Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yeni yıla ABD-İran gerginliği ile girdik ama çabuk atlattık. Ocak ortasında ABD ile Çin birinci faz ticaret anlaşmasını imzaladı. Olumlu gelişmeydi ancak beklentileri de bitirdi. Derken 20 Ocak’ta Çin’de ölümcül virüs ortaya çıktı. Dünya ekonomisi ve küresel piyasalar için İran olayından daha yıkıcı etki yaptı. Yapmaya da devam ediyor.

        YAYILMAYA DEVAM EDİYOR

        -Çünkü virüsün yayılması da, etki alanını genişletmesi devam ediyor. Pazar akşama doğru virüsten ölenler 300’ü, durumu ağır olanlar 2 bini, vaka sayısı 14 bini geçmişti. Çin dışında da ilk ölümlü olay da Filipinler’de meydana geldi. Dünya Sağlık Örgütü de sonunda acil durum ilan etti.

        -Virüs salgını başta Çin olmak üzere bu ülkeyle iş yapanları, hayatın, ticaretin, normal akışını durduruyor. Bazı ülkelere Çin ile sınırlarını kapattı. Bir çok havayolu da Çin seferlerini iptal etti.

        -Bu ülkede faaliyet gösteren uluslararası şirketler üretim veya hizmet faaliyetlerini azaltıyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’de tüketim, üretim, ulaştırmada ciddi azalmalar meydana geldi.

        -Yılın ilk çeyreğine ait Çin büyüme oranının dörtte bir düzeyinde azalacağı ve yüzde 4.5 dolayında gerçekleşeceği tahminleri yapılıyor.

        -Virüsün etkisiyle dünya büyümesinin de düşeceği tahmin ediliyor. Şimdilik bunun oranı yüzde 0.1 düzeyinde.

        PİYASALAR İLE VİRÜSÜN TERS KORELASYONU

        -Virüs nereye, dünya ekonomisi oraya gidecek. Virüsün yayılması devam ettiği sürece dünya ekonomisi ve finansal piyasaların girdiği 20 Ocak sonrası negatif kulvardan çıkışı mümkün olamayacak. Sonuçta ne kadar ekmek o kadar köfte misali, ekonomi ile finansın etkileşim içinde.

        -Bu açıdan virüsün yayılmasının tepe noktası yaptığı aşama, aynı zamanda finansal piyasaların da dibe vuracağı an olacak. Virüsün gerilemeye başlaması veya gerileyeceğinin anlaşılması ile piyasaların toparlanması aynı zamana denk gelebilir. Piyasaların toparlanması virüsün gerilemesinden çok daha hızlı gerçekleşebilir.

        ÇİN PİYASALARI AÇILIYOR

        -Virüsün seyrinde ve piyasalara etkisinde 24 Ocak’tan bu yana resmi tatil nedeniyle kapalı olan Çin piyasalarının açılması da önemli olacak.

        -Sonuçta 10 günlük gelişmeler fiyatlanacak ve birikmiş fiyat düşüşleri tescil edilecek. Çin piyasalarını yüksek kayıplı bir gün bekliyor olabilir. İşlemler sırasında işi çığırından çıkarmamak da önemli.

        RİSTEN KAÇIŞLA BORSALAR DÜŞÜŞTE

        -Virüs yükselişini ve yayılımını sürdürürken finansal piyasalar da virüsün yaratacağı negatif etkileri fiyatlamaya çalışıyor.

        -Küresel risk iştahı azalırken borsalar düşüyor. Gelişmiş dünya borsaları MSCI endeksiyle yüzde 0.7 değer yitirdi. Ancak 20 Ocak’ta 2.415 Endeks düzeyine göre Ocak sonunda 2.342’ye inildiği dikkate alınırsa, aslında corona virüsten kaynaklı düşüşün yüzde 3 olduğu görülür.

        -Gelişmekte olan borsalar da ocak ayında yüzde 4.7 değer kaybetti. Yılın ilk ayında dünya borsalarından pek hayır yok.

        -Türkiye borsası ise ocak ayında gelişmekte olan borsalara göre oldukça dirençli çıktı. Gelişen borsaların değer kaybına karşılık İstanbul Borsası MSCI endeksiyle yüzde 1.5 prim yaptı. Ekonomide büyümeye dönüşle birlikte Türkiye borsası dünya ile arasındaki makası kapatmaya başladı.

        GÜVENLİ LİMANLARA SIĞINMA

        -Riskli varlıklardan kaçışla güvenli liman arayışı hızlandı. Bu nedenle devlet tahvillerine ve altına ilgi artıyor. Bu iki aracın da fiyatı yükseliyor.

        -Altın fiyatları ons başına 2019 sonundaki 1.517 dolarlık düzeyinden ocak sonunda 1.590 dolara çıktı. Bir ayda yüzde 4.8 prim yaptı. Geçmiş senelerde görüldüğü gibi altın yeni yıla iyi bir başlangıç yaptı.

        -ABD 10 yıllık tahvil faizi de ocak sonunda yüzde 1.52’ye geriledi. Bu faiz oranı bir hafta önce yüzde 1.68 ve bir ay önce de yüzde 1.92 idi. Tahvillerin faizinde bir ayda meydana gelen değişme yüzde 20.7’yi buluyor. Bu da bir aylık faiz getirisi yanında iyi bir sermaye kazancı demek.

        DİJİTAL ALTIN % 30 PRİMLİ

        -Bunun yanı sıra riskten kaçış dönemlerinde yeni bir durumla da karşı karşıyayız. Finansal sistemin alternatifi gibi algılanmasından dolayı kripto paralara kayış oluyor veya bu piyasanın oyuncuları bunu iyi bir gerekçe yaparak fiyatları yükseltebiliyor.

        -Sonuçta bir yandan risksiz varlıklara yönelme sürürken, diğer yandan en riskli varlık olarak kripto paralar değerleniyor. Böyle zamanlarda kripto paralar dijital altın gibi işlem görüyor.

        -Bitcoin’in değeri de yeni yıla girerken 7.193 dolar iken, 20 Ocak’ta 8.633 dolara ve ocak ayı sonunda 9.368 dolara yükseldi. Bitcoin’in bir aylık artışı yüzde 30’u buldu. İran olayı da, virüs de asıl kripto paralara yaradı.

        ŞİMDİLİK KEMOTERAPİ

        -Virüse karşı henüz etkili bir ilaç ve tedavi yöntemi bulunamadı. Yayılmayı durduracak tek önlem virüsün olduğu her yerin ve her kişinin karantina altına alınması, buralara insan giriş çıkışının durdurulması, insan dolaşımının, malların dolaşımının durdurulması. Bu da ticaretin, ekonominin ve küresel ticaretin tecrit edilmesi ve durdurulması sonucunu doğruyor.

        -Bir yerde kanserli hücrelerin tedavisinde kullanılan kemoterapi yöntemi gibi. İşin sonunda hastayı kaybetmek de var.

        -Bu yöntem ekonomiyi durdurucu, hatta geriletici etki yapacak. Virüs yayılmasını sürdürecekse başta Çin ekonomisi olmak üzere küresel ekonomik büyümeyi düşürecek demektir.

        FON AKIMLARI ZAYIFLAR

        -Para ve sermaye de ekonomik aktiviteyi izler. Buradan hareketle düşen küresel büyümeye paralel yılın ilk çeyreğinde küresel risk iştahının azalacağı, sermaye hareketlerinin zayıflayacağı tahmini yapılabilir.

        -Bitişikte yer alan TCMB’nin enflasyon raporunda alınma tablodan görülebileceği gibi, geçen yılın son çeyreğinde pozitif olan ve nette 24.7 milyar dolara varan gelişmekte olan ülkelere yönelik küresel fon akımları bu yılın ilk çeyreğinde yeniden azalabilir veya negatife dönebilir.

        -Bunun da dış kaynak ihtiyacı yüksek bir ekonomi için, büyümeyi fonlamayı zorlaştıracağı ve büyümeyi yavaşlatıcı etki yapacağı açık.

        TÜRKİYE’NİN POZİTİF AYRIŞMASI SÜRER

        -Yılın ilk ayından ortaya çıkan Türkiye’nin pozitif yönde ayrışması ise sürebilir.

        -Bunun bir nedeni büyümeye geçişle birlikte Türkiye varlıkları dünya ile arasındaki farkı kapatma veya azaltma eğilimine girdi. Bu eğilim sürebilir.

        -Türkiye’nin bu dönemde pozitif ayrışmasında ikinci ana neden de Çin virüsünden en az etkilenecek ülkelerin başında gelmesi.

        PETROL VE EMTİA DESTEĞİ

        -Neden virüsten daha az etkileneceğiz? Çin virüsü ile küresel ekonomik zayıflama ihtimalinin baş göstermesi petrol ve emtia fiyatlarını düşürüyor. Brent petrol fiyatları ocak ayında yüzde 11.8 geriledi. Emtia endeksi CRB’nin aylık düşüşü de yüzde 8.3.

        -Ekonomik büyüklüğüne göre Türkiye en çok petrol ithal eden ülke. Üretimi içinde de ithal hammadde ve ara malı kullanımı yüksek oranda. İlk olumlu etkide petrol ve emtia fiyatlarındaki düşüşlerden geliyor.

        -Başka bir pozitif etki de Çin’den ithalatın azalmasının beklenmesinden kaynaklanıyor. İster istemez Çin malı tüketim ürünlerine talep azalacak. Bu talep başka ülkelere hemen yönelir mi bilinmez ancak Çin ile 16 milyar dolara varan büyük ölçekli dış ticaret dengesizliğini biraz azaltacağı tahmin edilebilir.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar