Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Merkez Bankası politika faizini 1 puan düşürerek 8 aylık aradan sonra yeniden indirim sürecine girdi. Geçen yılın eylül ayında enflasyon yüzde 19.59 iken, yüzde 19’dan başlayan faiz düşüşünde yüzde 14’te ara verilmişti.

        ➔Yüzde 13’e inen faiz indiriminin seçim öncesinde tek haneli rakamlara, yüzde 9’a gerileyene kadar devam ettirilmek istendiğini tahmin ediyoruz. Çünkü seçim meydanlarında siyasi getirisi olabilecek söylem ancak “tek haneli faiz” olabilir.

        İlk etabında 5 puanlık faiz indirimine karşılık enflasyon 10 ayda yüzde 19.56’dan yüzde 79.60’a çıktı. Bakalım indirimin ikinci etabı tamamlandığında kaç puanlık indirim olacak ve karşılığında enflasyon kaç olacak? Hedef tek haneyse indirimin 5 puana varması lazım.

        ➔Faiz indirimlerinin, dünyanın en yüksek negatif faizinin, parasal genişlemenin, kredi genişlemesinin yol açtığı enflasyonla mücadele ise seçim sonrasına bırakılacak.

        ➔Ancak seçime, baz etkisi ile de olsa enflasyonda belli bir düşüş sağlanarak gidilmek istendiğini söylemlerden çıkartmak mümkün.

        ➔Bu görüşler çerçevesinde gelecek aylarda faiz düşüşlerinin devamını bekliyorum. Elbette koşullarda ciddi bir terse dönüş olmazsa.

        GEREKÇE EKONOMİK YAVAŞLAMA

        REKLAM

        ➔Son dönemde yurt dışından kaynak akışının başlaması ve rezervlerde 11 milyar dolara varan artış olumlu koşullardan biriydi.

        ➔Küresel piyasa koşullarının etkisiyle Türkiye risk priminin 900 puandan 700’lere gerilemesi de pozitif bir gelişmeydi.

        ➔Yeni bir faiz düşürme sürecine girilmesini destekleyici önemli gelişmelerden biri de petrol fiyatlarında yaşanan düşüş olmalı. Brent petrol fiyatları son iki ayda yüzde 26 geriledi ve 100 doların altında seyrediyor.

        ➔Ekonominin yavaşlaması Merkez Bankası’nın faiz indiriminin gerekçesi. Geçen yıl yüzde 11 büyüdük. Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.3’e düşen büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 6 civarına indiği tahmin ediliyor.

        ➔Daha önemlisi ise içinde bulunduğumuz üçüncü çeyrekte yüzde 5’in de altına inildiği yönünde tahminler geliyor.

        ➔Bunun en somut ve öncü göstergesi elektrik tüketiminde temmuz ayında yüzde 5.4 azalmanın meydana gelmesidir. Pandemi sonrası ilk kez aylık bazda böyle bir düşüş gerçekleşti.

        ➔Elektrik tüketimi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1.4, ilk çeyreğinde yüzde 5 ve geçen yıl da yüzde 12.2 artmıştı.

        SEÇİME YÜKSEK BÜYÜMEYLE GİRMEK

        ➔Faiz indirim sürecine adım atılmasında bir de küresel resesyon etkili olmuş gibi. Avrupa’nın enerji krizi kaynaklı sert bir resesyona gireceği zaten bekleniyor. Rusya ekonomisi savaşın etkisinden dolayı derin bir daralma yaşıyor. Son açıklanan verilere göre Çin ekonomisi iyice zayıfladı ve Çin Merkez Bankası destek için politika faizinde indirime gitti.

        REKLAM

        Bütün bu gerekçelerden daha önemlisi ise büyümenin Merkez Bankası tarafından da en önemli çıpa olarak alınması ve enflasyonun ikincil plana itilmesidir.

        ➔Bunun sonucudur ki zaten dünyanın en yüksek enflasyonlarından birine sahipken, yine dünyanın en derin negatif faizini uygularken bile, tercihini büyümeden yana kullanıyor. Enflasyon gerçekleşmiş, büyümenin aşağı gelmesi ise gerçekleşme aşamasında.

        ➔Çünkü nihai hedef, seçime olabilecek en yüksek büyüme oranından girmek.

        ➔Bu arada dış kaynak akışının hızlanması ise yükselen kuru dengelenecek.

        ➔Kaldı ki yılın 7 aylık döneminde enflasyon yüzde 45.5 iken sepet kur artışı yüzde 22 düzeyinde kaldı. TL 2022 yılında sepete kura karşı yüzde 16 değerlendi bile.

        ➔Enflasyonun yükselmesi ise geçen yıl eylül-aralık döneminde dolar kurunun yüzde 121 düzeyine varan artışından zamana yayılan etkisinden kaynaklandı.

        SADECE POLİTİKA FAİZİNİ İNDİRMEKLE OLMAZ

        ➔Bu anlamda kur korumalı mevduat TL’nin değerlenmesine yol açarak fonksiyonunu yerine getirdi. TL’nin değerlenmesinde döviz satışlarının da payı yüksek.

        ➔Girilen yeni faiz indirim sürecinin kredileri büyütücü yönde olabilmesi için, idari düzenlemelerin de gevşetilmesi gerekiyor. Sadece politika faizini düşürmekle olmuyor.

        ➔Krediler üzerinde yeni getirilen zorunlu karşılıkların, kredi kullanımının çeşitli şartlara bağlanmasının da kaldırılması lazım.

        ➔Bunun yanında kredileri durdurduğu açıklanan kamu bankalarının da yeniden kredi musluklarını açması gerekiyor. Çünkü kredi piyasasının yarısı kamu bankalarının elinde.

        ➔Kısaca sadece politika faizini indirmekle fiilen kredi faizleri düşmüyor. Uygulama ile niyet arasındaki çelişkilerin ve tersliklerin de ortadan kaldırılması gerekiyor.

        ➔Faizlerde yeni bir düşüş süreci büyümeyi ve istihdamı desteklerken, enflasyonu azdırıcı, TL ile tasarrufu cezalandırıcı etkiye sahip.

        Bu açıdan kur korumalı mevduata geçmeyen TL tasarruf kalmamalı.

        Faiz indirim süreci ve nihayetinde tek haneye ulaşmış faiz oranları, gayrimenkul ile hisse senedi fiyatlarını destekleyici nitelikte.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar