Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        29 Ağustos 2005 günü Katrina kasırgası yıkıcı darbeyi indirdiğinde Louisiana’dan Georgia’ya 6 eyalette 1833 kişi can vermişti. Zarar 108 milyar dolardı. 1.2 milyon insan yerinden yurdundan olmuş, çoğunun dönecek bir evi kalmamıştı.

        Kimileri her türlü tehlikeye göğüs gererek evlerini terketmemişti. Kasırgaya meydan okuduklarından mı? Hayır, evlerinde ailenin bir üyesi gibi gördükleri hayvanları uğruna. Tahliyeyi reddedenlerin yüzde 44’ü kedisi ya da köpeğini geride bırakamayacağı için güvenli bölgelere, sığınaklara gitmemişti. Çünkü Kızılhaç dahil yardım kuruluşları hayvanlara barınak sağlamayı kabul etmiyordu. Gönüllüler, arama kurtarma ekipleri ne kadar yardım eli uzatsa da o afette 250 bin hayvan kaderine terkedildi; tahminen 70 bini can verdi. Ve ne acı ki, afet kurbanları arasında hayvanlarını bırakmayanlar da vardı.

        Katrina'nın terkedilmiş köpeklerinden sadece biri. Sel suları arasında çaresiz.

        Felaket gelirken insan ve hayvan hayatının böyle zalimce ayrı tutulması büyük tepkiye yol açtı. Ve bir yıl sonra “Hayvanların tahliye ve nakliyle ilgili standartlar yasası” Kongre’den geçti. Yasaya göre eyalet yönetimleri ve yerel yetkililer, vatandaşın beraberindeki hayvanın da tahliye ve barındırılmasından sorumluydu. Barınaklar da getirilen bütün hayvanları kabul etmekle yükümlü kılındı.

        AFET HAZIRLIĞI

        Şimdi ABD’nin doğu kıyılarını vuran Florence kasırgası nedeniyle Federal Acil Durum Yönetim Ajansı (FEMA) “Evinizdeki hayvanlarınızla birlikte afet planı yapın, tatbikatla uygulayın. Afet anında panikleyip saklanır ya da kaçabilirler” diye uyarıyor. Tahliye halinde de hayvanlara 7 gün yetecek kadar mama, su, kedi kumu, varsa ilaçları ve veteriner sağlık kayıtlarının bulundurulmasını tembihliyor. Hayvan hakları kuruluşları da kedi-köpek sahiplerine “Sakın onları geride bırakmayın” diye çağrılar yapıyor.

        Barınaklar bütün hayvanları almakla yükümlü olduğu için evlerini terkedenlerin bıraktığı köpeklerle dolup taşıyor. Bir barınak, "Bu kadar köpeğe bakacak yerimiz yok, bazılarını uyutmak zorunda kalabiliriz" diye uyarı sinyali veriyor. Ve yüzlerce insanın köpekleri evlat edinmek, ya da tehlike geçinceye kadar evlerinde konuk etmek üzere barınaklar önünde kuyruğa girdikleri haberleri geliyor.

        UZAKTAN KURTARMA

        Kuzey ve Güney Carolina’da 14 can alan kasırga tropikal fırtınaya dönüştü, ancak nehir seviyeleri yükselmeye devam ediyor. Birçok bölge sel suları ve toprak kaymalarının tehdidi altında. Arama kurtarma ekipleri ve gönüllüler, evlerde mahsur kalan, tahliye için aracı olmayan insan ve hayvanları kurtarıyor. En çok da kedilerin hali insanın içini sızlatıyor. Çünkü onlar sokağa alışık değilse, evden dışarı adım attıkları an meçhul bir alemde bulurlar kendilerini.

        Hatta gönüllüler uzaktan da kurtarabiliyor. Güney Carolina Myrtle Beach’te sokaktan kurtardığı 7 köpeğiyle yaşayan Christine Meinhold’un hikayesinde olduğu gibi.

        Meinhold köpeklerden ikisini 2106’daki Matthew kasırgasında sel sularından kurtarıp evine alıyor. Ve şimdi Florence yaklaşırken 7 köpekle birlikte kaçmasına imkan yok. CNN’de çıkıp anlatıyor: “Aracım çok eski. Yolda kalabilir. Bilmediğim yerlerde köpeklerimi tehlikeye atamam. Çünkü onları kurtardığımda ömürlerinin sonuna kadar sevip bakma sorumluluğunu da üstlenmiş oldum.”

        Christine Meinhold, kasırgaya bırakmadığı köpekleriyle.

        Palm Springs’te radyo sunucusu Kate Zenna, CNN’in haberi üzerine Facebook’ta çabucak bir kampanya örgütlüyor. Ülkenin değişik yerlerinden 16 kişi aralarında para toplayıp bir van kiralıyorlar. Araç gönderiliyor ve Christine Meinhold ile 7 köpeği kurtuluşa doğru yola çıkıyorlar. Neyse ki kasırga ikliminde değiliz. Bizi bekleyen depremlerde kedi ve köpeklerimizle ne yapacağımız meçhul de, en azından onların canına kastedenlere karşı koruma yasası yola çıksa diyoruz.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar