Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Önceki hafta başlayan orman yangınları geçen hafta devam etti. Hayatımızda ilk defa bu kadar uzun süreli ve büyük ölçekli yangınla karşılaşıyoruz. Bu hafta uçakların da katılmasına rağmen yangınlar tam olarak söndürülemedi. Hava sıcaklıklarının giderek artması ve 40 derecenin üzerine çıkması, nem oranının düşmesi ve rüzgarlar yangınları devam ettiriyor. İklim değişimi ve sıcaklık artışı yangın mevsimlerini uzatıyor. Dolayısıyla yangınlar bizimle birlikte olmaya devam edecek. Bu durum bizi daha radikal ve uzun vadeli önlemler almaya yöneltiyor.

        Yangınların yol açtığı can kayıpları ve doğal kayıplar önemli.

        TURİZM GELİRLERİNİ DÜŞÜRÜR

        -Bunun yanında turizm bölgelerinde ve turizm sezonunda meydana gelmesinin bir faturası ortaya çıkacak. Yangınla baş başa tatil yapmayı kimse istemez. Rezervasyon iptallerinin olması normal. Bu da ağustos ve eylül ayı turizm gelirlerini etkiler. Beklediğimizden daha az bir turizm geliri ile yetinmek zorunda kalacağız.

        -Dolayısıyla temmuz ayından bu yana ele alırsak ortaya çıkan orman yangınları yeni risk kaynağı olarak yerini alıyor.

        KURAKLIĞIN ETKİSİ

        -Yaşanan şiddetli kuraklığın yarattığı cari risklerden biri de, tarımsal üretimi vurması ve gıda fiyatlarını sıçratması. Temmuz ayında taze meyve sebze fiyatlarının yüzde 5.6 artışı ile ortaya çıkan bu etkinin, ağustos ve eylülde, hatta gelecek aylarda kendini göstermesi mümkündür.

        REKLAM

        -Yine kuraklığın negatif etkisini gördüğümüz başka bir alan suya dayalı enerji üretiminin azalmasıdır. Havzaların az yağış almasından dolayı barajlar normal seviyelerinin altında su tutuyor. HES’ler doğru dürüst çalışamıyor. Keban Barajı da öyle, Artvin’deki büyük barajlar da.

        -Bu da elektrik üretimini kömüre ve daha çok doğalgaza doğru yöneltiyor. Üretimde ithalatın payı artıyor, elektrik fiyatlarına da ciddi oranlarda zam yapılıyor.

        BİR FATURA DA DOĞALGAZA

        -Dünyada doğalgaz fiyatlarının hızla artması başka bir sorun. Avrupa’da doğalgazdan elektrik üretimine yüklenme söz konusu. Çünkü yeşil ekonomiye dönüş rüzgarı esiyor ve karbon fiyatları 6 ay önceye göre yüzde 100 arttı. Bu da kömür yerine doğalgazla elektrik üretime geçişi hızlandırmış durumda.

        -Bu nedenledir ki şiddetli kuraklığın yaşandığı yaz aylarında doğalgaz fiyatlarındaki artış yüzde 70-80’i buldu. Kış ayları da şiddetli soğuk yaparsa doğalgaza yüklenme sürebilir ki, fiyat artışlarının devamı gelebilir.

        -Kuraklık ve yangın, hem turistik döviz gelirini azaltarak hem de elektrik ve doğalgaz fiyatlarını yükselterek maliyet artırıcı etki yapıyor.

        ALTIN 1 YILDA %15 DÜŞTÜ

        -Maliyetleri artıran bir başka gelişme de doların hem uluslararası piyasalarda hem de yurt içinde değerlenme eğilimine girmesi. ABD’de tarım dışı istihdam verileri güçlü geldi. Dolar Endeksi yüzde 1’den fazla değerlendi. ABD 10 yıllık faizleri de yüzde 1.127’den yüzde 1.305’e yükseldi.

        -ABD faizlerinin artması ve doların değerlenmesi karşısında altın fiyatları hızla geriledi.

        Altın, rekor kırdığı günün birinci yıldönümünde sert düştü. 7 Ağustos 2020’de 2073.41 dolarla rekor fiyattan işlem gören altının onsu bir yıl sonra yüzde 15 düştü ve 1762.69 dolara geriledi. Altındaki son iki günlük düşüş ise yüzde 3.7’ye vardı.

        REKLAM

        -ABD ekonomik verilerinin güçlü gelmesi, enflasyonun belirlenen bandın üstüne çıkması ve işsizliğin azalması FED’in varlık alımlarını azaltma ihtimalini güçlendirdi. 27 Ağustos’ta Jackson Hole toplantılarında varlık alımlarının azaltılacağının açıklanması ihtimali iyice arttı.

        FAİZ VE DOLAR ÇARPTI

        -Güçlü kalacak hatta daha da güçlenebilecek dolar ve yükselecek ABD tahvilleri faizi karşısında altın fiyatlarının dış piyasalarda kalıcı değer artışı eğilimine girmesi zor görünüyor.

        -Hatta dolar güçlendikçe ve ABD hazine tahvillerinin faizi yükseldikçe altın fiyatlarında gerileme dahi beklenebilir. Tıpkı son bir yılda olduğu gibi.

        -Ancak altın fiyatlarının dolar bazındaki seyrinin yurtiçine yansımasını TL’nin değeri de etkiliyor. Nitekim son bir yılda altın fiyatları dolar bazında yüzde 15 gerilerken, TL ile satılan gram altın fiyatları yüzde 3 arttı. Bu artış aynı dönemde doların TL’ye karşı yüzde 18.6’ya varan değerlenmesinden kaynaklandı.

        DOLARIN ARTIŞ NEDENİ

        -Doların TL karşısında daha hızlı artmasının nedeni enflasyonun tahminlerin üzerinde çıkması ve politika faiziyle eşitlenmesiydi.

        -Diğer nedeni de enflasyonun üzerinde reel faiz vaadinde bulunan Merkez Bankası Başkanı’nın bunu yapma imkanının kalmadığının anlaşılması.

        -Çünkü siyasi otorite yüksek çıkan temmuz ayı enflasyonunun ardından ağustos ayı ile birlikte faizlerde ve enflasyonda düşüşün başlayacağını açıklayarak ön aldı ve TCMB’nin elini kolunu bağladı.

        -Bu nedenle dolar, TL karşısında 3-6 Ağustos arasında yüzde 4.4 yükseldi. Ekonomiye bir maliyet de buradan gelecek.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar