Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2019’un hemen hemen “Yeni bir dünya kuruluyor”, “Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak”, “Farklı şeyler gerçekleşecek” gibi cümleler ile geçti.

        Ve insanlık tarihi hakkında bildiklerimizi yeniden düşünmemizi sağlayan, dinler tarihini sorgulatacak Göbeklitepe’yi konuştuk.

        Milattan önce 10 bin yılına uzanan Göbeklitepe tarihteki en eski ve en büyük ibadet merkezi olarak gündeme oturdu. Göbeklitepe turları peşi sıra geldi.

        Hiç konuşulmayan Göbeklitepe gündeme oturdu. Ve 2019’a veda etmeye hazırlandığımız son günlerde Göbeklitepe’den Nemrut’a uzanan hikayesi ile “Atiye” yayına girdi.

        2020’nin ilk günü ise gizem dolu hikayesi ile “Messiah” yayına girdi.

        *

        Peki yılın ilk günü Netflix’te gösterime giren Messiah’ın (Mesih) düşündürdükleri.

        -Mesih gerçekte doğru mu yoksa şarlatan mı?

        -Doğru mu söylüyor yoksa sadece illüzyondan mı ibaret?

        -Dizi de tekrarlanan en baskın cümle şu ki o da: “Yeni bir dünya kuruluyor” olması özellikle mi yapılıyor?

        -Mesih sadece tek bir dinden bahsetmiyor. Sadece Tanrı’nın varlığını işaret ediyor. Mezhep ayrılığı yok mu gerçekten?

        -Savaş son bulabilir mi? Tüm dünyada barış mümkün mü?

        -Gerçekte dünya barışı sağlamak aslında çok kolayken neden gerçekleşmiyor?

        -Sorgusuz sualsiz insanlar bir kişinin arkasından yürüyor. O nereye giderse gidiyor?

        -Ve insanlık hep mucize peşinde. Hep bir gizli gücün hastalıkları, dertleri, sorunları iyileştirmesi bekleniyor, isteniyor.

        -Ve sosyal medyasız artık hiç bir gün düşünülmeyecek mi?

        Diye diye ilk sezon bitti Messiah’ın. Bakalım ikinci sezonda neler olacak?

        *

        İlla birilerinin ölmesi mi gerekiyor?

        Sibel Ünli.

        1-Parasızlık.

        2- Dış görüntüsü ile alay edilme...

        Sebeplerinden intihar etti.

        Bu ülkenin kanayan yaralarından biri daha. Parasızsan hiç bir şeysin.

        Hele dış görünüşün güzel değilse vah haline.

        Yıllardır beni takip edenler bilir.

        Cebinde beş kuruş parası olmadığı halde borç alarak ya da kiralık lüks arabalarla gece kulüplerine gidip hava atanları yazdım.

        Başkasının parasıyla, arabasıyla, teknesiyle hava atıp kadınları kandıranları yazdım.

        Ki son yıllarda filtre üstüne filtre yaparak kendini güzelleştirip, farklılaştırıp sosyal medya paylaşılanları hepimiz biliyoruz.

        Peki ne olacak?

        İlla ki, birilerinin ölmesi mi gerekiyor?

        Güzel ya da çirkin.

        Şişman ya da zayıf.

        Kız çok çirkin o çocuğu yakışmamış.

        Kızın boyu cüce, erkek ne kadar yakışıklı.

        Gibi tabirleri silmek, yok etmek için.

        Herkes zengin, güzel, yakışıklı olamaz ki. İlk başta bunun eğitimi verilmeli okullarda.

        Sibel Ünli intiharı sonrasında İstanbul Üniversitesi’nde gece yarısı operasyonu ile yemekhane düzenlemesini yenilenmiş.

        Bu daha önce de gündeme gelmişti. İlla Sibellerin intihar mı etmesi gerekiyor.

        Bu intihar ile birlikte gerçekten hem anneler, hem babaların hem öğretim üyelerinin ve kesinlikle Meclis'te oturan bizi yöneten kişilerin ve kesinlikle devlet büyüklerinin başını öğüne eğip biraz olsun düşünmesi gerekiyor.

        *

        Ben çocukken

        Yeni neslin pek anlayacağı bir şeyden bahsetmeyeceğim. Hatta “Hayal mı görüyorsun” bile diyebilirler. Ama bizim evimizde biz çocukken “O zengin”, “O fakir”, “O Kürt”, “O Ermeni”, “O şişko”, “O zayıf”, “O bilmem ne partiyi tutuyor” gibi konuşmalar hiç yapılmıyordu.

        Ben hiç bu tabirleri duymadım.

        Sizi bilmiyorum ama ben bu tabirlerle çok yıllar önce tanıştım. Yani büyüdüğüm zaman. Bu mesleğe başladığım zaman.

        Özellikle anne ve babaların bu tabirler ile çocuklarının beynini yıkamaması gerekiyor.

        Yanınızda dedikodu yaptığınız küçük çocuklarınız ne kadar etkilendiğinden haberiniz var mı?

        *

        Eğer gerçekten eleştirmek istiyorsanız

        Hani her şeye muhalif olan, saçma sapan yerde açıklamalar yapan bazı tipler vardır ya.

        İşte size altın değerinde bir öneri. Yani Altın Küre sunucusu Ricky Gervais’e kulak verin. Eğer akılda kalmak, eleştiriniz anlamlı olmasını istiyorsanız bir değil defalarca konuşmasını izleyin.

        Diyor ki Ricky Gervais: “Apple televizyon dünyasında “The Morning Show” ile giriş yaptı. Harika bir drama. Şeref ve doğru olanı yapmakla ilgili harika bir drama. Yapımcısı da Çin’de işçileri sömüren bir şirket. Farkında olduğunu söylüyorsunuz. Ama çalıştığınız yapım şirketleri gerçekten inanılmaz. Apple, Amazon, Disney. Eğer İŞİD yayın işine girseydi, menajerlerinizle bir görüşürdünüz değil mi? O yüzden olur da bugün bir ödül kazanırsanız buraya çıkıp politik bir konuşma yapmaya çalışmayın tamam mı? Kimseye hiç bir konuda ders verebilecek durumda değilsiniz. Gerçek dünya ile ilgili en ufak bir fikriniz yok. Bir çoğunuz Gereta Thunberg’e kıyasla bile okulda daha az zaman geçirdiniz. Eğer kazanırsanız o minik ödülünüzü alın, menajerlerinize ve tanrınıza teşekkür edin ve s….olun gidin.”

        Cesaret, özgüven, kendinden emin olma ve ne dediğini bilme sanatı.

        Tam da yerinde, olması gereken.

        Belki ilham olur saçma sapan yerlerde saçma yapan açıklamalar yapan kişilere.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar