Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

CHP lideri ile bir Teke Tek yaptım.

Troller ve troll kafalılar yaptığıma yapacağıma pişman etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Aklı başında herkes, Kılıçdaroğlu’yla yaptığımız son Teke Tek’in Batılı demokrasi standartlarında bir program olduğunu, Kemal Bey’in çok üst düzey performans sergilediğini, iktidar partisini çok tedirgin ettiğini ve ilk kez iktidar kanadının bir programa bağlanarak, kendini savunmak zorunda kaldığını söylüyor.

Hatta bu programın Kemal Kılıçdaroğlu ve Türk siyaseti açısından milat olacağını bile ileri sürüyor.

Kudurmuş bir kitle ise programa TBMM Başkanı’nı ve Ulaştırma Bakanı’nın bağlanmasını eleştiriyor ve “Erdoğan olsa bağlayacak mıydın?” diyorlar.

Birincisi programa bağlanmak isteyenler herhangi iki kişi değildi.

Program sırasında biri ağır bir yolsuzluk iddiası ile gündeme taşınmış bir Bakan, diğeri ise TBMM Başkanı idi.

Bir polemik için değil, haklarındaki iddialara yanıt vermek için aramışlardı.

Bu kişilerin programa bağlanma talebi reklam arasında bana iletilince, ben çok açık bir şekilde, “Kemal Bey uygun görüyorsa yayın esnasında bağlayabiliriz” dedim.

Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra “Bağlansınlar, memnun oluruz. Konuyu yayında tartışmak isteriz” deyince her ikisini de yayına bağladık.

Bu talepleri Kemal Kılıçdaroğlu’na sormadan yayına bağlamasak ve Meclis Başkanı ve Ulaştırma Bakanı “Yayına bizi bağlamadılar. Söyleyeceklerimizden korktular” dese bu kez de “Nasıl bağlamazsınız. Bizi korkak ve söylediği lafın arkasında duramayan siyasetçiler gibi gösterdiniz. Biz bağlanmalarını isterdik” eleştirilerine maruz kalacaktık.

Bu yüzden de sorduk ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun arzuları doğrultusunda bağlantı gerçekleştirildi.

Sonuç olarak da bir ana muhalefet lideri, bir Meclis Başkanı ve bir Bakan uzunca bir aradan sonra TV’de medeni sayılabilecek bir şekilde tartışmış oldular.

Bunu sağlayan da Kemal Kılıçdaroğlu’nun medeni ve cesur tavrı oldu.

Zaten sonrasında da 1 saatten fazla devam etti program.

Bu konu Kılıçdaroğlu’nun arzusu hilafına gerçekleşmiş ve bundan bir rahatsızlık duymuş olsa bunu dile getirmez miydi!

Zaten program sonunda da AK Parti Genel Başkanı’na da meydan okuması ve bağlantıya ya da karşılıklı program yapmaya davet etmesi de tartışmaktan kaçmadığının göstergesiydi.

Program sonrası fanatiklerin tepkilerine gelince.

Bir yanda “Kılıçdaroğlu’nu kurtardı ve zorlanacağı hiçbir konuya girmedi” diyen AK Partili iktidar fanatikleri, diğer yanda da “Cumhurbaşkanı konuk olsa bağlar mıydın” diyen muhalif fanatikler.

Sosyal medyada her ikisine rastlamak mümkündü.

Bakın iki tanesini koyuyorum buraya.

"Erdoğan olsa bağlar mıydın?" diyenlere sözüm ise şu.

Cumhurbaşkanı zaten benimle yayına çıkmıyor da, eğer çıksa idi ve böyle bir cevap hakkı talebi gelse idi onu da konuğa sorar, bağlanmasını isterim derse bağlardım.

Der miydi demez miydi ona da siz karar verin!

Ama lütfen böylesi demokratik tartışmalara ve tarafsız gazeteciliğe alışın.

Gazetecilik kriterinizi eleştirdiğiniz kişiler belirlemesin.

Beni de iktidar değişse de ben de bir yerler kapsam, iki ihale alsam diyen gazetecilerle karıştırmayın.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar