Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ABD’de hızlı faiz artışlarının yol açmakta olduğu ekonomik yavaşlama ve beraberinde resesyon korkusunun artması küresel piyasalara yön veriyor.

        ➔Resesyonda ABD’nin öne çıkması, Avrupa’yı gölgede bırakıyor ama durumunu pek değiştirmiyor. Avrupa da resesyondan kurtulamayacak gibi görünüyor.

        ➔Kış mevsiminin ılıman geçmesi kısa vadede durumu kurtardı, enerji fiyatları normale döndü ve kıta bir kriz yaşamadı. Bunun sayesindedir ki, kış aylarında beklenen resesyon gerçekleşmedi.

        ➔Ama hava koşullarıyla gelen yine hava koşullarıyla gidebilir. Havanın ılıman geçmesi Avrupa’ya sadece bu kışı atlatmasını sağlıyor. Enerji açısından asıl zorluğun gelecek kış yaşanacağı zaten tahmin ediliyordu.

        İLK ETKİSİ ELEKTRİĞE

        ➔Üstelik Avrupa’da kış koşulları şimdilik avantaj ama bahar ve yaz ayları için büyük bir dezavantaj. Yağmayan kar, kuruyan ve suyu çekilen nehirler demek.

        ➔Tıpkı 2022’de olduğu gibi nehirler üzerinden yapılan taşımalar aksayacak. Barajlar dolmayacak ve elektrik üretimi azalacak.

        ➔Nehirlerin kenarlarına kurulan nükleer santraller de yeterli suyun olmaması nedeniyle soğutma yapılamayacağından üretim kaybı yaşayacak. Aynen 2022 yazında Fransa’nın yaşadığı durum tekrarlanabilecek.

        ➔Yağışların azalması ve kar yokluğu bir süre sonra elektrik fiyatlarını yine korkutucu düzeylere çıkartabilir. Avrupa’da elektrik fiyatları geçen yıl 5 katına kadar yükselmiş ve megavatsaati bazı ülkelerde 1.000 euronun üzerine çıkmıştı.

        REKLAM

        İKİNCİ ETKİSİ TARIMA

        ➔Kış aylarında kar yağışının azalması sadece önümüzdeki aylarda enerji üretimini negatif etkilemiyor. Aynı zamanda tarımsal üretimi de vuruyor. Suyun en büyük kullanıcısı tarım sektörü. Kuraklığın üretimi nasıl düşürdüğünü son yıllardan biliyoruz.

        ➔Zaten gübre fiyatları enerji ve Ukrayna Savaşı nedeniyle son yıllarda çok yükseldi. Gübre kullanımının düşmesi yanında bu yıl ayrıca su kıtlığı ve kuraklık da etkili olursa, gıda krizi kapıda demektir.

        ➔Enerji krizi ile başa çıkmaya çalışan Avrupa mevsim koşullarının iyi gitmesiyle zaman kazandı ama ilkbahar ve yaz aylarıyla bu durum tersine dönmeye adaydır. Eğer çok kısa sürede yağışlar başlamazsa.

        KÖŞEYE SIKIŞAN AVRUPA

        ➔Rusya-Ukrayna Savaşının sürmesi, kaybedilen Rusya pazarına Çin pazarının da ABD zorlamasıyla ekleniyor olması, Avrupa’nın ihracatını kısıtlıyor ve resesyonun beklentilerini besliyor.

        ➔Bunların yanında Avrupa, ABD’den gelen ticaret savaşının tüm olumsuzluğunu yaşayacak gibi görünüyor.

        ➔Davos’ta konuşan AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, ABD’nin açıkladığı Enflasyonu İndirme Yasası’nın Avrupa Birliği’nde temiz teknolojiler konusunda faaliyet gösteren şirketlerin rekabet güçlerini azaltacağını belirtti.

        ➔ABD söz konusu yasayla iç pazarda satılacak elektrikli araçlara yerli üretim olması şartıyla vergi avantajı tanıdı. Bu da enerji krizi içindeki Avrupa’nın elektrikli araç teknolojisi geliştiren şirketlerine ABD’ye gelmeleri için açık davet ve teşvik.

        REKLAM

        ➔Bu açıdan bakınca Avrupa çok sıkıştığı bir dönemde ABD’den gelen ticaret savaşıyla da karşı karşıya kaldı. Avrupalı şirketler elektrikli araç geliştirme ve üretimi konusunda ABD’den daha ileride bulunuyor.

        ECB’NİN FAİZ ARTIRIM ZORUNLULUĞU

        Avrupa’da resesyon ihtimalini artıran bir neden daha var ki, o da enflasyonun yüksekliği. ABD’de enflasyon yüzde 6.5 iken, Avrupa’da yüzde 9.2.

        ➔Avrupa Merkez Bankası ECB faiz artırmakta çok geç kaldı ve Fed’e göre daha yavaş artırdı. Mevcut durumda politika faizi ABD’de yüzde 4.5, Avrupa’da yüzde 2.5 düzeyinde.

        ➔Resesyon yaşanması durumunda ABD’nin elinde müdahale edecek faiz silahı var. Düşürebilecekleri bir faiz oranı düzeyini yakaladılar. Ama Avrupa aynı düzeyde ve aynı durumda değil.

        Resesyonda silahlı olmak isteği ECB’yi faiz artırmaya mecbur ediyor. Davos’ta konuşan ECB Başkanı Lagarde faiz artırımlarını yavaşlatacağı yönündeki beklentilere ilişkin "Pozisyonunuzu yeniden gözden geçirmenizi tavsiye ederim, bunu yapmanız iyi olur" dedi.

        ➔AB’de faizlerin artmaya devam etmesi tıpkı ABD’deki gibi, resesyonun ana nedeni olacak. Faizleri artırmasa da enflasyon düşmeyecek.

        ➔Faizleri yeterince artırmadan resesyona girilirse de elinde müdahale edeceği araç pek olmayacak. Zaten düşük olan faiz oranlarının daha düşürülmesi pek işe yaramayacak. ECB’nin faizi artırmak için zamanı da pek kalmadı gibi.

        RESESYONA GİRMEK KOLAY ÇIKMAK ZOR

        ➔Dolayısıyla yeterince faiz artırımı yapılmadan veya enflasyon düşürülmeden resesyona girilirse ECB büyük ölçüde durumu seyretmek zorunda kalacak, faize dokunamayacak.

        ➔Resesyon ve yüksek enflasyonun bir arada yaşanması ise ekonomi için en kötüsü.

        ➔ECB’nin faiz artırmaya devam etmesi ayrıca fazla borçlu durumundaki Akdeniz ülkeleri için sorun yaratmaya başlayacak. İtalya, İspanya, hatta yeniden Yunanistan’ın borç geri ödemeleri ve tahvil piyasaları gündeme gelecek.

        REKLAM

        ➔Bu anlamda ECB sadece enflasyonu düşürmeyi değil aynı zamanda zor durumdaki ekonomileri yüzdürmeyi başarması gerekecek. Bu açıdan en zor görev ECB Başkanı’nın.

        ➔Her bakımdan köşeye sıkışmış AB’nin ve toplamda Avrupa’nın yakın zamanda resesyona girmesi yüksek olasılık. Ama resesyondan çıkması öyle kolay olmayabilir. Bu kez Merkez Bankası destek veremeyebilir ve resesyon AB’de uzun sürebilir.

        ABD’NİN DURUMU NEDEN DAHA İYİ?

        Avrupa’nın bu zor durumuna karşılık ABD’nin ki daha iyi ve daha net. Kendi göbeğini kendisi kesebilir durumda.

        ➔Çünkü Fed ekonomik büyüme mi yoksa enflasyonu düşürme mi arasında tercihini yaptı. Enflasyonu düşürme uğruna gerekirse büyümeyi feda edebileceğini beyan etti.

        ➔Son haftalarda verilerle ortaya çıkan da Fed’in hızlı faiz artırımları ki, 1980 sonrası dönemin en fazla artışı yapıldı, ekonomiyi soğutmaya başladığıdır.

        ➔Hızlı yükselen faizler tüketim iştahını kesti, tüketici artık ayağını yorganına göre uzatmaya başladı. Bu da ekonomiyi durgunluğa ve daralmaya doğru sürüklüyor. Bundan sonrası için yumuşak iniş senaryolarına daha düşük ihtimal tanınıyor.

        ➔Fed’i faiz artırımları konusunda kararlı duruma getiren tecrübe de 1980’li yıllarda yaşandı. Enflasyonun üç çeyrek gerilediği görülünce faizler düşürüldü ama arkasından enflasyon yeniden sıçradı. Bu kez de Fed faizleri rekor seviyeye çıkartmak zorunda kaldı.

        ➔Bugünkü Fed yöneticileri bu tecrübe üzerine şöyle bir söylem geliştirdi:

        “Enflasyonu indirmede tek şansımız var. Girdiğimiz yolda durursak veya geri dönersek, bir daha başlayamayız. Çünkü öyle bir aşamada hem resesyon olacak hem enflasyon yüksek kalacak. Kullandığımız silah elimizde patlayacak.”

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar