Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Herkese huzurlu ve mutlu bir bayram dilerim. Hep birlikte ağız tadıyla kutladığımız nice bayramlarımız olsun.

        Yukarıdaki dileğimize uygun, güneşli bir ekonomi köşe yazısı yazmak niyetim. Sonuçta son günlerde ekonomimizde yaşananları düşününce insanın hiç olmazsa bayram günü “ enseyi karatmayacak” yazılar okumasının daha uygun olduğunu düşünüyorum.

        Bu sebeple de yazımın geri kalanında bazı rakamların altını çizerek, içinden geçtiğimiz bu zor günlerde “ sapla saman karışmasın” arzusu içideyim. Evet, rakamları okuyunca “ E hani , bu bir bayram yazısıydı. İyice içimiz karardı” diyebilirsiniz. Ancak ben farklı düşünüyorum. Ekonomi, siyasetten farklı olarak rakamların hakim olduğu bir alandır. Zaman zaman kişisel olarak, aile olarak hatta ülke olarak bu rakamlar sizi zor durumda bırakabilir. Evdeki hesap çarşıya uymayabilir. Çözüm için ne yapmalı ? Diye düşünüldüğünde ise en başta yapılacak şeyin “ rakamlara hakim” olmak olduğu anlaşılır. Bu sebeple gelin birlikte bazı rakamların üzerinden geçelim..

        Türkiye’nin 460 milyar dolarlık toplam dış borcu var. Bu 2017 sonu itibariyle GSYH’nın yüzde 53’sine tekabül ediyor. Karşılaştırmak gerekirse aynı oran G.Afrika’da yüzde 50, Meksika’da yüzde yüzde 38, Rusya’da yüzde 34 ve Brezilya’da yüzde 32 seviyesinde. Ancak Türkiye’nin dış borcunun sadece 100 milyar doları Kamu’ya ait. Kalan 150 milyar doları bankaların 210 milyar doları da reel sektöre ait.

        Gelelim bu borcun vadesine..1 yıldan kısa vadeli dış borcumuzun miktarı 180 milyar dolar ( cari açık hariç)

        Bu borcun yüzde 18’I Kamu’ya ait,yüzde 82’si ise özel sektöre. Özel sektörün kısa vadeli borcu da hemen hemen yarı yarıya reel sektör ve bankalar tarafından paylaşılmış durumda.

        Şimdi bu rakamlara kabaca 50 milyar dolar cari açık fonlamasını da eklersek GSYH’mızın yüzde 25’inden daha fazla bir miktarda dövizi her sene yurt içine getirmemiz gerektiği ortaya çıkıyor.

        Şimdi burada biraz duralım ve analiz yapalım..

        Türkiye GSYH’nın yüzde 6’sı kadar mevcut durumda cari açık vermekte. Yani ticaret dengemiz ciddi açık veriyor ve turizm vs gibi gelirlerimizi eklendiğinde dahi 50 milyar dolar açık veriyoruz. Biz bu açığı verirken rakiplerimiz örnek G. Afrika yüzde 4, Meksika yüzde 2, Brezilya yüzde 1 açık veriyor. Biz bu açığı vermeye devam ettiğimiz sürece ister siyasi olsun ister küresel piyasalardaki oynaklık sebebiye ekonomimiz her defasında etkilenmeye devam edecek.

        İyi haber; Bakan Albayrak’ın son açıkladığı “Yeni Ekonomi Modeli”nde bu husun ilk sıraya oturtulmuş . Çözüm kolay değil ama siyasi iradenin durumu öncelikli hale getirmesi önemli.

        Bir diğer husus ise yurt dışı borçlanmaya olan bağımlılığızın yüksek olması. Cari açık hariç olsa dahi 180 milyar doları 1 yıldan kısa sürede çevirmek ülke ekonomisin üzerinde büyük risk yaratıyor. Reel sektörün net 220 milyar dolarlık açık pozisyonu ve bu borcun büyük kısmının hedge edilmeden asimetrik olarak bazı sektörlerlere ( borcun yüzde 83’ü 2500 şirketin üzerinde ) dağılmış olması da başka bir risk unsuru. Demek ki burada da büyük bir yanlışlık yapmışız. Amortismanı uzun sürecek, katma değer üretmeyen uzun vadeli büyük projelerin özel sektör tarafından yapılması dönüp dolaşıp bize “ dış borç sorunsalı” olarak geri gelmiş.

        İyi haber ; Bu konuda da yani basiretli borçlanma mevzuunda da siyasi irade de alarm durumuna geçildiğini görüyoruz. Reel sektörün dış borçlanmada bazı kriterleri sağlamak zorunda kalması için yapılan düzenlemeler son derece yerinde adımlar.

        Toparlıyorum…

        İşimiz kolay değil ve maalesef dış politikada Türkiye’nin kendi bekası için atmak zorunda olduğu bazı adımları bizim yumuşak karnımızın daha fazla hırpalanmasına neden oluyor.

        Ancak Türkiye ekonomisi 2001 krizi sonrası bir çok yerel ve küresel krizi atlatmayı başarmış , refleksleri yüksek bir ekonomidir. Yeter ki neyin ne olduğunu milletçe bilelim ve sadece çözüme odaklanalım.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar