Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Koronavirüsün etkisi ise haftalardır sürüyor. Henüz aşı veya etkili bir ilaç bulunmuş değil. Bulunsa bile yaygın bir şekilde kullanımı zaman alacak. O zamana kadar da ölümler çoğalacak, hastalıktan korku ve ekonomik etki devam edecek.

        -Belki ABD Başkanı Trump’ın söylediği gerçekleşecek. Nisan-mayıs ayları ile havalar ısındığında virüs yaşayamaz hale gelecek.

        -Bu durumda Çin’in toparlanması yılın ikinci yarısına kalabilir. Seyahatler yavaş yavaş başlar, turizm hareketlenir ve ekonomi normalleşir.

        YETERKİ TÜNELİN UCU GÖZÜKSÜN

        -Eğer virüsün seyri iklim olaylarına bağlı gelişecekse ve yılın ikinci çeyreğinde etkisi azalacaksa, bunun Çin ve dünya büyümesini etkilemesi de kaçınılmaz. Çin’in bu yıl için büyümesinin 1 puan azalmayla yüzde 6 yerine yüzde 5 dolayına ineceği tahminleri daha çok taraftar toplar.

        -Çin tek başına dünya GSYH’nın yüzde 17’sini yapıyor. Tedarik yönüyle dünyaya etkisi yüksek bir ekonomi. Diyelim ki dünya büyümesini yıllık bazda çeyrek puan aşağı çekti. Bunun fiyatlaması yapılır, piyasalar için kalıcı bir etki yaratmaz.

        -Yeter ki, virüsün seyrinde tünelin ucundaki ışık görülsün, belirsizlik ve büyük tehlike ortadan kalksın.

        VİRÜSÜN TÜRKİYE’YE OLUMSUZ ETKİLERİ

        -Koronavirüsün Türkiye’ye etkisi tartışmalı. Dünya ekonomisini ve pek çok ülkeyi olumsuz etkileyeceği açık ama net bazda tek olumlu etkilenen ülke olarak Türkiye’nin gösterildiği de bir gerçek.

        -Finansal piyasalar kanalıyla etki elbette negatif. Piyasaların durumu ortada.

        -Koronavirüs etkisi ve zorunlu tatili uzarsa, sanayide kullanılan bazı ara malların ithali zorlaşabilir. Bu da arzda eksiklik yaratarak enflasyonu yükseltici etki yapabilir.

        -Üçüncü olumsuz etkisi ise Çin’den gelecek turist sayısındaki azalmayla ortaya çıkabilir.

        Bu yıl için 1 milyon Çinli turistin gelmesini bekliyorduk. Artık gelmezler herhalde. Bunun yarısı bile gelse iyi.

        POZİTİF ETKİSİ DAHA BÜYÜK

        -Olumlu etkisine gelirsek, daha önce de belirttik. Petrol ve emtia fiyatlarının düşüyor olması Türkiye için pozitif bir durum.

        -Çünkü emtia ithalatçısıyız. GSYH’nın yüzde 5’i kadar en yüksek enerji ithalatı yapan ekonomiyiz. Petrol fiyatlarının düşmesi ve düşük düzeylerinde kalması enerji faturamızı azaltacak ve enflasyona katkı yapacak.

        -Asıl büyük tasarrufu da hammadde ve aramalı ithalatından yapabiliriz. Eğer düşük fiyatlar yıl boyunca devam ederse. Çünkü ithalatın dörtte üçü aramalı ve hammadde. Burada yüzde 10’luk düşüş 16 milyar dolarlık avantaj sağlar.

        -Hazır giyimve konfeksiyon sektörü de, Çin’den tedarikin zorlaşmasından ve onun yaratacağı boşluğu doldurmak üzere Avrupa’ya daha fazla ihracat yapabilir. Belki başka bazı sektörlerde ihracatımızı artırabiliriz. Ama kapasite olarak kayda değer artış sağlayacağımız alan tekstil ve konfeksiyondur.

        ÇİN’E GİDEN TURİSTE TÜRKİYE 2. ADRES

        -Bence koronavirüsün Türkiye için kritik önemi turizm sektöründedir. Hem kayıp yaratıyor ve bir risk unsuru ama aynı zamanda fırsatları da içinde barındırıyor.

        -Öncelikle belirtelim ki, Çin’den gelebilecek 1 milyon civarındaki turistin azalması elbette bir kayıp olacaktır.

        -Ancak virüsün merkezi Çin’dir. Çin ise geçen yıl 67.5 milyonla Türkiye’den daha fazla turist çekti ve dünya dördüncüsü oldu. Yukarıdaki öngörüyle turistlerin yılın ilk yarısında Çin’e gitmesi çok zor görünüyor. Bu Çin’in kaybı.

        -Ama aynı zamanda diğer turistik ülkelerin yararına olabilir. Eğer dünya ölçeğinde turizm talebinde virüs korkusuyla düşüş olmayacaksa Türkiye de burada Çin’e gidebilecek olan turistlere ikinci bir adres pekala olabilir.

        -Çünkü Türkiye de 52.5 milyon turistle dünyanın en çok turist çeken altıncı ülkesi. Avantajı da var. Hem fiyatları düşük hem de virüsün bulaşmadığı bir ülke.

        EN ÖNEMLİ VE KRİTİK ETKİ

        -Bu açıdan bakınca Türkiye’de şimdiye kadar koronavirüse rastlanmaması kritik öneme sahip. Bundan sonra da turizm sektörünün etkilenmemesi açısından virüsün Türkiye’de görülmemesi gerekir.

        -52 milyon turisti bu yıl 58 milyona, 34.5 milyar dolarlık turizm gelirini de 40 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Turist sayısı bakımından dünya 6’cısıyız.

        -Dünya Turizm Örgütü UNWTO’nun verilerine göre bizim önümüzde 90.2 milyon turistle Fransa, 83.3 milyon turistle İspanya, 78.7 milyon turistle ABD, 67.5 milyon turistle Çin ve 64.6 milyon turistle İtalya var.

        -Gelişmekte olan bir ekonomiler arasında 50 milyon turisti ağırlayan sadece Çin ve Türkiye var. Başka sektörlerde bu kadar ileri gidemediğimiz için Türkiye bir turizm ülkesidir.

        TÜRKİYE İÇİN FIRSAT

        -Böyle bir ülkede henüz ilacı ve aşısı bulunmayan, öldürücü bir virüsün görülmesi sektörü çok etkiler. Turist kaçar oradan.

        -Mesela bu sene Çin’in turist sayısı dramatik şekilde düşebilir. 67 milyon turistten Türkiye’nin gerisine dahi inebilir.

        -Bu tür bir salgın ile turizm sektörünün ters korelasyonu, şimdilik Türkiye için bir fırsat ama aynı zamanda yumuşak karnı da.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar