Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ekonomi’de Vahap Munyar’ın yazdığına göre Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ihracatçıların döviz kuru ile ilgili yakınmalarına şu yanıtı verdi: “Döviz kurundan boşuna şikayet etmesinler. Optimal noktanın çok uzağında değil. Dövizdeki artışlar benim enflasyon planımı bozar. Enflasyonu yukarı çekici etki yapabilir.”

        ➔Bu sözler “döviz kurunu seçime kadar istikrarlı ve yatay bir şekilde götürebilirler” görüşünü doğruluyor.

        ➔Bakan Nurettin Nebati’nin belirttiği döviz kurundaki optimal nokta ise olsa olsa reel efektif döviz kurudur. ÜFE bazlı döviz kurunun değeri bitişikte yer aldığı gibi 2022’de 66 düzeyinden 90’a sıçradı. TÜFE bazlı ise 47’den 56’ya çıktı.

        ➔İhracatçılar için üretici fiyatları daha önemli. Dolayısıyla kurun nötr düzeyi 100 alındığında ÜFE bazlı reel kur bunun hemen altında. Uzun vadeli perspektifle bakıldığında hala değerlenebilecek alan var.

        ➔Ancak 2022’yi dikkate alırsak yüzde 35’lik bir değerlenme buluruz ki, yüksek bir oran. Gerçi aralık veya ocak aylarında kur aşırı değer kaybetmişti. Onun geri düzeltmesi de söz konusu.

        ➔TÜFE bazlı reel kur da aralık ocak ayına göre değerlenme yüzde 15 düzeyinde. Ama öyle anlaşılıyor ki bu değerlenmenin devamı gelebilir. Çünkü döviz kurları yatay seyretse bile enflasyon aşağı gelecek.

        REKLAM

        İHRACAT GERİLER Mİ?

        ➔O zaman ihracat artışı nasıl sağlanacak?

        ➔Avrupa pazarı zaten daralıyor. İhracatta yıla yüzde 20’li artışlarla başladık ama kasım ayında yüzde 2 artışa kadar indik. Giderek artış ivmesini kaybeden ihracatta önümüzdeki dönemde aylık bazda kayıplar görebiliriz.

        ➔İthalat da belli ivme kaybı var ama daha az. Dış ticaret açığı özellikle enerji fiyatlarından dolayı yüksek seyrediyor. Enerji ve emtia fiyatları geriliyor ama bizim ithalatımıza yansıması zaman alacak.

        ➔İhracatın durgunlaşması, hatta gerilemesi göze alınabilir mi?

        ➔Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati “2022, en kötü yıl olarak tarihe geçecek. 100 milyar dolar dış ticaret açığı, 50 milyar dolar cari açık söz konusu ama çok şükür bu zor dönemi geride bırakıyoruz” diyor.

        ➔Bu sözlerden dış açıkta en zor dönemin geride bırakılmakta olduğu çıkartılabilir. Hem finanse etik geçti, hem de bir daha böyle olmayacak anlamına geliyor bu sözler.

        ➔İhracat artışı olmayacaksa dış ticaret açığı ne olup da azalacak? Bu durumda ithalat tarafına bakmak gerekiyor.

        İŞİN SÜRPRİZİ ENERJİDE Mİ?

        ➔2022’de verilen dış ticaret açığında en büyük rolü enerji fiyatlarının olağanüstü artışı oynadı. Enerji ithalat faturasını 11 ayda 88 milyar dolara çıktı. Muhtemelen yılı 95-96 milyar dolarla kapacağız.

        ➔Türkiye ilk kez 100 milyar dolara dayanan enerji ithalatı yapıyor. Şimdiye kadar ki rekor yılın bile yüzde 50’si üzerinde bir rakam.

        ➔Petrol fiyatları yılın yarısından çoğunu 100 doların üzerinde geçirdi. Yıllık ortalama alınan fiyat varil başına 100.5 dolar. Son fiyat ise 80 doların altında.

        REKLAM

        ➔Enerji fiyatlarını düşüren ana faktör ise büyük ekonomilerde durgunluk hatta resesyon beklenmesi. Resesyonun söz konusuysa etkisi en azından bir kaç çeyrek sürer.

        ➔Petrol ve enerji fiyatları ne kadar düşük seyrederse Türkiye için o kadar iyi. İthalat faturasını ve dış açığı o kadar düşürür.

        ENFLASYONU DA DÜŞÜRÜR

        ➔Bir de tabi enflasyonu düşürmeyi kolaylaştırır. Hem ithal fiyatı düşük hem kur yatay seyredince perakende akaryakıt fiyatlarını düşürme fırsatı ortaya çıkıyor.

        ➔Tıpkı son günlerde akaryakıt fiyatlarında yapılan kayda değer indirimler gibi. Bu indirimler aralık ayı enflasyonunu azaltıcı yönde etkileyecek.

        ➔Bu gelişmeler makro düzeyde iyi ama ihracatçıların işini kolaylaştırmayacak.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar