Sıcak parayı kovduk, soğuğu da gelmedi
Yılın ilk yarısı itibariyle yurtiçi yerleşiklerin finansal varlığı enflasyona yenildi. Bu yenilgi getiri anlamında olduğu gibi, aynı zamanda bazında da öyle.
Yılın 5 ayına ait TÜİK verilerinden biliyoruz ki ana yatırım araçlarının performansı enflasyonu yakalayamıyor. Haziran ayında da durum değişmeyecek. Çünkü nominal anlamda sıçrama yapan bir finansal araç yok.
➔6 aylık dönemde en yüksek getiriler BİST 100’de yüzde 29.4, dolarda yüzde 25.3 ve gram altında yüzde 24.4 oldu.
➔Ancak haziranda enflasyon yüzde 4.95 artarken 6 aylık enflasyon birikimli yüzde 42.35’e yükseldi. Dolayısıyla getirilerin hiçbiri enflasyonu yakalayamadı.
➔Yurtiçi yerleşiklerin finansal varlık büyümesi de yüzde 32.3’te kalarak aynı sonuçtan kurtulamadı.
TL MEVDUATA KREDİ DOPİNGİ
➔Üstelik bu dönemde yurtiçine kullandırılan kredi stoku 1 trilyon 30 milyar büyümesinde ve bunun sonucunda TL mevduatların yüzde 60 gibi çok nadir rastlanan artışı yakalamasına rağmen, toplam finansal varlıklar yüzde 32 büyümeyle yetindi.
➔Bu artış oranı da aynı dönem enflasyonun 10 puan gerisine düştü.
➔Bitişikte yer alan tablodan izlenebileceği gibi, yurtiçi yerleşiklerin TL mevduat hacmi 6 ayda 1.1 trilyon lira büyüdü.
➔Döviz mevduatlarındaki azalmanın bunda kısmen payı olsa da, büyük etki yurtiçine kullandırılan TL kredilerin benzer miktarda büyümesinden kaynaklandı.
➔Döviz mevduatı alınan idari kararların etkisiyle TL bazında ancak 13.8 arttı. Ama dolar olarak 237 milyar dolardan 209.8 milyar dolara indi. Azalma 27.2 milyar dolar ve yüzde 11.4 düzeyinde.
➔Ancak TL ile döviz mevduatının toplamının yüzde 31 artması enflasyona yetişmeye yetmedi.
BORSA VE FONLARDA GETİRİ ARAYIŞI
➔Enflasyon düzeyinde artış ise yüzde 44 ile hisse senetlerinden geldi. Bu büyümede hisse senetlerinin ortalama yüzde 29 değerlenmesi yanında borsada yerli yatırımcı sayısının artmasının da rolü var.
➔Yerli yatırımcıların sayısı 6 ayda 153 bin artışla 2 milyon 495 bine çıktı. Borsada dolaşımdaki hisse senetlerindeki payları yüzde 59.39’dan yüzde 66.21’e yükseldi.
➔6.82 puanın ve portföy değerlenmesindeki artışın etkisiyle yurtiçi yerleşiklerin hisse senedi portföyü 525 milyar liradan 756.5 milyar liraya çıktı.
➔Alternatif alan arayışı yatırım fonlarına da ilgiyi artırdı. Yüzde 45 büyüyen yatırım fonlarının toplamı 406 milyar liraya yükseldi.
FİNANSAL VARLIKLAR ENFLASYONUN ALTINDA
➔Sonuçta finansal varlıkların toplamı geçen sene sonunda 6 trilyon 169 milyar liradan 8 trilyon 163 milyar liraya çıktı ve yüzde 32.3 oranında artış kaydetti.
➔Artış enflasyonun altında kaldığından finansal varlık yoluyla gerçek anlamda ve yaygın bir zenginleşme olduğunu söylemek zor.
➔Ancak finansal varlığı olmayanlar veya düşük varlık sahiplerinin enflasyon karşısındaki durumu çok daha zora girdi. Gelir dağılımı daha bozuldu.
➔Bozulmayan ve yükselen ise enflasyonun kendisi.
5.YILDIR SICAK PARA GİDİYOR
➔Türkiye’ye yatırım yapmış kısa vadeli yabancı sermaye son yıllardaki alışkanlığını bozmadı ve satıp çıkmaya devam etti.
➔Bitişikte üç ana kalemde izlediğimiz yabancı portföy yatırımlarının yılın ilk yarısında 5.6 milyar dolar daha küçüldüğünü görüyoruz.
➔Yabancı payı devlet iç borçlanma senetlerinde yüzde 2’nin altına inerken, hisse senetlerinde 7 puanlık azalmayla yüzde 33’e geriledi. Toplam sıcak para stoku da 46 milyar dolardan 40.4 milyar dolara indi.
➔Yabancılar 2018’den itibaren Türkiye piyasasından net bazda çıkıyor. 2017 yılında 109.4 milyar dolarlık hacme sahip sıcak para stoku azılışını üst üste beşinci yıla taşıdı.
➔5 yıl önceye göre stoktaki azalma 69 milyar dolar veya yüzde 63 düzeyinde.
➔Nisan 2013’te 158.5 milyar dolarla rekor düzeye ulaşan sıcak para stoku o tarihten beri uzun vadeli gerilemeye devam ediyor. 10 yılın sadece iki yılında stokta artış oldu.
➔Kısaca “biz paranın sıcağını değil soğuğunu severiz” dedik ve bunun sonucunu gördük. Sıcak para gitti ama doğrudan yabancı yatırımları ifade eden soğuk para yeterince gelmedi.
➔Döviz likiditesini sağlamak için de, ticaretin işleyişini bozar, ihracatçı şirketlerin boğazını sıkar hale geldik.