Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sanat dünyasının en büyük işletmelerinden birinin yeni bir sahibi var: Sotheby’s, 31 yıl aradan sonra özelleşti. 275 yıllık müzayede evi, halka açık işlem gören tek büyük müzayede evi ve New York Borsası'nda kote olan en eski şirketti. Pazartesi sabahı, 3.7 milyar dolar değerindeki anlaşmayla BidFair USA şirketi tarafından satın alındı.

        BidFair’in sahibi ise sanat dünyasında pek çok kişinin daha önce duymadığı bir isim: Patrick Drahi. Anlaşmanın, Sotheby’s ve hali hazırda özel sektör altındaki Christie’s öncülüğündeki açık artırma sektöründe önemli etkileri olacağı şüphesiz.

        PATRICK DRAHI KİMDİR?

        Fransız-İsrail asıllı girilşimci Drahi, Fransız telekom grubu Altice'in kurucusu. 2019 Forbes listesinde 190. sırada yer alan milyarderin, 9.3 milyar dolarlık net varlığı olduğu tahmin ediliyor. Fransız online sanat satış veritabanı Artprice’a göre ise, dünyadaki en büyük 252. koleksiyoner...

        Tipik olarak 5 milyon doların altında fiyatlandırılmış, empresyonist ve modern sanat eserlerinden oluşan bir koleksiyonu olduğu söyleniyor. Artprice CEO'su Thierry Ehrmann AFP'ye göre, “Çok gizli, seçkin bir koleksiyoner... Özellikle çağdaş sanata düşkün, ancak 20. yüzyıl Belanussiyen-Fransız sanatçısı Marc Chagall'ın önemli eserlerine de sahip”

        Drahi’nin satın alıma ilişkin tek açıklaması var: Sotheby's ile çalışmaktan onur duyduğunu, müzayede evinin dünyadaki en mükemmel ve zarif markalardan biri olduğunu söylüyor. Şirkette hiçbir strateji ve kadro değişikliğine gidilmeyeceği de

        bilinenler arasında.

        Drahi’nin Sotheby’s’i neden aldığına gelince, şimdiye dek lider teori ‘Trophy Buyer/Kupa alıcısı’ tezi. Consumer Edge Research araştırma merkezinin analisti Raymond Stochel’e göre, bu alım bir para kazanma girişimi değil; Statü, güç ve erişim sembolü…

        Drahi‘nin yakın zamanda sanat dünyasında tanıdık bir figür olacağı kesin.

        PEKİ BU SATIŞ SANAT DÜNYASI AÇISINDAN NE ANLAMA GELİYOR?

        Sanat dünyasının iki devinin özelleşmesinin, küresel sanat pazarı üzerinde önemli etkileri olacak. Satın alım, Sotheby’s ve Christie’s rekabetini adilleştirecek olsa da iki güçlü figürün daha da opak olması, şeffaflığın minimum düzeyde olduğu sanat pazarında, Sotheby’s’i takip edenler için cesaret kırıcı.

        Halka açık olmanın getirdiği yükümlülükler Sotheby’s’i, en büyük rakibi, lüks tüketim devi Francois Pinault’ya ait Christie’s’e karşı son yıllarda epey zorlamıştı. Özel mülkiyet, Christie’s’in son yıllarda daha riskli hamleler yapmasını sağladı. Günümüz müzayedelerinde önemli lotları garanti altına almanın satıcılara büyük tavizler vermeyi gerektirdiği bir sır değil. Christie’s agresif garanti anlaşmalarına giderken, halka açık bir şirket olmanın getirdiği katı finansal raporlama standartları, Sotheby’s’i kısıtlıyordu.

        Sotheby’s çoğu zaman, Christie’s ile aynı büyüklükte vaatlerde bulunamaz hale geldi. Enerjisinin büyük bölümünü orta pazardaki satışları artırmaya ve sanat danışmanlığı şirketi Art Agency, bilimsel araştırma firması Orion Analytical ve resim tanıma teknolojisi Genius gibi sanatla ilgili ek işletmeleri edinmeye harcadı.

        Tüm bu yatırım girişimlerine rağmen, Sotheby’s geçtiğimiz yıl, New York Borsası’nda yüzde 40 düştü, hisse senedi başına değeri 56 dolardan 32 dolara indi. Bu hafta, satış haberiyle birlikte stokta uzun zamandır görmediği bir yükselişte... Pazartesi günü, New York Menkul Kıymetler Borsası'nda BID sembolü altında işlem gören Sotheby’s hisseleri, yüzde 60 yükselişle 56 doların üzerinde işlem görmeye başladı.

        Sanat pazarını şeffaflıktan iyice uzaklaştıracak olsa da, özelleştirmenin Sotheby’s için pek çok avantaj sağlayacağı kesin. Ciddi denetleme ve finansal raporlama zorunluluğundan kurtulacak olan müzayede evi, kaynaklarını daha özgürce ve doğrudan stratejik yatırımlara kaydırma şansı bulacak.

        Tabii tüm bunlar, Drahi Sotheby’s’i yeniden halka arz etmeyip, uzun vadeli bir yatırım olarak değerlendirirse… Drahi’nin sonradan kamuya çok sayıda şirketi de mevcut; 2002 yılında kurulan Altice, 2014 yılında Amsterdam Borsası’nda halka açıldı. Drahi aynı şekilde Sothebys’i tekrar halka arz ederse, bu durum Sotheby’s için bir ilk değil. 1977 yılından itibaren halka açık iken, 1983 yılında Amerikali A. Alfred Taubman tarafından alınarak özelleşmiş ve 1988 yılında yeniden halka açılmış.

        Ancak, şirketlerin halka açılması bir zamanlar en büyük hedef gözükürken son 10 yılda durum farklı… Amerika’nın en büyük bağımsız denetim firmalarından Ernst & Young 2017 Raporu’na göre, Amerika’da halka açık şirketlerin sayısı 1996 yılında 8000 iken 2015 yılında 4300’e gerilemiş. Florida Üniversitesi’nin raporu da halka arz işlemlerinin aynı yıllarda yıllık ortalama 675’ten 120’ye düştüğünü gösteriyor.

        Drahi’nin Sotheby’s’i almasıyla bir çok soru işareti ortaya çıksa da şimdilik öngörebildiğimiz tek bir gerçek var: Sotheby’s ve Christie’s rekabeti kızışacak. Müzayede salonlarında sanat dünyasını ne sürprizler bekliyor, göreceğiz.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar