Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Washington DC’de, Amerika Birleşik Devletleri siyaset tarihinde benzeri az görülmüş gelişmeler oluyor. 2016 Kasım ayında ABD’nin 45. Başkanı olan seçilen Donald Trump hakkında , 2020 seçimlerinde 1 yıl kala “görevden alınma /azledilme” süreci başlatıldı ve ortalık tam anlamıyla birbirine girmiş durumda.

        ABD tarihinde daha önce 3 Başkan için azil süreci başlatılmış: Andrew Johson, Richard Nixon ve Bill Clinton. Nixon azil süreci tamamlanmadan görevinden istifa etmiş, diğer 2 Başkan ise açılan davanın sonucunda suçlu bulunmamış ve görevlerine devam etmişler.

        Donald Trump da hakkında azil süreci başlatılan 4. Başkan olarak tarihe geçmiş durumda.

        Azil süreci her zaman Temsilciler Meclisi’nden başlar

        ABD Yaslarına göre, Başkan’ın görevden alınmasını amaçlayan azil sürecinin başlatılması ancak Temsilciler Meclisi Başkanı onay verirse mümkün olur.

        Nitekim Trump’ın azil süreci de, Temsilciler Meclisinin Demokrat Partili ve son derece tecrübeli başkanı Nancy Pelosi’nin onay vermesiyle başladı. Aslında Trump’ın görevden alınması için daha önce de Başkan Pelosi’ye Demokrat vekiller çağrıda bulunmuş ve ellerinde güçlü deliller olduğunu dillendirmişlerdi. Siyasetin işleyişini ve azil sürecinin seçmen nezdinde karşılığını iyi bilen Pelosi, bu zamana kadar bütün bu çağrılara kulağını kapattı.

        Pelosi yeterince delil olmadan başlatılan azil sürecinin Senato’da da karşılık bulamadığı ve üstünün kapatıldığı durumda, Başkan Trump’ı halkın gözünde mağdur durumuna getireceğini ve 2020 seçimlerindeki şansını artıracağını biliyordu.

        Ukrayna hükümetinden yardım istedi”

        Son 2 yıldır Trump ile ilgili ortaya atılan iddiaları “yeterince delil yok” diye savuşturan Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi, 1 ay önce ani bir manevra yaptı ve Trump’ı “Başkanlık yeminine ve ulusal güvenine ihanet etmekle” suçlayıp, azil sürecinin başlamasına onay verdi.

        Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin bu kararı almasını sağlayan ise, Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy arasında 2019 Temmuz ayında geçen bir telefon konuşması kayıtları.

        Bahsi geçen telefon görüşmesinde, Başkan Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelensiky’den, 2020 ABD seçimlerinde Demokrat Parti’nin Başkan adayları arasında olan Joe Biden’in oğlunun Ukrayna’daki şirketinin araştırılmasını istediği belirtiliyor.

        İşte Pelosi’yi harekete geçiren de bu telefon konuşması oldu.

        Temsilciler Meclisinde beklenen karar çıktı.

        Temsilciler Meclisi’nin alt komisyonun hazırladığı ve Adalet Bakanlığı’nın da şüphelere hak verdiği onay verdiği Azil Süreci Dosyası, 435 vekilden oluşan Temsilciler Meclisine oylama için geçen hafta geldi. ABD’deki 2 kanattan biri olan Temsilciler Meclisi'nde, Demokratlar çoğunluğu 234 vekille ellerinde bulunduruyor.

        Bu sebeple, Trump hakkındaki azil oylamasında “Evet” oyunun çıkması büyük sürpriz olamayacaktı. Oylama sonucu da bu beklentiyi boşa çıkarmadı.

        Temsilciler Meclisindeki Demokratlar, sadece 2 fireyle ve 232 EVET oyuyla, 'Azil Süreci'nin, Senato’da devamına yani kanıtların ortaya konması, tanıkların dinlenmesi ve Başkan’ın kendini savunmasından oluşacak dava sürecine geçilmesini sağladı.

        Buradan sonra azil süreci ile ilgili bütün gelişmeler Senato’da olacak ve Senatörler de bir nevi jüri görevi üstlenerek, ortaya konan delillerin ve dinlenen tanıkların üzerinden, oylama ile bir karara varacaklar.

        Eğer 100 senatörden oluşan Senato’nun üçte ikisi Başkan’ın görevini kötüye kullandığına karar verirse Donald Trump, ABD tarihinin azil edilen ilk Başkanı olarak tarihe geçecek.

        Küçük bir hatırlatma: Cumhuriyetçiler Senato’da 53 Senatör ile çoğunluğu ellerinde bulunduruyorlar.

        “ABD Tarihinin en büyük Cadı Avı başladı”

        Temsilciler Meclisinde bu oylamanın bittiği saatlerde, Başkan Trump da attığı tweet ile büyük bir haksızlığa uğradığını ancak hiçbir şeyden çekinmediğini söylüyordu.

        Trump’a göre azil süreci politik bir manevra ve Demokratların 2020 seçimleri öncesinde son hamlesi.

        Azil kararı politik mi? Demokratlar sandıktan umudunu kesti mi? Trump ile ilgili deliller azledilmesine yetecek mi?

        Süreci yaşayıp, birlikte göreceğiz..

        Ancak anketlere göre 2020 seçimlerinde Trump’ın şansının oldukça yüksek olduğu görülüyor.

        Diğer yandan kamuoyu yoklamalarına göre azil sürecini, halkın yüzde 48’i onaylamazken yüzde 47’si onaylıyor. Yani kamuoyu bu konuda tam ortadan ikiye bölünmüş durumda. Demokrat Partili seçmenin yüzde 85’i azil sürecini desteklerken, Cumhuriyetçilerde bu oran sadece yüzde 15.

        Trump ekonomiye ve piyasalara güveniyor…

        2016 seçimlerinde “Make America Great Again” diye yola çıkan ve yıllık yüzde 3 büyüme hedefi koyan Trump, ekonomiyi istediği kadar canlandırmadı. Ancak yine de Trump’ın en güvendiği yer burası.

        Trump Başkan seçildikten sonraki 3 yıl boyunca ABD ortalama yıllık yüzde 2.5 büyüyebildi. İstihdam tarafında, Trump döneminde rekorlara imza atıldı. Şu an ABD’de işsizlik oranı yüzde 3.6 ve bu oran 1969’dan beri görülen en düşük işsizlik oranı. Ayrıca ABD hisse senetlerinde bu yıl ortalama yüzde 25 değer kazanımı var ve şirketlerin son açıkladıkları bilançoların yüzde 75’i beklentilerden daha iyi kar açıklamış durumda.

        Trump bu sonuçları öne çıkartıyor ve Demokratların önünü kesmek için “Cadı Avına” çıktığını belirtiyor. Ayrıca azil süreci boyunca yaşanacak gelişmelerin, piyasanın ve ekonominin dinamiklerini bozabileceğini işaret ederek, aba altından sopa gösteriyor.

        Buna karşı Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi bir açıklama yaptı ve Senatörlere seslenerek “Piyasaları hafife almıyoruz ama burası Birleşik Piyasalar Devleti değil Amerika Birleşik Devleti” dedi.

        2016 ABD Seçimleri dönüm noktasıydı…

        2016 ABD seçimleri sadece Amerika için değil dünya tarihi için önemli bir kırılma noktasıydı. Bu seçimden sonra dünyada bir çok ezber değişti. Trump’ın seçilmesinden sonra dünyada müttefiklik anlayışından, ticari ortaklıklara kadar hemen her türlü yerleşik düzenin dağıldığına şahit olduk.

        Ayrıca Amerikalılar için de Trump, hazmedilmesi ve kabul edilmesi zor bir Başkan oldu.

        Bu sebeple, 2020 seçimleri öncesinde sadece Amerika’nın gözü kulağı değil Çin’in, Rusya’nın, AB’nin hatta Türkiye’nin, Suudi Arabistan’ın Brezilya’nın farklı sebeplerle bütün dikkati bu azil sürecinde olacak.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar