Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Tesisleşme mi altyapı çalışması mı organizasyon mu?.. Sporun gelişimindeki ana lokomotif hangisi? Bunlar sporun akademik alanında önemli tartışma konularıdır. TEB BNP Paribas İstanbul Cup ve TEB BNP Paribas İstanbul Open turnuvalarını analitik bir bakışla incelediğimizde, cevap kendiliğinden ortaya çıkıyor. Buna dünya spor adamları, ‘üstten çekiş’ diyor. Yani, önemli ve büyük bir organizasyonla sporcularınızı, dünya standartları düzeyine daha kolay ve verimli getirebilirsiniz. Organizasyon, gençlerin ilgisini çekerek bir çekim merkezi oluşturacak. Sonra oluşan bu enerji, sponsoru getirecek. Sponsorla birlikte gelen kaynak, sporcuların ve antrenörlerin kaliteli eğitimini sağlayacak. Kaliteli hoca, kaliteli sporcuyu yani sonunda başarıyı getirecek. İşte sporda başarının formülü bu. Bunu bazı rakamsal verilerle de görmek mümkün. Örneğin; 2005 yılındaki 10 yaş tenisçilerinin ülke genelindeki turnuvalara katılım sayısı 75 çocuk iken, bu sayı 2009 yılında 2200’lü sayılara ulaştı. Bugünkü verilere baktığımızda ise rakamlar 9343 çocuğun (8-9-10) 10 yaş ve altı turnuvalarında lisanslı olarak yarıştığını gösteriyor. Kulüplere baktığımızda, o yıllarda 45 federe, yani tenis federasyonuna bağlı tescilli kulüp varken, bu sayı bugün 179’a ulaşmış. Özel kulüpler o yıllarda yaklaşık 30 civarı iken, bugün özel kulüplerin sayısı 120’ye ulaşmış durumda. Yine 2005 yılında hiçbir tenisçimiz ilk 100 içine adım atamamışken şimdilerde ilk yüz içinde hem kadınlarda hem de erkeklerde raket sallayabildik. Yine olimpiyatlara tarihinde ilk kez sporcu gönderebilen branş oldu tenis. İşin doğrusu, akademik bir bakış açısıyla değerlendirdiğimizde de, karşımızda olağanüstü bir büyüme ve yaygınlaşan bir tenis sporunu görebiliyoruz. Örneğin; 2005’li yıllarda yılda 17 bin raket satılırken, 2008’de bu sayı yüz binleri geçti. Sonraki yıllarda 300 binli sayılara ulaşan raket satışı, bugünlerde 500 binli adetlere doğru artmaya devam ediyor. İşte tüm bu rakamların dışında asıl değer ise geçtiğimiz yıl hem tek kadınlarda Çağla ile hem de çift kadınlarda İpek ile yaşanan şampiyonluklar. Dahası, Türk tenisi o yıllarda dünyanın 500 ve üstündeki sıralarda mücadele ederken, bugün ilk yüz içinde hem kadınlarda hem erkeklerde mücadele edebilecek düzeye geldi. Sonuç: Sporu turnuva büyütüyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar