-Gençlere taş çıkartır sahne performansı ile.

-Kıyafetleri ile.

-Dansları ile...

Sahneden sahneye koşması ile adından bu sene çok fazla söz ettiren Ajda Pekkan'a resmen nazar değdi.. Evinde düşüp kalça kemiğini kıran ve zorlu bir ameliyat geçiren Ajda Pekkan, 45 gün sahnelerden uzak kalacak.

Haliyle haberi duyar duymaz perişan olduk. Ve hepimizin ağzından "Kadına nazar değdi" cümlesi çıktı.

Bu tarz olayları nazar olayına bağlamaya alışık bünye direkt "Nazardır o nazar" dedi. Kimse dikkatsizlik, talihsizlik kelimelerini kullanmadı.

Mesela Madonna'nın başına böyle bir şey gelse "Nazar bu nazar" demeyiz elbet. Çünkü Madonna bizim memlekette yaşamıyor. Ve kimse onu kıskanmaz. Çünkü o Madonna ve Amerika'da yaşıyor. Ama Türkiye'de yaşıyor ve göze batıyorsan, biraz farklı ve dikkat çekiyorsan "Nazar"a gelmemek gibi bir ihtimalin yok. O yüzden Ajda Pekkan'ın başına gelen de kesinlikle kem gözdür.

Sözlüklerde "Nazar" kelimesi için; "Bir şeye özenme, imrenme veya kıskançlıkla bakan kimsenin bakışlarıyla zarar verecek şekilde onu etkilemesi" diye geçiyor.

Bu cümleyi okurken bile, insanın içi ürperiyor. Aman arkadaşlar; lütfen bakışlarınızı kontrol ediniz. Güzel gözlerle bakmaya çalışınız.

Aman diyeyim!!!

Hadise'nin yüzüğü mevzusu bitmiyor, bitmiyor, bitecek gibi de gözükmüyor. Ne yüzükmüş kardeşim peh!!!

3 milyon TL olduğu söylenen yüzüğün replikaymış ve 10 bin Euro yani 182 bin TL değerindeymiş. Durum karşısında Hadise üzülmüş, sarsılmış, şok geçirmiş. Ve yüzüğü satıp hayvan derneklerine bağışlamış.

Ne yani öyle olunca rahatlamış mı oluyor?

Ah yapmayın, etmeyin... O da değil de, ben en çok bu haberi kimlerin yaydığını düşünüyorum.

Daha doğrusu bundan önce çıkan haberleri de... Yani evdeki robot, bilmem ne süpürge, bilmem ne bir şeyler.. E bunları kim yayıyor Allah aşkına.

Yani ya Hadise'nin ya da Mehmet Dinçerler'in çevresinden birisi...

Fakat bu yüzük haberlerini kesin Hadise'nin çevresinden birisi yayıyor. Bitmesin diye, bu yüzük olayı iyice ortaya çıksın diye bitirmiyorlar... Hadise ya o arkadaşından uzaklaş. Ya da daha da sıkı sıkıya yapış.

Hayır yüzük olayını taptaze tutuyor. Hiç bitmemesi için uğraşıyor. Eğer hoşuna gidiyorsa yapış bırakma sakın o dostunu..

Yine katılamadığım, şahane bir geceyi kaçırdım. Netflix gecesindeki kırmızı halı gösterisi müthişti bence.

Tam da, "Neden bizim memlekette böyle kırmızı halı gösterisi yok" dediğimiz türdendir. Şahane bir gecede olması gereken bir kırmızı halıydı izlediğime göre.

- Serenay Sarıkaya ateş ediyordu.

-Beren Saat ve Kenan Doğulu, "Pembe pembe gönlüm sende" dedirtiyordu.

-Neslihan Atagül ve Kadir Doğulu sempatik hareketleri ile alkış topluyorlardı.

-Dilan Deniz "Bravo" dedirtiyordu.

-Erkan Kolçak Köstendil ve Cansu Tosun, "Ne tatlılar" dedirtiyordu.

-Aybüke Pusat, "Ne güzel poz verdi" dedirtti.

-Ahsen Eroğlu, "Ah bir de yaşına göre giyinmeyi öğrense" dedirtmedi değil.

-Hazar Ergüçlü değil bir başkası giyse o kıyafeti "Amannn tanrım bu ne de böyle" dedirtirdi.

-Nurgül Yeşilçay şöyle ya yeşil ya da kırmızı bir kıyafet ile katılsaydı dedirtti.

Diye diye "Kim ne giymiş, nasıl geldi" demekten alamadığım güzel bir kırmızı halıydı.