauer gibi ol dediler. İstemedi. Ben yıllardır “Gel Başkan ol” diyordum istemiyor. Ama takımın hali de ortada. Üç yıldır futbol diye bir şey yok. Gelen oyuncular iyiye değil kötüye gitmiş. Bu yıl berbat bir takım kurulmuş. Takımın yedek kalecisi yok. İyi kaleci Giresun’a yollanmış harikalar yaratıyor, kötü kaleci takımda tutulmuş rezil olunuyor.

2. Zamanlama doğru mu?

Tartışılır. Terim’e Mart ayına kadar zaman verilebilirdi. Terim’in Avrupa Ligi’nde üst tura çıkardığı takımın bir sonraki Avrupa maçı ya da maçları beklenip, başarısızlık halinde yollar ayrılabilirdi. Ama bu sefer de “Hoca değişse Avrupa’da yola devam edebilir miydik?” sorusunu sorulurdu.

3. Terim’den sonra ne olur?

Bir maç daha kaybetmeye tahammülü olmayan bir takım var ortada. Kasımpaşa’ya yenilirse düşme hattına doğru gider. Terim tribünle ile Başkan arasında tampondu aslında. Tribünler Terim’den ötürü yalandan bir gençleştirme operasyonuna destek veriyor ve başarısızlıklara rağmen susuyordu. Şimdi tampon aradan çekildi. Kasımpaşa maçının 50. dakikasında Galatasaray önde değilse sen dinle tribünleri.

4. Yönetimde sorun ne?

Yönetimde sorun çok. Ama camiayı en çok rahatsız eden Işıtan Gün isimli yönetici. Bu kişiyi yönetime alıp, aynı zamanda Terim’le devam edeceğim diye yola çıkmak zaten abesti. Çünkü Işıtan Gün, Ünal Aysal döneminde kulüpte görev almaya başlamıştı ve anti Terim olarak biliniyordu. Daha kötüsü bu kişinin futbol organizasyonu içinde bir profesyonel olması. Ve daha Temmuz ayından itibaren Terim’in yerine bir teknik direktör arayışı içinde olduğunun camia içinde ve tabii Florya’da bilinmesi. Menajerlerle ortaklıkları da cabası. Tabii bir de Ural Aküzüm meselesi var ki, onu da ayrı bir değerlendirmeye almak lazım. Yıllardır her taşın altından çıkıyor ve son olarak Sezgin Baran Korkmaz’ı kulübe üye yapmaya kalkışmıştı. O sırada ben kıyameti koparmasan bunu yapacaktı da!

5. Bundan sonra ne yapılmalı?

Başkan Burak Elmas’ın işi çok zor. Seçim dönemindeki en yakın iki yol arkadaşını ilk 6 ayda kaybetti. Genel Sekreter Köksal Ünlü ve Başkan yardımcılarından Rezan Epözdemir gitti. Bir diğer seçim kozu olan Terim’le yollar ayrıldı. Yönetimdeki iyi isimler pasif durumda, yönetimde soru işareti yaratan isimler ise aşırı aktif. Bu da rahatsızlık nedeni. Yönetim kurulu üyeleri işlerin kendilerinin bilgisi dışında yürüdüğünü söylüyorlar ve kızgınlar. Seçim öncesi söz verilen mali kaynaklar yaratılamadı. Ada ile ilgili davanın kazanılmış olması dışında tek bir olumlu sonuç elde edilemedi. Tüm bunlar göz önüne alındığında Burak Elmas’ın bir seçim kararı alması ve yeni bir yönetimle beraber güven tazelemesi gerek. Ya da güveni verecek bir başka hamle yapması.

6. İbra meselesi

Şimdi kulübün kulislerinde konuşulan konu Mart ayında yapılacak Mali Genel Kurul’da Elmas yönetiminin ibra edilmeyeceği. Galatasaray’da her genel kurulda bu ibra meselesi çirkin bir silah haline geldi. Şimdi yine bu silah gündemde. Koca koca başkan adayları camianın kerli ferli isimleri harıl harıl ibrasızlık için çalışıyor. Bu büyük ayıp. Yakışıksız bir durum. İdari yönden ibra olmasın diye çalışıyorlar. Bunu daha önce Mustafa Cengiz’e de yaptılar, şimdi de yapmak istiyorlar. Mustafa Cengiz’i ibra etmeyenler arasında Burak Elmas da olduğu için bugün bu çabaları eleştirmesi de pek kolay değil. Hele hele bir ibrasızlık çıkarsa, rahmetli Cengiz gibi mahkemeye gitmesi de ilkesel olarak pek mümkün görünmüyor. Mustafa Cengiz’i ibra etmeyenleri de eleştirmiştim, şimdi aynı şeyi yapmaya çalışanları da yanlış buluyorum. Ortada bir mali mesele var ise bir yolsuzluk, hırsızlık var ise elbette ibra olmaz. Ama idari değil mali ibra olmaz. İdari ibrasızlık manasız bir iştir. Kulübe zarardan başka hiçbir faydası yoktur.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar