Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sosyal medyada pis bir cinsiyetçilik ve kadın düşmanlığı gırla. Sıradan varlıklar kendi pisliğinde debelensin dersin ama bir devlet başkanı da çirkefliğin peşine takıldığı zaman, o adamın devlet adamlığından eser kalmıyor. Amazon’daki yangın dehşeti yüzünden Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Brezilya’nın sağ popülist lideri Bolsonaro arasında yaşanan dalaş işte sonunda o cinsiyetçi noktaya evrildi. Bolsonaro, kendisinden 27 yaş küçük genç karısına yalakalık yaparak milliyetçi ve erkekçi şovenlik taslayan bir trolün peşine takılıp, Macron’un 25 yaş büyük karısıyla alay edince gelindi o noktaya.

        Macron, Amazon yangınlarını ev sahibi olduğu G-7 zirvesinin gündemine almış ve “Bu bir ekosid'dir, sadece Brezilya da değil, bütün Amazon havzasının iyi bir yönetime kavuşturulması gerekiyor” diyerek Güney Amerika’ya karşı yaptırım tehdidinde bulunmuştu. Zirveden yangınlara karşı 20 milyon dolarlık yardım teklifi çıksa da, Bolsonaro iç işlerine karışıldığı gerekçesiyle bunu geri çevirdi. Oysa Brezilya Çevre Bakanı Ricardo Salles, “Yardımı memnuniyetle karşılıyoruz” demişti basının karşısında.

        Bolsonaro, yardımı geri çevirmekle kalmayıp Macron’a yaylım ateşine tuttu. “Macron’un, sanki biz sömürgeymişiz gibi Amazon üzerinden yakışıksız saldırılarda bulunarak, Amazon bölgesini kurtarmak adına gizli niyetleriyle G-7 ittifakına sığınması kabul edilemez…” diyetweet attı.

        Buraya kadar anlaşılabilir bir tepki. Çünkü Macron’un AB ile Güney Amerika arasındaki serbest ticaret anlaşmasını korumacılık adına torpillemek istediğine dair rivayet mevcut. Fakat Bolsonaro marifetiyle eşler üzerinden de erkeklik yarışına girilince durum çirkinleşti. Facebook’ta Rodrigo Andreaca adlı kullanıcı Macron’la 66 yaşındaki karısı Brigitte’nin fotoğrafına karşılık, Bolsonaro ile 37 yaşındaki karısı Michelle’in fotoğrafını yerleştirip, “Şimdi anladınız mı, Macron Bolsonaro’yu neden sıkıştırıyor” diye yazmıştı. Sözde Macron, Bolsonaro’yu genç karısı yüzünden kıskanıyordu. Bolsonaro da tuttu, “Hor görme adamı” diye alaycı bir yorum yazdı.

        Şok eden yorumu gerçekten o mu yapmıştı? Sözcüsü yanıtlamadı soruyu. Macron ise sorulara “Ne diyebilirim ki” cevabını verdi; “Çok üzücü… ama en çok da o ve Brezilyalılar açısından üzücü” diye ekledi.

        KADIN KOMİSER ARANIYOR

        Siyasette kadınlar açısından başka üzücü durumlar da olabiliyor. Mesela Avrupa Komisyonu’nun tarihteki ilk kadın başkanı olarak, ekibe cinsiyet eşitliği getirmek istiyorsun ama erkek egemen düzen izin vermiyor…

        Geçen mayıstaki Avrupa seçimleri sonrası seçilmiş hazır bekleyen adaylar varken sürpriz bir kararla AB Komisyonu’nun yeni başkanı olan Alman bakan Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu’nda çok net konuşmuştu; “AB içinde bugüne kadar görev yapan 183 komiserin sadece 35’i kadın. Nüfusun yarısını oluşturuyoruz ve artık adil paylaşım hakkımızı istiyoruz” demişti. Yeni görevi için Avrupa Parlamentosu’ndan az bir farkla onay aldıktan sonra da, cinsiyet eşitliğinin hakim olacağı 1 Kasım’da göreve başlayacak yeni komisyonu kurmak için harekete geçti. Kendi ülkesi Almanya ve Brexit nedeniyle İngiltere hariç Avrupa Birliği’nin 26 üyesinden komisyon üyeliği için bir kadın, bir de erkek aday göstermesini istedi.

        Ve aday gösterme süreci 26 Ağustos’ta sona erdi. Fakat görünen o ki, adaylar arasında biraz erkek fazlalığı var. İtalya hükümet krizi nedeniyle ek süre istedi, ancak adı geçen muhtemel adaylar erkek. Dokuz kadın üyesi bulunan Jean-Claude Juncker’in başkanlığındaki gibi bir “alfa ekip” olmayacağı kesin. Çünkü adaylar arasında siyasetin tepesinden gelen, başbakanlık yapmış çehreler yok. Kadınlardan, halen komisyonun rekabetten sorumlu üyesi olan Danimarkalı Margrethe Vestager’in başkan yardımcılığı kesin gibi. Mevcut komisyonun başkan yardımcısı Hollandalı Frans Timmermans’ın da ekipte olması bekleniyor.

        Yeni başkan, her adayı ille de kabul etmek zorunda değil, geri çevirip ilgili ülkeden başka bir ismi seçme yetkisi var, ancak seçtiği her adayı Avrupa Parlamentosu’na kabul ettirmek zorunda. Peki hem 13 kadın üye bulup, hem her ülkenin istediği komiserlik görevini tahsis edip, hem de siyasi yelpazeye tamamını kabul ettirebileceği denklemi nasıl kuracak? Kotayı doldurmak için liyakatı olmayan kadınları da mı seçmek zorunda kalacak? Velev ki, mülakat sonrası adayı ülkesine geri yolladı, o başkentin yeniden kadın aday çıkaracağı ne malum?

        KADIN ÜYE KARŞILIĞI ÖDÜL BEKLİYORLAR

        Alman basınındaki yorumlara göre komisyondaki görev alanları beğenilmediği takdirde AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’nda bir direnç oluşması söz konusu. Bu nedenle von der Leyen’in otoritesi ve hatta en kötü ihtimalle koltuğu bile tehlikede. Çünkü her ülke, özellikle komisyona vereceği kadın üye karşılığında ödül olarak önemli bir komiserlik bekliyor. Örneğin doğudaki üyeler ekonomi ve maliye alanından koltuk istiyor. Polonya altyapı, enerji ya da iklimle ilgili komiserliğe talipti, tarım uygun görülünce aday çekildi. Çekler, iç pazar ve ticaretin peşinde ki, İrlanda ve Fransa da talip. Macaristan ve Slovenya genişlemeden sorumlu komiserliği, Bulgaristan tarımı, Romanya da enerji, ulaştırma veya enerji komiserliğini istiyor.

        Şimdi Brüksel’de şu espri yapılıyor: Sonunda Von der Leyen, 26 başkan yardımcısı ve ekonomi alanlarından sorumlu 14 komiserle kuracak ekibini!

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar