Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fitch yakın zamanda bir rapor açıkladı: 2018 Küresel Ekonomik Görünüm Raporu. Raporda hem küresel anlamda hem de gelişen ülkeler liginde çarpıcı ayrıntılar var.

        1990 yılından bugüne (27 yıl) küresel ortalama büyüme oranı yüzde 2.6 seviyesindeymiş. 2013- 2017 yılları arasında ise bu oran yüzde 2.8 olmuş. 2017’ye geldiğimizde büyüme oranının yüzde 3.2 olduğunu görüyoruz. Fitch’e göre 2018’de küresel büyüme yüzde 3.3'e çıkacak.

        Yani büyüme hızlanıyor ve hala gayet güçlü.

        ABD-AB AYRIŞMASI BÜYÜYOR

        Fitch’e göre Bu güçlü büyümenin lokomotifi de yüzde 2.9 büyüyecek olan ABD ekonomisi. Geçen sene yüzde 2.2 büyüyen ABD, Trump’ın vergi indirimleri ve teşvikleri sonrasında 2018’de son 10 yılın en iyi büyüme oranını yakalayacak gibi görünüyor. Diğer tarafta Avrupa’da ise büyüme de momentum düşüyor. 2017’de yüzde 2.4 büyüyerek ABD’yi geçen Euro Bölgesi, Fitch’e göre 2018’de ancak yüzde 2 büyüyecek. Fitch’in 2019 tahminine göre 2019’da bu iki bölge arasında büyüme farkı daha da açılacak. 2019’da ABD’nin yüzde 2.6 büyümesi beklenirken, Euro Bölgesindeki büyüme oranı yüzde 1.8’e kadar gerileyecek.

        GELİŞEN ÜLKELER LİGİNDE TABLO KARIŞIK

        2013-2017 yılları arasında gelişen ülkelerin büyüme oranı yüzde 4.8 olmuş. Fitch bu sene gelişen ülkelerin yüzde 5.2 büyüyeceğini söylüyor. Yani gelişen ülkelerde de nispi bir toparlama var. Ancak bu toparlamanın 2019’da hız keseceği öngörülüyor, gelecek sene için gelişen ülkeler için beklenen büyüme oranı yüzde 4.8.

        Fitch’e göre gelişen ülkelerin ekonomilerinde 2018’in ikinci yarısında başlayan ve 2019’un tamamına sirayet edecek olan bu soğumanın en fazla hissedileceği ülkeler Brezilya, G. Afrika, Meksika ve Türkiye olacak.

        Fitch, Brezilya’nın 2018 büyüme tahminini yüzde 2.2’den yüzde 1.3'e indirmiş ve 2019’u da yüzde 2.2’de tutmuş. Para birimi son 1 yılda yüzde 25 değer kaybeden Brezilya’nın faiz artırmak zorunda kalacağı öngörülüyor.

        Fitch, Meksika ile ilgili 2018 için yaptığı büyüme tahmini de yüzde 2.4’den yüzde 2’ye indirmiş, G. Afrika için ise 2018’de yüzde 0.7 büyüme bekliyor. Her iki ülkede büyüme oranları 2019’da bir tık yüksek (Meksika yüzde 2.3, G. Afrika yüzde 2.1) belirlenmiş olsa da bu oranlar bahsi geçen ülkelerin son 10 yıllık ortalamaların oldukça altında.

        Gelelim Türkiye’ye…..

        Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) 2019 büyüme tahmini olarak yüzde 2.3 açıklandı. Bu oran piyasadaki birçok yorumcu için bile oldukça muhafazakar (Düşük) bir oran. Ancak Fitch, bizim için daha karamsar. 2019 için Fitch’in Türkiye büyüme beklentisi yüzde 1.2.

        Enflasyon cephesinde 2018 sene sonu için yüzde 20, 2019’da da yüzde 15 bekliyor ki bu rakamlar YEP ile uyumlu gözüküyor. Mevcut TCMB politika faizinin 2019’da 2 puan düşerek yüzde 22 olacağını , buna karşılık kurda ciddi bir değer kazanma yaşanmayacağını (2019 ortalama kur beklentisi 6.2) bekliyor

        Fitch’in gelişen ülkeler için 2018-2019 karamsarlığına katılıyorum. Özellikle gelişen ülkeler ile kapanan büyüme farkı gelişen ülkelerin 2019’da sermaye çekmesi açısında sıkıntı yaşatacaktır. Bu sebeple de konu “Makas kapandığına göre, kimin ne kadar riski var? Kim bu risk için ne kadar yüksek faiz ödüyor?” noktasına gelecektir.

        Bizim riskler malum.. Burası pek parlak değil. Ancak bu risklere karşı yüklü faiz artırımlarını önden yaptık ve bunun üzerine “Piyasa ile inatlaşmayan ve ekonomide dengelenme arayan” bir OVP açıkladık. Bu sebeple Türkiye’nin, diğer gelişen ülkelere göre uluslararası piyasalardan sermaye çekmede (Önce sıcak para, sonra doğrudan yatırım) daha avantajlı olacağını düşünüyorum. Yeter ki biz kazandığımız bu zamanı ve gelecek fon akışlarını doğru kullanalım. Ya da daha çık ifade edeyim “Eskisi gibi amortismanını ve elzem olup olmadığına bakmadan taşa toprağa yatırmayalım.”

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar