Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CIA’in Suudi Veliahtı MsB ile ilgili raporu Senato’yu karıştırmış.

        Çünkü CIA raporuna göre Veliaht Prens MsB “Tehlikeli ve çılgın” olarak tanımlanıyormuş.

        Görüşe katılmakla birlikte bu durumun ABD Senatosu'nu karıştırmasına bir anlam veremedim.

        Trump’ı Başkan yapan bir ülkenin, bir başka ülkenin lideri hakkında böyle bir değerlendirmeye çok da şaşırmaması gerekiyor.

        Ki zaten galiba yeni dünya bu tarz liderlerin şekillendireceği bir dünya olacak…

        ***

        CHP AK Parti adayını bekliyor

        CHP’nin İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya adayları hâlâ belli değil.

        AK Parti’de ise İstanbul adayı belli olmakla birlikte ikna edilebilmiş değil.

        Bunlarla ilgili son kulis bilgilerini paylaşayım.

        CHP’de İstanbul’da Beylikdüzü Belediye Başkanı İmamoğlu tamam gibi.

        Parti içinde geniş bir kesim Oğuz Kaan Salıcı’yı daha çok istese de Genel Başkan Kılıçdaroğlu Salıcı’yı “yanında” istediği için olsa gerek ibre İmamoğlu’ndan yana.

        Bir ara öne çıkan İlhan Kesici ismi hem İlhan Bey’in çok da istekli görünmemesi hem de parti içinde “Kökten CHP’li isim” talebinin yüksek olması nedeniyle çok da kabul görmedi.

        CHP İstanbul’da AK Parti’nin adayının kesinleşmesini de bekliyor. Bunu ben eğil, Oğuz Kaan Salıcı söylüyor.

        “Adayımız CHP’li olsun, sağı solu oynamasın” düşüncesinin en çok öne çıktığı yer ise Ankara.

        Ankara’da Mansur Yavaş adına CHP içinden çok büyük bir karşıtlık var.

        Hem Yavaş’ın geçen seçimden sonra yaptıkları ve yapmadıkları hem siyasete ilişkin sözleri, CHP’yi asla tam benimsememiş olması bu tepkilerin kaynağı.

        Aynı zamanda Mansur Yavaş’ın bugün 2014’teki gücünde olmadığını, Mansur Yavaş’a gelen oyların “Muhalif MHP” oyları olduğunu ama bugün MHP’nin iktidar ortağı olması nedeniyle Yavaş’a o oyların gelmeyeceğini ve Yavaş’ın kazandıracak bir isim olmadığını söyleyenler de az değil.

        Ankara’da adayın kimliğini sanki İYİ parti ile birlikte belirleyecekler gibi bir hava var ve sanki bu isim Mansur Yavaş olmayacak gibi görünüyor.

        İzmir ise CHP’nin en güçlü ya da AK Parti’nin en güçsüz olduğu yer olarak CHP’de çok kişinin ağzını sulandırıyor.

        Parti içinden gelen bilgilere göre Tuncay Özkan İzmir’i çok istiyor.

        Ancak partide etkin bazı isimler Özkan’ı istemiyor.

        “İzmir’e başkan olursa orada rahat durmaz. Partinin başına geçmek ister” diyenler az değil.

        Selin Sayek Böke öne çıktı diyenler var ama ben İzmir’de belirsizliğin sürdüğünü düşünenlerdenim.

        Antalya’da CHP’nin adayı muhtemelen Muhittin Böcek olacak.

        CHP açısından çok doğru bir isim.

        Menderes Türel’e karşı kazanma ihtimali taşıyan aday Böcek. Antalya’da Kepez’den gelecek oylar belirleyici olacak. CHP-İYİ Parti ittifakının en iyi işleyeceği yer olarak Antalya gösteriliyor.

        "CHP’liler çok fazla beklemesin çünkü AK Parti’de İstanbul adayı Binali Yıldırım olacak" diyor AK Partililer.

        Bunu neredeyse 1.5 yıl önce, Binali Yıldırım Başbakanken yazmış ve sertçe yalanlanmış biri olarak duymak hoşuma gidiyor.

        “Binali Bey’in talepleri karşılanır. İlçe belediyelerindeki istekleri yerine getirilir ve aday olur. Kaçış yok” diyor konuştuğum tüm AK Partililer.

        Bu nedenle de AK Parti’de İstanbul için bir ikinci aday adayının ismi dahi telaffuz edilmiyor.

        ***

        Hoplama zıplama

        Bir gün önce 5.13 TL’ye kadar gerileyen dolar dün aniden 30 kuruşa yakın değer kazandı.

        Rahim Ak da bununla ilgili ekonomik bir değerlendirme yazmış Habertürk’e.

        Doların niye aniden böyle bir zıplama yaptığına ilişkin.

        2 haklı noktaya değinmiş.

        Burada tekrarlayacak değilim.

        Açıp bakarsınız Rahim’in yazısına.

        Ancak bana göre bir noktayı unutmuş.

        Türkiye’de Merkez Bankası’nın yetkilerini sınırlayıcı bir yasal düzenleme hazırlığından söz ediliyor.

        Doların ani zıplamasında bir üçüncü etken de olabilir.

        ***

        Rezil hakemlerden rezil standart

        Pazartesi akşamından beri yine hakem konuşuyoruz.

        Fenerbahçe-Kasımpaşa maçındaki hatadan bahsediyor herkes.

        Hakem Y.K. Uğurlu, penaltıyı tekrar ettirmesi gerekirken, golü iptal edince tartışma başladı.

        Herkes "Kural hatası var" diyor.

        Çünkü eğer penaltı atışı sırasında ceza alanına diğer oyuncular girerse, atışın tekrarlanmasıgerekiyor.

        Uğurlu da buna uymadığı için maçın tekrarı gündeme gelebilir.

        Tabii Kasımpaşa isterse.

        Peki madem ceza alanına oyuncular girince penaltı atışının tekrarlanması gerekiyor, aynı durum diğer maçlar için söz konusu değil mi?

        Bakın bu fotoğraf da Beşiktaş-Galatasaray maçından.

        Burada da vuruş yapılmadan neredeyse iki takımın tüm oyuncuları ceza alanına dalmış.

        Burada da bir tekrar gerekmiyor mu?

        Mesele tekrar veya tekrarlanmaması değil.

        Mesele bu fotoğrafla beraber Türk hakemliğindeki çifte standart rezaletinin ortaya çıkmış olması.

        ***

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Dertsiz başa dert açmayı marifet zannetmediğimiz zaman.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar