Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünkü yazımızda enflasyon için “Düşüş buraya kadar” dedik. Enflasyonda düşüş durabilir ama faizlerde durmayabilir. Faizlerde aralıkta son bir indirim daha bekliyoruz. Bunun boyutunu önceki gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasına kadar 1 puan civarında bekliyorduk.

        ERDOĞAN’IN FAİZ VURGUSU

        -Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan sistem değişince (Başkanlık sistemine geçince) Merkez Bankası başkanını görevden alma yetkisini de aldıklarını belirterek "Böylece önceki Merkez Bankası Başkanını görevden aldık, çünkü laf dinlemiyordu" dedi.

        -Erdoğan konuya dair şunları söyledi: "Yeni arkadaşımızla yola devam ettik ve dedik ki faiz oranlarını düşüreceğiz, çünkü faiz bir ülkenin kalkınmasında en büyük zulümdür. Yatırımları durdurur, istihdamı durdurur, üretimi durdurur, rekabet gücünüzü ortadan kaldırır ve büyümenizi engeller. Bu adımlar atılınca hava değişti ve bakın enflasyonda tek haneye düştük. Döviz kurunu da nispeten stabil hale getirdik."

        AÇIKLAMANIN NEDENİ

        Cumhurbaşkanı’nın sözleri faizlerin genel düzeyini ve yönünü belirlemedeinisiyatifin ve sorumluluğun kendisine geçtiğinin teyididir. Dünkü konuşması her ne kadar kendi partililerineyse de, aynı zamanda faizde daha küçük bir adım atmaya hazırlanan Merkez Bankası Başkanına da bir mesaj olarak aldık.

        -Gerek enflasyon gerekse faizde yılın ikinci yarısında hızlı bir düşüş trendi yaşadık. Hem enflasyonda hem de politika faizinde 10’ar puanlık düşüş sağladık. Böyle bir trend gerçekleşmesi üzerine bu konuşma yapılıyor.

        -Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından yola çıkarak faizlerin mümkün olan en düşük düzeyde tutulmaya devam edeceği sonucunu çıkarabiliriz. Hangi siyasetçi bütün ipleri eline geçirse faizi düşürme fırsatını sonuna kadar kullanır. Dolayısıyla faiz indirimlerinde de sonuna kadar gidilebileceğini tahmin ediyorum.

        ARALIKTA 2 PUAN DAHA İNDİRİM

        -Bu çerçevede aralık ayındaki toplantıda bir faiz indiriminin boyutunu artırıyoruz. Bizim tahminiz yüzde 1 veya 1.25 civarında indirime gidilebileceğiydi.

        -Eğer yıl sonu enflasyonu yüzde 12 yerine yüzde 11 civarında gerçekleşeceği anlaşılırsa politika faizinde indirimin boyutu 2.25’e çıkartılabilir. Bu durumda politika faizini yüzde 14’ten yüzde 11.75’e düşerek yılı bitirebilir. Diğer faiz oranları da politika faizi etrafına toplanabilir.

        DÖVİZE NE OLUR?

        -Bu durumda dövize ne olur diyenler olabilir. Faizde indirim oranını yüksek bulanlar dövize yönelebilir ama artan talep artan arzla karşılanırsa kurda sıçrama olmayabilir. Ne de olsa cari fazla veriyoruz ve dövize ihtiyacımız azaldı.

        -Döviz hesaplarının artışı sorun olur mu? Olmaz. Ne de olsa döviz tevdiat hesapları 195 milyar doları buldu, biraz daha artsa ne olur. Dövizler yurt dışına çıkarılmadıktan sonra ekonomi için bir kayıp değil. Karar vericiler için önemli bir engel değil.

        2020’DEN İTİBAREN DURMA DÖNEMİ

        -Merkez Bankası üzerinde siyasetçinin artan etkisi faiz düşüşlerini azami yapabilir. Ama bu, enflasyon artışa geçse bile faiz düşüşlerinin devam edeceği anlamına da gelmez.

        -Bu nedenledir ki yeni yıldan itibaren durulacak, yapılan faiz indirimlerinin oturması, hazmedilmesi ve enflasyon gerçekleşmeleri beklenecek.

        -Çünkü ekimle yüzde 8.5’lik yıllık enflasyon düzeyine indik. Baz etkisi dönemi ekimle sona erdi ve fırsat penceresini kullandık. Bundan sonra enflasyonda düşüş duracağı gibi, yaklaşık 3 aylığına belli bir yükseliş de yaşayabilir.

        -Döviz kurunda ani ve kalıcı sıçramalar meydana gelmedikten sonra yılın ilk yarısında enflasyon yüzde 9-11 bandında dalgalanabilir. Yılın sonunda da tek haneli rakamlarda ya da hedef düzeyinde kalabilir.

        KREDİ VE MEVDUAT FAİZİ NE OLUR?

        -Merkez bankasının son bir faiz indirimine daha gitmesi banka kredileri, mevduat faizleri ve Hazine faizlerinde bir tur daha indirimi gündeme getirebilir. Bu tur veya faiz ayarlaması yıl sonuna kadar yapılır. Yeni yıldan itibaren enflasyon gibi faiz oranları da oturabilir ve yatay bir seyre girebilir.

        -Son faiz düzeylerinin TL ticari kredilerinde ortalaması yüzde 15 civarında. Yani politika faizinin bir puan üzerinde. Konut kredi faizleri yüzde 13 civarında ve politika faizinin bir puan altında. Bu oranlardan bankaların kredi vermek istediği veya buna zorlandıkları sonucunu çıkartıyoruz.

        -Mevduat faizleri şu anda politika faizinin 1.1 puan altında ve yüzde 13 civarında. Burada da belli bir düşüş bekleyebiliriz.

        KONUTTA ÇİFT YÖNLÜ FIRSAT

        -Faizlerin oturacağı önümüzdeki bir kaç ay iki önemli fırsat sunuyor.

        -Fırsatların biri düşen ve oturan faiz oranları üzerinden kredi kullanmak. Özellikle de konut kredisinde. Çünkü faizi sabit ve oranı düşük. Batık oranı düşük olduğu için bankalarda kredi vermeye iştahlı.

        -Fırsatın diğer ucu ise konut fiyatlarının yaklaşık üç yıldır reel anlamda gerilemesinde. Yani kredi de ucuz konut da.

        -Eğer konut kredileri kullanılmaya devam ederse bir aşamada fiyatlarda yukarı yönlü hareket başlayabilir. Dolayısıyla düşük ve sabit faiz oranlarından ucuz konutu yakalayanlar için ortaya iyi bir fırsat çıkmış durumda.

        -Bu fırsat iyi bir şekilde kullanılıyor da. Yüzde 12-13 bandına düşen faiz oranlarından sonra kullanılan kredi tutarı 12.6 milyar lira arttı ve konut kredi stoku 191 milyar liraya çıktı.

        TAM BİR YAPILANDIRMA FIRSATI

        -Düşen ve oturan kredi faizlerinden ortaya çıkan ikinci fırsat ise şirketlerin borç yeniden yapılandırmalarına gitmesi. Bu konuda mevzuat tamam, uygulama başladı. Düşen faiz oranları üzerinden yapılandırma şirketler için cazip. Bankaların kredi iştahı yüksek. Bu fırsatın da kullanılmakta olduğunu düşünüyoruz.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar