Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Ekrem İmamoğlu’nun YSK’ye hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada yaşananları okudum dün.

Okuduklarım beni eskiye götürdü.

Daha önce de değinmişimdir muhtemelen, yıllar önce aynı suçtan ben de yargılandım. Hem de ne yargılanma.

O yargılanma yüzünden 2019 yılında "Bugün yazı yazmayacağım çünkü YSK’ye hakaret iddiasından ağzım yanık” demiştim.

Gelelim yargılanma hikayeme.

1990’lı yılların sonuydu.

Yüksek Seçim Kurulu yine bana göre abuk sabuk bir iş yapmış bir karar vermişti.

Ben de çok kızmış ve YSK üyelerine “Faşist” yakıştırmasında ya da imasında bulunmuştum.

Tamamı “Hakimlerden” oluşan 11 kişilik Yüksek Seçim Kurulu heyeti de beni savcılığı şikayet etmiş, hem ceza hem tazminat davası açmışlardı.

O zaman Ankara’daki davalarımıza nur içinde yatsın Avukat Şahin Mengü bakıyordu.

Evet, doğru tahmin ettiniz, gazeteci kardeşimiz Nevşin Mengü’nün babası.

Şahin Abi aradı, “Fatihcim, YSK üyelerinin sana açtığı davanın bugün ilk celsesi var. Senin gelmene gerek yok. İkinci celsede gelir ifade verirsin. Zaten yazında öyle hakaret falan da yok bana göre. Bu davadan bir sonuç çıkmaz” dedi.

Kapattık.

Akşam üzeri saat 5 gibi telefonum çaldı.

Arayan yine Şahin Mengü.

“Fatihcim kusura bakma gelmene gerek yok diyerek seni yanıltmış gibi oldum ama ben avukatlık hayatımda ilk kez görüyorum, ilk celsede mahkum oldun” dedi.

Şaşırdım.

“Abi nasıl olur, savunma olmadan mahkum mu olunurmuş, böyle bir yargı mı olur?” dedim.

“Vallahi ben de şaşkınım. Ama merak etme, Yargıtay’dan döner, hemen itiraz ediyoruz. Böyle zırvalık olmaz” dedi.

“Bence de döner abi. Ne zaman belli olur?” diye sordum.

“Yargıtay çok yoğun biliyorsun. Ben diyeyim 10 ay, sen de 1 yıla döner” dedi.

“Sağol abi” deyip kapattım telefonu.

Aradan ben diyeyim 15 gün, siz deyip 20 gün geçti geçmedi.

Şahin Abi bir kez daha aradı.

YSK ile olan davayla ilgili aradığı aklıma bile gelmiyor.

Nasıl olsa Yargıtay’da en az 1 sene bekleyecek ya, rahatım, başka bir konudur diye düşünüyorum.

Açtım telefonu.

Şahin Mengü nefes nefese.

“Fatih olmayacak bir şey oldu. Dosya Yargıtay’dan jet hızıyla geçti” dedi.

“Karar bozuldu değil mi?” dedim.

“Ne bozulması yahu, aynen onandı” dedi.

Şaka değil, Türk belki de dünya tarihinin en hızlı yargılaması ile 11 hakimin bana açtığı dava sonuçlanmış, diğer hakimler 11 hakimi haklı bulmuştu.

Ceza davasında küçük bir ceza almıştım ama tazminat ayağında oldukça yüklü bir tazminata mahkum olmuştum.

Ama merak edenler için söyleyeyim.

Aldığım ceza siyasi hayatımı bitirecek ağırlıkta değildi.

Ama zaten ben de siyasetçi değildim.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar