Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Faruk Çebi ismini hiç duydunuz mu bilmiyorum.

Benim çok değer verdiğim bir bürokrattı.

Hayatını ormanlara adamış bir ormancı.

Bu uğurda gerçekten “Gazi” olmuş bir devlet memuruydu.

1980’lerde Karadeniz ormanlarını korurken, orman rantçıları tarafından vurulup ölümden dönmüş bir vatansever.

Ben kendisini 2003 yılında İstanbul Orman Bölge Müdürü olarak tanıdım.

İstanbul çevresindeki ormanları korumak için verdiği cansiperane mücadelenin bir bölümünün tanığıyım.

İstanbul’un ciğerlerini müteahhitlere, rantçılara, kamu müteahhidi adı altında dolaşan çetelere, hafriyatçılara ve hafriyat mafyasına ve ne yazık ki bürokrasiye karşı nasıl savunduğunun canlı şahidiyim.

Daha sonra Bakanlık da yapacak bir üst düzey bürokratın oğlunun hafriyat işleri yapmasını onun sayesinde duyup öğrenip yazabilmiş, bu rezalete bir son verebilmiştik.

Kimi ahlaksız müteahhitlerin İstanbul ormanlarını babalarının malı gibi pazarlamalarını onun sayesinde engelleyebilmiştik.

İstanbul’da başta hafriyat ve inşaat olmak üzere tüm rant çetelerine karşı çok sıkı bir mücadele verdi.

Ve tabii ki, ödülünü de aldı.

Görevden alındı, terfi yoluyla sürüldü, etkisizleştirildi.

Çevreyi koruduğu için, ranta karşı çıktığı için ezildi, sürüldü, etkisizleştirildi.

Asla pes etmedi.

Hep Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vatanı en çok seven görevini en iyi yapandır” cümlesine sadık kaldı.

“Türküm, doğruyum, çalışkanım” diye boşuna ezberlemedik diye yaptı her işini.

Ve sonunda emekli oldu.

Tüm yaşadıklarını da “Bürokrant” adı altında kitaplaştırdı.

Milliyetçi, muhafazakar bir bürokratın, muhafazakar bir iktidar döneminde yaşadıklarının, mücadelesinin, duvara toslamasının hikayesidir yazdıkları.

Bir ülkenin nasıl adım adım bir kakistrokrasiye, mobokrasiye teslim olduğunu anlatan bir öyküdür.

Kamu bürokrasisinde unvanların nasıl köleleştirildiğini belgeleriyle anlatmış Faruk Çebi.

Bugün bir gazetem olsa Çebi’nin kitabının telif haklarını alır, yazı dizisi yapardım.

Öylesine ibretlik.

Öylesine üzücü.

Ellerinize sağlık Faruk Bey.

Mücadelesini verdiğiniz her şeyin yanı sıra, her bürokrata ders kitabı diye okutulacak bu kitap için.

Teşekkürler.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar